İyi niyet boş hedefler

Sayın Cumhurbaşkanımızın Ermenistan ziyaret çok konuşuldu, çok yazıldı ve bazı yazarlar tarafından eleştirilirken bazıları tarafından benimsendi. Bu yazarların bulundukları pozisyonlara bakıldığında siyasi kaygıları ön plana çıkararak yazdıkları kanaatını taşımadan edemiyorum.

Bunların içinde birisi varki o bana göre farklı sayın Toktamış ATEŞ. Sayın Ateş'i eskiden beri çok iyi tanıdığım için onun düşüncelerine oldum olası çok değer veririm. Fakat bu konuda benden ayrı düşündüğünü görünce kendi kendime fikirlerimden kuşkulanmaya başladım. Sayın Ateş ziyaretin faydalı olacağını yazıyordu. Ben hala o görüşte değilim.

Ermenistan Cumhurbaşkanının Sayın Gül'ü davet etmesinin arkasında bir çalışma planı olmadığından ve orada sadece bir gövde gösterisinden öte bir durum görünmediğinden ilerisi için bir adım olabileceğini düşünmüyorum. İnsan ister istemez düşünmek zorunda kalıyor; Ermenistan şimdiye kadar Türkiye'ye karşı bilinen iddialarının hangisini tartışmaya açacağını gündeme getirdi. Demek ki var olan sorunlara bir adım yaklaşmayan bir devletle ne konuşulabilir düşüncesinden öte bir pozisyon yok görünmesine rağmen sadece birilerine hoş görünebilmek için çığ tavuk yenmezki be kardeşim. Şimdi benim gibi olaya bakanlar içleri rahat nasıl olsa biz demiştik bundan bir şey çıkmayacakti zaten diyerek olayı kurcalamayı uygun bulmuyorlar. Karşı tarafta olan sayın Ateş gibi düşünler sessiz sedasız yeni adımların atılmasını bekliyorlar. Bu konunun esas dikkat çekici yanı Rusyanın Gurcistan'ın topraklarına girmesi ile başlayan kırizin arefesınde ortaya çıkması bu ister istemez, ziyaretin okyanus ötesinden dikte edildiği izlenimi vermesidir. Esas vahim olanda budur. Çünkü bu düşünceyi destekleyen başka ip uçlarıda var. tamamını birleştirdiğimizde bu ziyaretin sanki bizim değilde başkalarının ihtiyacına cevap vermek için yapıldığı izlenimi veriyor. Bu izlenimi silecek olan da hükümet ve siyasetçilerdir. Doğal olarak vatandaşlar böyle düşünme hakkına sahiptir.