Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '12

 
Kategori
Eğitim
 

İyi öğretmen olmak için formasyon şart mı?

İyi öğretmen olmak için formasyon şart mı?
 

YÖK'ün Fen-Edebiyat bölümleri mezunları için öğretmen olma imkanı getiren formasyon kurslarını kaldırması,bu bölümlerden mezun gençleri umutsuzluğa sevketti.

Formasyon eğitimi alarak öğretmen olabilme şansını yakalayan gençler,şimdi bir kanatları kırılmış gibi hissediyorlar... Esasen öğretmenlik dışında fazla bir iş imkanları da olmadığı için iki kanatları da kırılmış diyebiliriz rahatlıkla...

Pekala, öğretmen olmak için formasyon niçin şart tutuluyor?...

Mantık şu: Öğretmenliklerde okuyanlar, branş bilgileri yanısıra bu bilginin öğrenciye yansıtılması eğitimini de alıyorlar,buna karşılık bölümler de bu tarz bir eğitim yok... Bu yüzden onlar da bugüne kadar üniversitelerin açtığı formasyon kurslarına katılıyor ve gerekli "belgeyi" alıyorlardı.

İşin aslına bakarsanız, her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de asıl formasyon meslek içinde elde edilir. Hatta özellikle öğretmenlikte bu daha geçerlidir... Okulda aldığınız teorik formasyon pratiği olmadıkça pek bir işinize yaramaz.

Ben öğretmenliğe başladığımda, önümde bir rehber öğretmen bile yoktu. Okulun müdür yardımcısı doğrudan sınıfa götürüp öğrencilere; "işte yeni edebiyat öğretmeniniz" dedi ve kayboldu.

Formasyon dedikleri şeyi, biz sadece fakültenin son sınıfında bir ders olarak almıştık... Ne okuduğumuzu hiç hatırlamıyorum şimdi.

Ama şurası kesin ki, öğretmenliği öğretmenlik yaparak öğrendik; bunun başkaca bir yolu da yoktur. Eğer işinizi severseniz, işiniz de sizi sever. İşiniz, öğrencilerdir; siz onları seveceksiniz onlar da sizi...Böylece eğitim ortamı oluşmuş olacak...Bunun için ille de formasyon dersleri almaya da gerek yok.

Asıl önemli olan nerden mezun olursa olsun, her yönüyle öğretmenlik titri taşıyanların bu mesleğe alınması ve meslek içinde formasyon kazandırılmasıdır.

Devlet henüz böyle bir mekanizma bulamadığı için, sadece Eğitim Fakültesi mezunlarını öğretmen yapıp, öğretmenlik kapısındaki kuyruğu azaltmaya çalışıyor.

Bu iş, iki ucu boklu deynek gibi; bir yanda diplomalı işsizlik, bir yanda devlet kapısında uzayan kuyruklar...

Türkiye, hızla artan genç nüfüsunu istihdam edecek hızlı kalkınma adımları atamadı... Kalkınma çabaları yerine nüfus planlamalarına bel bağlandı son yıllara kadar.

Mevcut hükumet döneminde, hem kalkınma çabalarının artırılması ve hem de nüfus artışının teşvik edilmesi, geçmişin birikimi nedeniyle çözüm getiremiyor soruna.

Evet,devlet üniversite okumuş herkese iş vermek zorunda değildir,ancak herkesin belli bir hayat standardını yakalamasını sağlamak zorundadır.

Bu gençlere de, eğer öğretmenlik vermeyecekseniz, başka yollar göstermelisiniz... Saldım çayıra Mevlam kayıra mantığı, ülkenin huzurunu kaçırır.

Dilerim bu soruna  gençleri de memnun edecek  uygun bir çözüm bulunur...

Dünyanın en zor işi 'işsizlik'tir çünkü...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..