İyi Olmayı İsteme

Söylemek istediklerini toparlayamadığında yazarak rahatlamak da mümkün olabiliyor normalde ama, bugünlerde ben o konuda da iyi değilim sanırım.

Günaydın. Milliyet Blog'un sevgili okurları merhaba. Tabi ki dışarıdan gelenlere de. Şu an saat 07:48. Tabi ki benim yazmaya başladığım süreler. Sizin karşınıza kaçta çıkar, henüz bilmiyorum.

Nasılsınız bugünlerde? Pandemi dolayısıyla artan belirsizlik duygusu ve kaygılarla ne kadar baş edebiliyorsunuz? Kendinizi canlı tutmak için neler yapıyorsunuz?

Soruların cevaplarını kendimce vereceğim elbette. Önce şunu sormak istiyorum. İçinde bulunduğunuz durumun sizden kaynaklı olmadığını kabul etmeyi başarabiliyor musunuz?

Kıbrıslı Zenon zengin bir tüccarken, Atina'da geçirdiği bir gemi kazasında her şeyini kaybeder. Acısı büyüktür ve yaşadığı olaya anlam vermeye çalışırken, şu işe bakın ki, kendini kütüphaneye atar ve Sokrates'in kitaplarıyla karşılaşır. O karşılaşma bir eğitime ve o eğitimde bir farkındalığa evrilir. 

O evrilme sonrası çıktığı ruhsal bunalımla anlar ki, kaza kontrolünde olan bir durum değildir. Ancak bu kazaya yüklediği anlam ya da üzüntü onun yüklediği bir duygudur. Bu farkındalık onu özgürleştirir ve bu özgürleşme ile birlikte dersler vermeye başlar. Burası benim de en çok sevdiğim kısım. İnsan öğrendiklerini uygulayarak ya da paylaşarak sindirdiği için. Peki bu hangi Felsefe dalını doğurur biliyor musunuz?

Stoizm. Ya da Stoacılar. İslam Felsefesi'nde bile önemli bir yeri var bu felsefenin. O kadar dallanıp budaklanmıştır. 

Bu arada Stoa, Zenon'un önünde ders verdiği direğin adıdır. Hoş bir anektod değil mi?

Hakkında okuduklarım içerisinde benim en çok ilgimi çeken detay bir öz gelişim felsefesi olarak kabul görmüş olmasıdır.

Seneca, Cicero, Epiktetos, Marcus Aurelius benim ilk başta dikkatimi çeken Stoacı filozoflar. Kitaplarını keyifle okudum ve bana çok şey kattı diyebilirim.

Peki bu dönem nasıl olduğunuzu sorduktan sonra neden Stoacılardan bahsettim sizce?

Çünkü Stoacı görüşe göre insan kendi dışında gelişen olayları değiştirebilme gücüne sahip değildir. 

Fakat doğa karşısında özgür olamayan insan, bu kısıtlanmışlığa rağmen seçebilme özgürlüğüne sahiptir. Yani kendisi için iyi ve güzel olan neyse onu seçme özgürlüğüne sahiptir.

Bir de tabi öz gelişimi destekleyen 4 erdem var, Stoacılar için önemli olan:

1. Pratik Bilgelik: Karmaşık durumları bilinçli, mantıklı, sakin bir yolla idare edebilmek.

2. Aşırıya Kaçmama: Yaşamın tüm alanlarında öz hakimiyet ve ılımlılığı uygulama.

3. Adalet: İnsanlar yanlış bir şey yapsalar da insaflı davranma.

4. Cesaret: Yalnızca olağan dışı durumlarda değil, günlük görevlerde de, netlik ve dürüstlükle göğüs germe.

Pandemi döneminde bizden kaynaklı olmayan birçok sorunla baş etmeye çalışırken zorlanmamız, yorgun düşmemiz, hatalar yapmamız, öfke duymamız gibi gerçekler aslında normal. Ama onlarla baş etmek mümkün, doğru bir şekilde yorumlarsak elbette. 

Peki Stoacılık bana ne katabilir bu dönemde diyorsanız, sayayım:

1. Hareketsiz bir yaşam sürdüdüyor olmamız, beslenmemize dikkat etmememiz gerektiği anlamına gelmez.

2. Su içmemek için bir bahanemiz kalmamış olmalı.

3. Kitaplarla bir türlü bulamadığımız arayı düzeltebiliriz.

4. Hala ayıklamadığımız kıyafetler ya da eşyalar vardır belki, onları eleyebiliriz.

5. Yapacak bir şey yok diyerek sürekli TV izler haldeysek, buna ünlü platformlar da dahil, onları daha az seyretmeyi başarabiliriz.

6. Evde egzersizi tercih edebiliriz.

7. Balkon varsa evimizde, çalışırken bile balkonda olmayı deneyerek bolca D vitamini almamıza sebep olacak şekilde güneşlenebiliriz.

8. Online eğitimler ya da merak ettiğimiz başlıklarda videolar izleyerek kendimizi geliştirebiliriz.

9. Yazabiliriz.

10. Bir blog aracılığı ile öğrendiklerimizi paylaşarak iyiliği çoğaltabiliriz. 

Evet Stoacılardan okuduklarımla ve pandemi döneminde deneyimlediklerimle ben bu detayları fark ettim.

Ve Stoacılık üzerine okuduğum bir yazı ile çoğunu evet haklı diyerek fark ettim.

Farkındalık güzeldir.

Burada link paylaşmak mümkün mü bilmediğim için yazının başlığını paylaşacağım, kendi yazım sonunda.

Belki size de iyi gelebilir.

Acımasız gelecek belki ama. Yaşadıklarınız konusunda yalnız değilsiniz. Kendinizi asla suçlamayın.

Ve iyileşmek ve iyiliği yaymak için hep bir sebep arayın.

Günaydın. 

(* Hayatımı Değiştiren Felsefe/ Stoisizm, Stoacılık)