- Kategori
- Dostluk
İyileşme Çabasında Bu Kul
Hey Arkadaş!
Geriye dönüp baktığında arkanda güzel anılar kalmışsa, aferin sana. Ama geride sadece ayrılık acısı bırakmışsan, yazıklar olsun sana. Ömrün aramakla geçti en iyi dostunu. Bir kez olsun aynaya bakmadın, budala. Kendinden daha da iyi bir dost var. Kim diye sormana gerek yok. Alacağın yanıt: “benim”.
BENİ MERAK EDEN ARKADAŞLARA (varsa tabi) ÖZENLE (kimse o) DUYURULUR!
Ölmedim, yaşıyorum şimdilik. Eskisi gibi olmasa da yaşıyorum. Hala gülebiliyorum.
Özlemlerim çok herkes gibi. Kaybettiklerimi özlüyorum en çok da.
İyi-leşmeye çabalıyorum bu sıralar.
İyi olmak istiyorum sadece… Nasılsın diye soranlara iyiyim yalanını söylemeyeceğim bundan sonra. Çünkü ben her anlamda KÖTÜyüm. Hayat iyi olmayı bana lüks gördü. İyi değilim tabi. Ne iyi bir insan, ne iyi bir evlat, ne iyi bir dost, ne iyi bir hasta iyi bir taraftar, ne iyi bir aşık, ne iyi bir kul olabildim. Daha saymamı ister misiniz? Çevremdekilere sorun yaratıyorum sadece.
Benim iyi niyetli arkadaşlarım benim için endişelenmeyin. Ben dağılır dağılır toparlanırım. Bu hep böyle oldu, ama ben sizin bildiğiniz eski Burcu değilim (kendime de yozlaştım sanırım) geçmiş günlerimi ve sizleri çok özlüyorum. Sizlere iyi olma sözü vermeyi çok isterdim inanın.
İYİ İNSAN OLMANIN ANNESİ TEVAZU, BABASI CESARETTİR. Okuduğum bir kitapta bu lafı ilk kez duydum ve hoşuma gitti, keza facebook sayfamda arkadaşlarımla paylaştım ben de.
Pek tevazu sahibi değilsem de cesaretim vardır biraz. Demek ki ümit kesmemeliyim kendimden, hala iyi insan olabilirim, yaşasın.