Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '08

 
Kategori
İlişkiler
 

İyiliğe ve kötülüğe dair..

İyiliğe ve kötülüğe dair..
 

resim Yıldız ÖRÜCÜ


“- ...on sekizinci yüzyılda bir günahkâr vardı: Şöyle bir laf ortaya attı: "Eğer Tanrı olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi" dedi. "S'il n'existait pas Dieu il faudrait l'invanter" ve garip olanı, insanda hayranlık uyandıran, Tanrının gerçekten var olması değildir. Asıl hayranlık uyandıran şey, insan gibi acımak bilmeyen vahşi bir hayvanın içinde "Tanrının var olması zorunlu bir şeydir!" diye bir düşüncenin uyanmasıdır. ... Bana gelince, ben çoktandır: "İnsan mı Tanrıyı yarattı, yoksa Tanrı mı insanı yarattı?" diye düşünmekten vazgeçtim!...”

Karamazov Kardeşler


Masamın üzerini toplamadığım sürece her kâğıtta kahvemin izlerini görmeye devam edeceğim galiba. Damlalar ya da daha iri birikintiler…

Şuradaki leke tavşana benzemiş. Evet, kesinlikle…
Şu da bir tüfek, üstelik çevresindeki belirsiz lekeleri duman gibi düşünürsek ateş almış bir tüfek bu. Lekeleri birleştiriyorum. Tavşanı hedeflemiş bir tüfek ama ıskalamış. Neyse ki hikâyeyi güzel bağladım. En azından bu benim, mürekkep lekeleriyle kişilik tahlili yapan psikologların raporuna cani ruhlu olarak geçmemi engeller herhalde.

Ve belki Dostoyevski’nin ‘acımak bilmeyen vahşi hayvan’ genellemesinin de dışına çıkabilirim ölmesine izin vermediğim tavşan sayesinde.

İyilik ve kötülük iki cazibeli konu olarak karşımda duruyor şu anda. Hayatı hangisinin şekillendirdiğini düşünüyorum.

Tanrıyı yaratanın hangisi olduğunu…

atomu parçalayanın…

ateşi bulanın…

Yaşanan zaman, yazılan tarih hangisinin eseri?

Modern şehirler kuran, kutsal evlilik bağını yaratan, insanı doğanın efendisi yapmaya çalışan hangisi?

Filmlerdeki gibi; ‘kötülerin eline geçtiğinde felakete dönüşecek’ icatlar yapan hangi taraftan?

Kalabalıklaştıkça yalnızlaştıran, sanal dünyalara çeken kim?

Elmayı uzatan el iyi miydi yoksa kötü mü?

İyilik pasifist bir durum gösterir, hareketli olan kurcalayan yayılan genişleyen kötülüktür. İyilik açısından doğal dengenin kendi halinde gidişatı iyidir. Müdahaleyi gerektirmez. Müdahale eden, şartları kendine göre uyarlaması gereken kötülüktür.

Tarihin kırılma noktaları bu müdahale ile gerçekleşir. Çünkü egemen güç olma eğilimi kötülük olgusundadır. Bu eğilim kötülük olgusunun aktif yapısını arttırır. Değişen duruma hızla uyum sağlama, bu durumu lehine çevirme ve koruma çabaları insanlığın doğal evrimi içinde yerini sağlamlaştırır.

Bu arada neyse ki iyilik olgusu da karşı duruşlarıyla evrim içinde etkin olmayanın maruz kaldığı, doğal yok oluş sürecinden kurtulur.

Sonuç olarak not kâğıtlarımın üzerindeki kahve ve çay lekeleri gibi iyilik ve kötülük de insanlık tarihi içinde kendi izlerini bırakmayı sürdürecekler.

Sorun şu; bu yazıyı yazan iyi mi kötü mü?

Nilüfer ÖZDEMİR

 
Toplam blog
: 38
: 633
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Safça eski konuklarını bekleyen sahil pansiyonlarından birine kaydımı yaptırabilirim. Yine boşaltmam..