İyilik Bile Ekosisteme Göre Değişiyor

İnsanlar iyi olmayı unuttular artık önemli olmaya çalışıyorlar, sadece sanmak bizimkisi gerçekler ise tamamen bambaşka. Mutlu olsak din, dil, ırk ayrımı yapmadan, zengin, fakir, güzel, çirkin, kadın, erkek, sizden, bizden diye ayrıştırmadan.
 

Egomuzun boyu kadar konuştuğumuz için meydan balonlara kaldı. Bense deneme yanılma olayını çok ilerlettim, artık hiç denemeden direkt yanılabiliyorum.
 

İnsanlar hem iyi, hem kötü olabilir bunlar göreceli kavramlar. Neyin iyi, neyin kötü olduğu düşüncesi kişiye, zamana, yere göre değişir, bu etikle ilgilidir doğuştan olmaz, yaşadığın toplum iyilik ya da kötülükle ilgili değerleri bireye dayatır yani iyilik te, kötülük te öğrenilir. Her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde de bir iyilik mutlaka vardır. 
 

İnsanlar vicdani yönleri ve empati kurabilme yetenekleri olduğu için iyilik yaparlar, yine kıskançlık ve başarılı olma yönleri olduğu içinde kötülük yaparlar. İlk ana rahmine giderken bile yarışa giriyoruz, diğerleri geride kalıp üzülüyor özümüzde geçmek var her şeyi ezip geçmek.
 

İnsanı iyi yada kötü yapan içinde yaşadığı ortamı ve koşullarıdır. Koşullarını iyileştirir, insancıl bir eğitim verirseniz iyi olurlar. Kötülük sonradan kazanılır toplumdan, aileden, yanlış eğitimden, çevreden. 
 

Sorun yaşamak değil, sorun hayatı düzgün, dik, her sofrada yerin olacak şekilde yaşamak. İnsanlar hata yapabilir kimi doğru seçim, kimi yanlış seçim olabilir. Yaşayarak, görerek tecrübe sahibi olunur, ilkinde yanlış yaparken ikincisinde aynı hatayı yapmadan. Hata insan hayatında var olan bir gerçek, önümüze ne çıkacağıni bilemeyiz bu yüzden her şeye hazırlıklı olmak gerekir.
 

Birinin kazanması için her zaman bir kaybeden olur ama bazen de kaybeden aslında kazanmış olur.
 

HÜLYA ÇAKICI