Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İzafiyet ve mutluluk

İzafiyet ve mutluluk
 

Daha iyi, daha mutlu, daha keyifli bir hayatın sırrını çözmeye çalışıyor insanlar. Çünkü hepimizin tek ve ortak amacı mutlu olmak...

Mutlu olmanın yollarını arayıp duruyoruz.

Kimimiz adrenalin bağımlısıyız. Dalıyoruz, atlıyoruz, sürat yapıyoruz, tırmanıyoruz.

Kimimiz, kariyer basamaklarını hızla tırmanıp kartvizitimize bir ünvan daha eklemenin getirdiği mutluluğa bağımlıyız.

Çoğumuz için para mutlu bir yaşamın ilk şartıdır. Olmazsa olmazıdır, hele bir de kolay kazanmanın yollarını öğrenebilsek.

İşkolik olanlarımız da var. “Ben işimle varım, işimle mutluyum.” diyenlerimiz.

Mutluluğu dıştaki etmenlere bağlı olarak hissedenlerimiz gene de şanslı. Büyük bir çoğunluğumuz ise hep mutsuz...

Hayatla birlikte akmak yerine, hayata karşı gard alanlarımız...

Hayatı kendi dışında bir şeymiş gibi algılayıp, ona küsenlerimiz...
Hayatla halat çekme oyunu oynayanlarımız, bilek güreşi yapanlarımız...
Kadere sığınıp, sorumluluk almaktan kaçınanlarımız...

“Belki bir gün kader, bana da güler.” diye bekleyenlerimiz...

Gülmeyi ayıp sananlarımız...

“Böyle gelmiş, böyle gider.” diyerek, kendi hayatlarına mutsuzluk ipoteği koyanlarımız...

Aralarından birinin dahi mutlu olmasına tahammül edemeyecek kadar, karamsar olanlarımız...

Hayatta her şeyin sahibi olmaya çalışırken, kendi sağlığından olanlarımız....

O kadar çok sayıdayız ki....

Bir farkına varabilsek...

İçinde sıkışıp kaldığımız hayat labirentini kendimizin yarattığını...

Her kapının arkasına, kendimiz için ödüller koyduğumuzu...

Her kapıdan geçişimizde ödülün bir öncekinden büyük olmasını beklediğimizi...

Bazen bu labirent oyunundan sıkılıp, köşeye çekildiğimizi...

İlgi çekmek için hastalıklar icat ettiğimizi...

Ve labirentin sadece bizim bilincimizin ürünü olduğunu bir anlayabilsek.....

İşte bu noktada Dünyayı Değiştiren 5 Yahudi öyküsünü sizinle paylaşmak istiyorum.

Musa demiş ki ; “ Ey halkım; köle olmak size yakışmaz, aklınızı kullanın.”

İsa demiş ki ; “ Aklınızı kullandınız, kölelikten kurtuldunuz. Ama mutlu olmaya yetmez. Yüreğinizin sesini dinlemeli, duygularınıza kulak vermelisiniz. Sevmelisiniz.”

Marx demiş ki ; “ Aklınızı kullandınız, köle değilsiniz, sevebiliyorsunuz da. Ama karnınız açken olmaz, emeğinizin karşılığını isteyin ki karnınız doysun, cebiniz para görsün. O zaman daha mutlu olacaksınız.”

Freud demiş ki ; “ Aklını kullandın, kölelikten kurtuldun. Yüreğinin sesini dinledin sevdin, aşık oldun. Karnın tok, cebinde de para var. Ama seks olmadan mutlu olman mümkün değil.”

Ve Einstein demiş ki ; “ Söylenenlerin hepsi izafidir.”

Sevgiyle,
Ayşegül TEKFİDAN
Haziran 2007

 
Toplam blog
: 35
: 913
Kayıt tarihi
: 11.07.07
 
 

1964 yılında Güneş Akrep burcundayken İstanbul'da doğmuşum. Aslen Balkan kökenliyim. İ.Ü. SBF Kamu Y..