Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İzdivaç programlarına farklı yaklaşımlar

İzdivaç programlarına farklı yaklaşımlar
 

İZDİVAÇ PROGRAMLARINA FARKLI YAKLAŞIMLAR

SORU : TV programında tanışıp evlenilir mi?

CEVAP :  İnsanlar bir şekilde tanışacaklar ne farkeder?

SORU :  Bu kadar muhafazkar gorünen insanlar, nasıl olurda  TV ‘de  milyonlarca insanın önünde yalvaran bir eda ile kendilerini bu çaresiz ve monoton hayattan kurtaracak birilerini beklerler?

CEVAP : Hiç birşey goründüğü  gibi değildir!

Herşeyden  önce bu insanların evlenmek uğruna  gereğinde ne kadar kararlı ve cesur olabildiklerini göstermeleri  ilgi çekici. İsteklerini açık ve net bir dille ifade edebilmelerinin  yanısıra lafı  dolandırmadan  sonuca odaklı  bir eylem icindeler ve bu  açıdan samimi gözüküyorlar.  Durumlarını dürüst  bir şekilde anlatmaya çabalıyorlar, coğu evlenip ayrılmış ,çocukları olmuş  ama yeniden bir aile kurmayı  ve mutlu olmayı belki bir çok insandan daha fazla hak ediyorlar.

İlgi çeken bir başka nokta ise,  gururlu ve  maço kılıklı  erkeklerin gereğinde beğendikleri biri için telefonla yayına bağlanıp herkesin gözü önünde ellerinde bir çicek demeti ile stüdyoya gelip seni istiyorum diyebilmeleridir.

Sonuçta bu insanlar, toplumun küçük  kasabalarında , köylerinde,  şehirlerin varoşlarında,  evde oturarak kısmetlerinin çıkmayacaklarını  anlamışlar. İnsiyatif almayı öğrenmişler aslında.

Bu programlarda dikkat çeken başka bir nokta ise,kadınların  beğenmedikleri erkekleri kırmadan ama kimsenin aklına  gelmeyecek müthiş hayal güçleri ile uydurdukları mazaretlerle reddetmeleridir. Mesela birisi, sen Ankara havası oynayamıyorsun  o yüzden  senle  evlenmem demişti. Bir başka saf kızda,  ben sarı  renkten nefret ederim  ya da 14 şubatta evlenmezsem evlenmem diyordu..

Buraya gelen kadınlar ve erkeklerin bir bölümü  karşı cinsten tecrit edilmiş bir şekilde yaşamaya mahkum edilmiş, birlikte birşeyleri  paylasma şansı  olmamış, yalnız  dünyalarında  sürekli göz hapsinde tutulmuş  ve  bir  erkeği veya kadını  beğendiklerini ima ettikleri her durumda  tehdit edilmişler. Ama şimdi belki aileleri dahi bu programlar kanalı  ile çocuklarının mutluluğunu isterken bir anlamda da günah çıkartıyorlar.

Bu durum  evlilik konusunda  tam bir ülke panoramasını veriyor.  Şunu tartışabiliriz. Bu  masum ve  saf kılıklı insanlar bu cesareti nasıl  buluyorlar.? Ama öte  yandan TV yapımcıları bu çaresiz ve zavallı insanların dramatik olaylarla  dolu geçmislerini  irdeleyerek reyting kaygısı içindeler. Onları evlendirmeye çalışırken  ilginç öyküleri  olanları özellikle ele alıyorlar ve konuyu dejenere ediyorlar. Sanki  bir mahkeme salonunda yargılanan , suçlanan bu insanlar kimi zaman gözyaşları  ile itiraflarını yaparken  sanki yazılmış  bir senaryonun parçası  gibi hareket ediyorlar, inanması güç ama öykülerini anlatırkende  sıradışı  sakin bir  tavır sergiliyorlar.  Toplumun üst katmanlarında evlenmek olgusuna kutsal  ve  soylu atıflar yapılırken bu insanlar bu konuya nasıl bu kadar basite indirgeyerek yaklaşıyorlar?Öte yandan adece emekli maaşın  var mı? ne kadar ? beni geçindirebilecek misin?  evin var mi ? gibi cok sıradan , ama bir o kadar da gercekçi  sorularla ideal partnerlerini ariyorlar.Bazen daha genç  ve tahsilli olanlar kalplerinin seslerini dinleyerek  bir cok adayı  geri çevirebiliyorlar ama cağımızda  boşanma  olaylarının artmasına bakılırsa sanki onlar daha mantıklı davranıyorlar gibi. Çünkü  mantık tabanına dayanacak  olan bir evliliği ayakta tutacak asıl unsurlara odaklanmışlar, hayal kırıklığına  uğrama  şansları yok gibi.

 

Metin Rodop

15 Subat 2010 Istanbul

 

 
Toplam blog
: 27
: 292
Kayıt tarihi
: 11.04.13
 
 

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İkitisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1986 yılında mezun oldum..