İzdivaçta bul beni 2 ayda gel öldür beni!

2000'li yılların başında birçoğumuzun oturup trene bakan öküz edasıyla izlediğimiz Biri Bizi Gözetliyor ve türevi programlar hepimizin bilinç altını yerle bir etmişti. O program tuttuktan sonra, bunun izdivaç versiyonları yapılarak işin suyu iyice çıkarılmıştı. Bu programların büyük kısmının ''cast'' yani ''oyunculu'' olması ise sonradan ortaya çıkan sahtekarlık durumları idi. Bu sahtekarlıklar ortaya çıkmasına rağmen hepimiz iziedik bunları. Hiç yok deme sayın okuyucu, sende izledin bırak şimdi!

Bu programların modası geçtikten hemen sonra galiba rahatlayacağız derkeeeennnn... Son dakikada atılan gol ile kuponu yatan iddaa oyuncusu kaderini paylaşır olduk ülkecek.

Bu cast içeren programların yerini yine cast içeren ve insanları evlendirmeyi hedefleyen programlar aldı. Yaklaşık 9-10 yıldır ağırlıklı olarak kadın sunucuların sunduğu bu programlara çıkmayan sanırım bir ben kaldım. Bu gidişle o da olacak ya, neyse şimdi.

Kadın sunucuların kullanılması, kadının görüntüsel bir meta olarak kullanılmasının hedef olarak seçilmesiyle alakalı bir durum. Oradan da golü yemişiz yani.

Bahsi geçen bu programlara başvuran birçok insan, gönlün prensini ya da prensesini aradığını söyleyip maddi beklentileri asla hesaba katmadan(?!) masumca bekliyor. Eğer bir talibi gelirse, üçlü priz ya da trafo moduna geçip elektrik almayı bekliyor. Eğer elektrik tesisatında bir sıkıntı yok ise, hemencecik nişanlanıp evleniyor.

8-9 yıl birlikte olduktan sonra evlenen insanların boşandığı bir ülkede, 1 hafta içerisinde evlenmek şov değil de nedir? Şovun dışında bir çeşit kumardır , piyangodur, risktir. Bunu göze alan birçok insanın kısa zamanda boşandığını görmekteyiz.

Bu riski alıp hayatını kaybeden, dayak yiyen, bıçaklanan, işkence gören insanların olduğunu da biliyoruz. Bu insanların büyük bir çoğunluğunun kadın olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

(İçimizdeki hayvanların çokluğunu biliyor olduğunuzu varsayarak bu sıkıntı yaşayan insanların kadın olduğu bilgisini çok deşmiyorum ama siz yine de konuyu deştiğimi ve kendilerine içten bir şekilde sövdüğümü varsayın lütfen.)

Hal böyle iken ; saatlerce sen ona baktın sen bunu elledin diye kavga edenleri, ekrana çıkıp istediği kadın ya da adam gelmeyince anında çark edenleri, karşısındakinden sevgi saygı değilde ev ya da araba bekleyenleri, oyuncu olduğu hatta bazılarının evli olduğu kanıtlanmasına rağmen hala talep bekleyenleri, Flash TV'nin meşhur yapımı olan Gerçek Kesit benzeri oyunculuklar sergileyenleri görüyor olmaktan utanmak dışında elimizden başka bir şey gelmiyor maalesef.

Bu şekilde evlenen ya da evlenenleri ağzı açık şekilde izleyen bir milletin, mantıklı işler yapmasını ve sağlıklı çocuklar doğurmasını beklemek de büyük bir ütopya olacaktır.

Atalarımızın bu konu ile ilgili ettiği güzel bir laf ile konuyu kapatalım :

''Şaptan olmaz şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.''

Anıl Koldaş

twitter.com/koldasanil

koldasanil@gmail.com