İzlediniz mi?

İzlemediyseniz, ne yapıp edip izleyin.
Evet.
Dün gece TRT 2 kanalında o adı çok konuşulan Haham Tuncay Güney vardı.
Kanada’dan canlı yayına bağlandı.
Stüdyoda Fikri Sağlar, Mehmet Elkatmış ve Şamil Tayyar bulunuyordu.
Ergenekon ve Susurluk ile ilgili konuşmalar dört saat sürdü.
Yoğun istek üzerine gece 24.00’de bitmesi gereken program 01.00’de son buldu.

Tuncay Güney’in söyledikleri öyle yabana atılacak şeyler değil.
Ciddi ciddi kafa yorulması gereken hususlar.
Ama halen bir takım kimseler, ülkemizde yaşanan gelişmeleri gale almamak gibi bir aymazlığın içerisine düşüyor.
Öyle sanıyorum ki, Fikri Sağlar bile Tuncay Güney’in söyledikleri karşısında şaşkınlığa düşmüştür.

Ben özellikle bu noktada Fikri Sağlar’ın Ergenekon hadisesindeki yaklaşımına kısaca değinmek istiyorum.

Sosyal Demokrat cenah içerisinde güvenilir bir kimliktir Fikri Sağlar.
En azından tutarlı olması ve söylemlerinde son derece yalın yaklaşımlar ortaya koyması ile CHP eksenli soldan öyle veya böyle ayrılıyor.
Devleti mutlak hale getirmeyen ve devlet içerisinde dönen dolapları en iyi şekilde kavramış bir isim Fikri Sağlar.
Ergenekon yapılanmasının, son tahlilde gelip de kimlere dayanacağını bilen bir isim.
Bu durumu hafife almayan ve böyle bir şansın mutlaka değerlendirilmesi gerektiğinin altını da çiziyor Fikri Sağlar.
Ama yine kendisini solda konumlandırmış çevreler ille de Ergenekon hadisesine tepeden bakıp, küçümseyecekler.
Bu kesimler, Baykal’ın söylemlerinin arkasına takılacaklarına, Fikri Sağlar neler söylüyor diye zahmet edip bir baksalar en azından bu sayfalarda karalama yapan bizlerin neler söylemek istediğini daha iyi kavrayacaklar.

Dün geceki programın ana vurgularından bir tanesi Deniz Baykal ile ilgili Tuncay Güney’in ortaya attığı iddialardı.
İzleyenler dikkat etti mi bilmiyorum.
Ne diyor Tuncay Güney?
“Mahir Kaynak nasıl deşifre oldu?”
Biliyorsunuz, Mahir Kaynak sol siyasi gruplar içerisinde “ajan provokatörlük” yapan bir MİT mensubuydu.
1970’li yılların o hızlı siyasi atmosferinde darbe heveslisi bir grubun içerisine sızıyor ve bu darbe girişimi ile ilgili bilgileri MİT’e aktarıyor.
Böylelikle bu girişime kalkanlar mahkeme de yargılanırken Mahir Kaynak da MİT mensubu olarak deşifre ediliyordu.
Bu olaydan dolayı Mahir Kaynak MİT’e karşı cephe alıyor.
Yani bir nevi alınganlık.
İşte Tuncay Güney bu durumu gündeme getirerek, şayet Mahir Kaynak deşifre olmamış olsaydı diyor bu gün sol bir partinin genel başkanı olacaktı, Mahir Kaynak deşifre oldu kenara çekildi, yerini Deniz Baykal doldurdu.

Yenilir yutulur cinsten bir iddia değil bu.
Bakalım CHP ve Deniz Baykal bu iddia karşısında neler söyleyecek?
Doğrusu merak ediyorum.

Şu ana kadar Ergenekon hadisesinde Deniz Baykal’ın izlemiş olduğu siyasete bakarak da bir takım donelere sahip olabiliriz.
Ama belli çevreler illa ki başını kuma gömecek.

Neyse canım.
Nasıl olsa Tuncay Güney akli dengesini yitirmiş, mesnetsiz savlarla ortaya çıkan bir zat!
Ciddiye almaya ne hacet!

Unutmadan!
Doğu Perinçek, İşçi Partisi ve Aydınlık Dergileri hakkında da çarpıcı şeyler söylüyor Tuncay Güney.
Mutlaka izleyin.
Mutlaka.