Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İzmir Alsancak Devlet Hastanesi'nde yaşadıklarım!

İzmir Alsancak Devlet Hastanesi'nde yaşadıklarım!
 

Bunu yazmayı hiç düşünmemiştim. Ama bir arkadaşın devlet hastaneleri üzerine yazdığı iç karartıcı yazıyı okuyunca yazmayı bir görev addettim.

Biz toplum olarak, teşekkür etmeyi, memnuniyetimizi ızhar etmeyi pek beceremeyiz.  Özellikle de devlet hizmetleri konusunda menfi bakmayı marifet sayarız.

"Nerde bu devlet, nerde bu Hükumet"  diye başlayan tiratlar, "şükür ki bir devletimiz var ve her türlü hizmeti verebildiği ölçüde vermeye çalışıyor"  sözlerinden çok daha caziptir ve alıcısı çoktur bizim memlekette...

Hadi bazı haberciler, yayıncılar ve sinemacılar ekmeğini bu ülkenin ve bu devletin olumsuz yanlarını anlatmaktan yerler, buna alışkınız da vatandaşın bir çoğuna da bu durum sirayet etmiştir.

Lafı uzatmadan şu son iki gündür İzmir Alsancak Devlet Hastanesi'nde yaşadıklarımı anlatayım:

Çoktandır kasığımda bir şişkinlik hissediyor ama pek ciddiye almıyordum... Son günlerde biraz da öksürmenin etkisiyle bu şişkinlik tedirgin edecek ölçüde arttı.

Bir hafta önce bizim semt polikliniğine gittim. Doktor doğrudan fıtık teşhisi koydu ve beni Alsancak Devlet Hastanesi'ne yönlendirdi

Alsancak Hastanesi Genel Cerrahi bölümünde kısa süren bir muayeneden sonra ameliyat olacak dendi. Kan tahlili, göğüs filmi,kalp grafisi (hepsini yaptırmak toplam iki saatimi aldı) gibi hazırlıkları yaptıktan sonra üç gün sonrasına gün verdiler.

Dün (11 Kasım) günü ameliyat oldum, bir gece hastanede kaldıktan sonra bugün de taburcu ettiler...

Ta 1900'lü yıllarda Fransızların yaptırdığı tarihi hastaneye İzmirin en tanınmış ve hayırhah insanları Nevvar-Salih İşgören'ler yeni ilaveler yaptırarak bir hizmet hastanesine dönüştürmüşler.

Yani, emekli bir devlet memuru olarak, hiç bir harcama yapmadan ve gayet ilgi ve itina ile bir gece geçirdiğim ve sağlığıma kavuştuğum hastane ilgili ille de olumsuzluklar ararsam ben de bulurum...

Ancak, gerçekten de son yıllarda sağlık alanındaki gelişmeler bu eski hastanelere bile yansımış... Gerek doktorların gerek hemşirelerin ve gerekse öteki çalışanların davranışları, ilgileri fevkalade...

Tüm tıbbı malzemeler hijyene uygun olarak her hastaya ayrıca veriliyor. Şöyle ki, benim ameliyat yerim pansuman edilirken bandajın kesildiği demir makas bile bir kereye mahsus kullanılıp atılıyor.

Hatta, bu kadarının israf olacağını söylediğim de görevli sağlıkçı, bunun bakanlığın emri olduğunu söyledi.

Yemekler bile vakumlanmış kutular içerisinde ve tek kullanımlık çatal kaşıkla veriliyor.

Aslancak Devlet Hastanesinde ben ilgi ve iyilik gördüm ve çok memnun ayrıldım... Ola ki, başka yerlerde görevini ihmal eden hastaneler ve mensupları vardır.

Ancak, şu son on yılda Türkiye sağlık alanında çok büyük aşamalar kaydetti... Daha önce kızımın ameliyatları dolasıyla gördüğüm Ege Üniversitesi Hastanesinde de, o zaman da yazdığım gibi, manzara memnuniyet vericiydi.

Türk milleti hastası çok bir millettir malum... Bu yüzden ne kadar çok hastane açsanız hastanız azalmaz... Ama iyiliği görmeden, ilgiyi takdir etmeden de gelişme olmaz...

Nankörlükten, menfilikten kimseye hayır gelmez... İyi işler yapanı takdir edelim ki, iyi iş yapanlar çoğalsın. Yoksa, en mükemmel yerde bile eleştirecek bir çöp bulabilirsiniz...

Türkiye insanı, sağlık konusunda çok sıkıntılar çekmiştir, gerçekten insan yerine konmadığı zamanlar olmuştur ama o zamanlar geçmişte kalmıştır.

Artık, pistlerde hazır ambulans helikopterlerin beklediği devlet hastanelerimiz var. Doktorlar ve öteki sağlıkçılar da çok ilgili ve ihtiramlı..

Hatta, bazen hasta veya hasta yakınının haksız tepki ve dayağına maruz kalacak kadar iyi niyet sahibi doktorlarımız var.

Eğer bunları görmez de eski Türkiye kafasıyla, armutta çöp, üzümde sap ararsak sonunda gerçekten de o eski Türkiye'nin hallerine döneriz.. Allah korusun!

Bu vesileyle, doktorum M.İskender Bey başta olmak üzere tüm Genel Cerrahi servisine ve tüm Alsancak Hastanesi mensuplarına teşekkür ediyorum...

Dertlere derman olan ellerinize sağlık!

Ali Açıköz-İzmir

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..