Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '14

 
Kategori
Seçim
 

İzmir can’dır, İzmirliler can’ımız

İzmir can’dır, İzmirliler can’ımız
 

‘Nerden çıktı bu başlık?’ diyenlerinize cevabı, sabırsızlandırmadan, sona saklamadan hemen vereceğim.

Başlık; DHA Muhabiri Elif Demirci’nin bir haberinden çıktı.  'Kaleyi alacağız' söylemi yasak’ adlı yazısında bahsedilen sloganlardan esinlendim.

Malum yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Malumunuz İzmir CHP’nin kalesi olarak bilinir. Bu bağlamda Binali Yıldırım’ın işi zor görülüyor. Şahıs olarak değil ama AKP algısı işi zorlaştırıyor. AKP de bunun farkında olmalı ki uzman desteği ile bu algıyı kırmak konusunda çalışmalara girişilmiş.

İzmir’in durumu böyle olunca AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’a sunulan Analiz Raporu’nda enteresan öneriler öne çıktığı görülüyor. DHA Muhabiri Elif Demirci’nin haberinde bakın neler var.

'KALEYİ ALACAĞIZ' SÖYLEMİ YASAK:

İşin uzmanları 'İzmir’i alacağız, kaleyi devireceğiz’ gibi fetih söylemlerinden uzak durulmalı önerisinde bulunuyorlarmış. Daha sevecen söylemlerle yola çıkılacak.

AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, İzmir’de algıyı yıkacak şu sloganlar öneriliyor :

'Benim güzel İzmir’im',

'İzmirliler candır',

'İzmir’i dünya kenti yapmak için bir dönem yeter bize',

'İzmir canımız, İzmirli baş tacımız',

'Gönlünüz nerede olursa olsun oyunuzu bir defalık hizmet edecek olana verin',

'İzmir güvenecek, Binali Yıldırım hizmet verecek',

'Bir kez bize güvenin',

Ege’nin incisi İzmir’de çalışma hayatım gereği çok bulundum. Yine işim gereği bir yılı aşkın bir süre İzmir’de yaşadım. Yıllar boyunca yaz tatillerinde, Gümüldür civarında olan yazlığımıza gittik. İzmir’i bir İzmirli kadar bilemeyebilirim ama bu kadar içli dışlı olup üstelik dışardan biri olmanın bakışı ile iyi görebildiğimi düşünürüm. Boyoz, badem, çiğdem, gevrek, 35 buçuk mevzularına hakimim. Kıbrıs Şehitleri’ne, Kızlarağası’na gitmişliğim vardır.

İzmir’de yaşadığım dönem 2009 yerel seçimleri zamanına denk geldi. O dönemde bakkalından esnafına, komşudan taksicisine kiminle merhaba ettiysem beni CHP’li yapmaya çalışmıştır.

Hani AKP’nin kapı kapı gidip seçmen kazanma stratejisi methedilir ya.

İddia ediyorum ki bu işi İzmir AKP’den önce yapıyordu.

İzmir’de CHP’li olmak ve CHP’ye davet  hiç düşünülmeden, kararlaştırılmadan, bir yönlendirme olmadan yani kendiliğinden organize olmuş bir yaşam biçimi gibi. Gözünüze batırmadan, gülümseyen yüz ifadeleri ile hep davet ediyorlar. Taksiye biniyorsunuz taksi şoförü ‘Gelin sizi CHP Balçova, Karşıyaka vs’ ilçe başkanlığına üye yapalım’ deyiveriyor. Zaten çok girişken ve konuşkanlar. Yabancılık çekmek, mesafeli durmak gibi bir kasıntıları yok. Otobüs, park, berber/kuaför, cafe fark etmez; Her yerde birden bir laf ortaya atılıp kaynaşılıveriyor. Zorlanmadan sohbetin içine dahil oluveriyorsunuz.

Ankaralı olduğumu öğrenen Ankara’nın soğuğuna bir değiniyor. Konuştuklarımın çoğunluğu hayatları boyunca Ankara’ya en az 1 kez olsun gelmişler ama beğenmemişler. Çünkü deniz yok. Çok sayıda da askerliğinin bir dönemini Ankara’da yapana rastladım.  Yazları İzmir ve çevresi renkli ve keyifli. Bu nedenle olsa gerek seyahat için gelenler kışı seçmişler. Atkısız, eldivensiz, İzmir kışına uyumlu giysilerle giden de Ankara’nın soğuğu ile unutmamacasına tanışık. Çalışmadıkları zamanlarda hiç evde oturmuyorlar. Kah Çeşme kah Urla olmuş kendilerini dışarıya atıveriyorlar.

Lafı uzatmayalım İzmir başka bir yer. Bu başkalığı çözememişlerin, uzanamadığı ciğer misali ‘Gavur İzmir’ diye karalamak isteyeni de olmuş. Geçen gün bir twiter kullanıcısının paylaşımı dikkatimi çekti. Yazımın üstünde paylaştığım resme atıf yaparak:

‘Gavur diyorlar da, siz bu kadar bayrağı hangi gavur memleketinde gördünüz?’ diyordu.

Hal böyle olunca bence bir iki algı çalışması ve slogan değişikliği ile İzmir’i almak biraz iyimserlik olsa gerek.

Biraz karikatürize edip İzmir’i güzel bir kıza benzetiyorum. Talipleri var. Kızımız da nazlı mı nazlı. Aile ocağında mutlu sırf kaçmak için bir evlilik yapacağa benzemiyor. Evde kaldı da deseler sevmediği, inanmadığı birine ‘evet’ demeyecek bir kız. Kızımız mantık evliliğine değil aşk evliliğine inanıyor. Ha çok çok parası pulu olmasa da sevgi olsun evinde.

İzmir’i almak isteyen talip, her şeyin önüne insan hakları, çağdaşlık, birey hak ve özgürlükleri ve yaşam biçimlerine kayıtsız şartsız saygı, dayatmalardan kaçınmayı koymalı.

Bahsedilen yazı : http://www.dha.com.tr/kaleyi-alacagiz-soylemi-yasak_574278.html

 
Toplam blog
: 9
: 537
Kayıt tarihi
: 23.09.13
 
 

"Yazmak benim için tek taraflı bir eylem gibi görünse de derininde öyle olmadığını itiraf etmeliy..