Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '10

 
Kategori
İzmir
 

İzmir'de ''el kızı'' olmak...

İzmir'de ''el kızı'' olmak...
 

Zor.

Başlarda zor.

Yabancısın.

Gelmişsin başka başka yerlerden.

İşin burda olsun istemişsin.

Evini tutmuş düzenini kurmuşsun.

İşten eve evden işe, ancak yolları öğrenmişsin.

Yolda kaybolmayacak kadar tanımışsın sağı solu.

Biraz biraz ''çakma İzmirli'' kıvamına gelmişsin.

Ama hala yabancısın.

Hala alışamamışsın.

''El kızı'' hallerindesin.

Tanımıyorsun bilmiyorsun.

Havası, suyu, keyfi, zoru işlememiş içine.

Sinmemiş saçlarına.

Oturduğun semte ait misin?

Yolda gördüğün insanların yaşam biçimine yakın mısın?

Bir sokaktan diğerine değişen hayatlara nasıl bakıyorsun?

Bir duraktan diğerine değişen havaya girebiliyor musun?

Bilmiyorsun.

Yerini buldun mu?

Taşlar yerine oturdu mu?

Sen oturdun mu?

Oraya ait misin?

Yoksa hala ''el kızı'' gibi kapı dibinde sandalyeye ilişmiş gibi misin bu şehirde?

''El kızı'' gibi rutin hayatına devam ediyor yemenisinin ucuyla gözlerini mi siliyorsun yoksa?

Geldiğin yerleri mi özlüyorsun?

Direniyor musun sana kucak açan şehire?

İnsanlara?

Karşı dağların heybetine?

Körfezin imbatına?

Sokak sanatçılarının konserine?

Hayata?

Aşka?

Direniyor musun?

Niye?

''El kızı'' olmak güzel mi?

Emanet yaşamak hayatı...

Kıyıdan kıyıdan ilişmek kahkahalara...

Güzel mi?

Değil.

Hiç değil hem de.

Kendi adıma sevmedim ''el kızı'' olmayı.

Olmaya da niyetim yok.

Hayat...

Aşk...

Deniz...

İzmir...

Müzik...

''Gel'' diyor.

''El kızı'' gibi olma diyor...

''El kızı'' gibi kalma diyor.

''El kızı'' gibi yaşama diyor.

''Buralı'' ol diyor.

''Geldiğin yerlerin harcını kaldığın yere kat'' diyor.

''Bakışlarında köklerinin derinliği olsun'' diyor.

''El kızı'' değil...

''Evin kızı'' ol diyor.

Hayat işte :)

Ne derse güzel diyor :)

 
Toplam blog
: 403
: 1023
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..