İzmir'de, "sevda yolları" açık. Sizleri de bekleriz.

İzmir’in en güzel semtinde, bir sevgi yolu vardı yakın tarihte. Gençler burada el ele tutuşur, ağır adımlarla, sarmaş dolaş gezinirler. Ya ders çalışırlar yanak yanağa, ya da aşklar fısıldanırdı kulaklara..

Burada sözler de kesilir, evlenince de genç kız, gelinliği ile bu yoldan yürürdü. Taşı toprağı “sevda tüterdi” bu yolun. O bakımdan bereketliydi, kutsaldı bu sevda yolları. Bir muhabbet bir sevda, bir coşku sergilenirdi bu yollarda.

Konak Belediye Başkanı, ezelden şair ruhludur. İçine sinmedi bu haller. Daha bir romantizm yaşansın bu sevgi yollarında. Geceleri de ışıl ışıl olsun dedi. Ve yolu kapattı. Aşıklar kendilerine başka sevgi yolu aramadılar. Suskunlukla, sabırla beklediler. Ve mükafatını gördüler. Şimdi geceleri de aşk yaşayanlar var bu sokaklarda. Aşklarını perçinleyenler var. Etrafın gece güzelliği, aşklara cila olmuş.

Çalışmalar sonunda ortaya muhteşem bir eserin çıktığını belirten Başkan Hakan Tartan, “Burası çok güzel, çok kullanışlı, insanca bir yer haline geldi. Her detay çok ince bir şekilde düşünüldü ve uygulandı. Sevgi Heykeli, İzmir’in eski zaman görüntüleri, çiçekler, ışıklandırma ile tam bir Sevgi Yolu haline geldi. İzmir’de 7’den 70’e hemen her yaştaki insanların ikinci buluşma adresi Sevgi Yolu olacak. Bahar aylarında düzenlenecek mini konserler ve çeşitli etkinlikler ile İzmir dışından da insanların uğrak yeri konumuna gelecek İzmir denilince akla önce Saat Kulesi, sonra Sevgi Yolu gelecek ” dedi.

Şimdi sevgi yolumuz tamam. Yakında aşk manileri düzen, yaprak yaprak bunları sevgililere ulaştıracak seyyar maniciler de yakında peydahlanır. Öyle ya. Söyleyecek sözleri yok, ama bunu ifade edecek yürekleri çok. “N’olcek bu işin sonu gari?! Bu manilerden alıntı ezberler yapacak belki de. İnternet değil ki bu meret, alıp, kopyalayıp yapıştırasın. Ört ki, ölem!

Sevda işlerinde, ekmeği, yağı tuzu içinde sevdalar da vardır. Eşantiyonluk sevdalar da cabası. Müstameli de vardır bunun. Konsinyesi mi? Onun bu sokakta işi ne?!

Burada, ısmarlama aşklar, göstermelik aşklar, çakma aşklar, uzun vadeli aşklar geçersiz. “Ne ga sevda, o kadar aşk” Aşağı kurtarmaz!

Sevgililer, bu görkemli yollara şimdiden düştüler bile. Resmi açılışı beklemeden. Susayan aşklarına, ara verdikleri sevdalarını, gece manzaralı platformlarda aldılar pulladılar, öylesi sundular. Kulaklara fısıldandı ısmarlama satırlar, aşk arası sımsıcak nefeslere dürüm yapılıp öyle sunuldu sevdalar. Bizim Sevgili Sabiş, meleklerini bu tarafa bir yollasın hele. Birer başarı öpücüğü kondursun yanaklara.

Bir köşede rastladık. Öyle bir fısıldıyor ki, duymamak imkansız. “ Duydum ki, / Meleklerin kanadını takınmışsın / Sordum onlara / Sevgili zaten melekti / Bu kanatlar da nesi? / Dediler: / Biz meleğiz. / Gönlümüzü ona vermişiz / Sözümüzden dönmeyiz / O bir hakiki melektir / Kıymetini iyi bil / Dedim / Meleğim bir tane / Yok onun gibisi / O, sizlerden önce vardı / Şimdi sizlere karıştı / Sen meleğim / Sen nur tanem / Sen sevdiğim..”

Öyle anlaşılıyor ki, bu sevgi yolunda öyle aşklar yaşanacak ki, acısıyle, tatlısıyle, dillerden düşmeyecek. Uğruna romanlar yazılacak.

Bazen de çok acılı Adana usulü aşklar da yaşanacak. Umutsuzluk üzerine, suskun bakışlar üzerine, çiçeği solanlar üzeriene:

“ Bekledim, gün boyu / Gelmedin / Umutlarım karaya vurdu / Sensizliğim / Şairliğimin türküsü / Mızrabın olmak / Her dokunuşunda / Seni söylemek / Seni söylemek / Gözlerinden okumuştum / Tonlarca sevgiyi / Ve tonlarca kaybettiklerini / Dudaklarında hissettim / Donuk özlemlerini / Dokununca hissettim / Isınan yüreğini / Durgun bakışların / Sevgiye suskundu / Bakışlarında buldum seni / Buldum sebi / Sevgi bağının / Çiçeği burnunda yeşilinin / Solmayan hevesinde / Ben olmalıydım / Olmalıydım / Velhasıl / Tonlarca kaybettiklerinde / Yüreğinin ısısında / Teslime hazır bekleyişinde / İçin için yanan yüreğinde / Ben olabilseydim / Olabilseydim / Uykularımın içindeydin / Hıçkırıklarınla / Sarsılırdı yüreğim / Acı da verse / Rüyalarımdan gitmeni / Benim için bitmeni / İstemezdim, istemezdim…

Ortalık, eli kulağında. Isınıyor. Budanan ağaçlardan, patıt patır çiçekler açacak, eli kulağında. Börtü böcekler, arılar kanatlarını açtılar. Sevgi yollarına konmak üzere, eli kulağında.

Bizim de elimiz kulağımızda. Böylesi aşk şiirleri ortalığa saçılırsa, bulur getiririz, önünüze koruz böylesine. Bakaciz… Göreciz!

Eski aşklar arıyorum, eski mangırlar alıyorum, … Eskiiiici baba geldi…Eskici geldi eskiiiici… Müstamel aşklar alınır, bozuk aşklar onarılır. Yağmurcu geldi yağmurcu… Solan aşklar canlandırılır, muhayyer aşklarımız var. Yağmurcu geldi yağmurcu.

Hadi hadi yaptık biz şaka / Dileriz olmasın kaka, / Hep kabahatler yağmurcuda. / Yağmurcu geldi yağmurcu. / Baktın ki yağmur yağası, / içeri gir körolası !

Ört ki, ölem!