Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '10

 
Kategori
Haber
 

İzmir’de neler oluyor?

İzmir’de neler oluyor?
 

Sakin yaşanılası şehrime kâbuslar, korkular çöktü. Bir kadın katliamcısı gecelerine ölüm saldı, belki yarın gündüzlerine de esecek? Bilinmezlikler içine çekildi, güzel, sakin, yaşanılası şehrim. “Acaba bu gece sırada ben miyim?” sorusunun içine hapis edildi. Bir 7.65’lik silahın mermisiyle.

Son üç günde İzmir’de olanlar akıl alır gibi değil. Üç gencecik yaşam 7.65'lik bir silahtan çıkan mermilerle yok edildi. Üç yaşamın birbiriyle hiçbir bağlantısı yokken, 7,65’lik silah onların ortak noktası oldu acı bir şekilde. Bu arka arkaya olunca insan ister istemez düşünüyor “sırada kim var?” diye.

Dün son gelişmeleri okurken “acaba bu gece sırada biri var mı?” diye düşünürken bulmuştum kendimi. Çok gecikmeden bu sabah sularında arabasının içersinde bir başka insanın öldürüldüğü haberiyle karşılaştım.

Peki, bu gece, sonraki geceler sırada hangimiz var, hangimizin yakını var?

Şimdilik yaşananlar gece sokağa çıkmamayı işaretlese de, bunun gündüz olmayacağının garantisi yok. Tüm bulgular gözü dönmüş seri bir katili işaret ediyor. Hepsinin ortak noktası kadın olması, genç olması ve çantalarının çalınması.

Nasıl bir katille karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz. Bir bilinmezliğin içindeyiz. Filmlerde ki sahneler gerçekleşiyor bir bir. Hayatlar filmlerde ki, dizilerde ki karakterlere bürünüyor. Sürekli çıkan aflarla da ortalık nefes almaz hale geliyor.

Nerede yaşayacağız bizler, nerede nefes alacağız?

Bugün İzmir’de, yarın başka bir yerde. Bunun sonu yok. Güven duygumuzu her geçen gün kaybederek yaşamak, korkularla yaşamak esir aldı tüm benliğimizi. Hemen her alanda güven duygumuzu kaybetmişken, şimdi hayatımızın kimin elinde olduğunu bilmeden yaşıyoruz.

Bu belirsizliğin biran önce çözülmesi için Bakanlığın da devreye girmesi gerek. Gözü dönmüş, akıl melekelerini kaybetmiş, bu insanların önlerini kesmeleri için, yeni yasal düzenlemeler getirmelidirler. Cezaevine girip, bir sonraki adımda dışarıda olacaklarını bilmelerinin rahatlığıyla yaşanıyor tüm bunlar. Getirilen her af, yeni suçların daha şiddetle işlenmesine neden oluyor.

Yaşadığım semt çocukluğumda İzmir’in en sakin semtiydi, uzun bir süre İstanbul’da yaşayıp döndükten sonra tanıyamadığım, yabancılaştığım bir yere döndü. Her an bir şeylerin yaşandığı, korkulu bir yerleşim alanına çevrildi. Nasıl bu hale getirildiğinin sorguları yapılmadan çözümler bulunamaz.

Neredeyse tüm şehirlerde popüler semtler korkulu yerler haline geldi. Bu beklide bilerek yapıldı. Terk edişlere sebep olmak için. Bilemiyorum. Ama biz geçmişin bağlarından kopmak istemiyor, korkularla yaşamak istemiyoruz. Terk edişle kaçmak istemiyoruz.

Bize yaşanır alanlar yaratması, korkularımızın yok edilmesi için yetkilileri göreve çağırıyorum.

Bu olaylar bir kişinin yakalanmasıyla çözümlenecek olaylar değil. Keskin çözümlerin, yasal düzenlemelerin yapılmasıyla çözülecek olaylar. Biran önce bir şeyler yapılmazsa yeni canlar yanacak, yeni ocaklara ateşler düşecek.

Kim bilir, belki bu gece sıra bende, benim yaşamımda, sevdiklerimdedir demek istemiyoruz.

İzmir’de korkulu, sancılı günler yaşamak istemiyoruz.

Eski huzurlu günlerimizi geri istiyoruz.

Güven duygumuzu geri istiyoruz.

Kaynak: Milliyet
oyatekin@gmail.com
-
Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilse bile izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..