Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '08

 
Kategori
İzmir
 

İzmir'de satranç işkencesi

İzmir'de satranç işkencesi
 

Geçtiğimiz hafta sonu, yani 20-21 Aralık tarihlerinde; Türkiye Satranç Federasyonu İzmir Şubesi tarafından gerçekleştirilen bir organizasyondaydım. 8 Yaş ve 12 Yaş gruplarına yönelik il turnuvalarıydı bunlar. Türkiye şampiyonalarına hazırlık müsabakaları, bir başka deyimle.


Halkapınar Spor Salonu’nu dolduran yüzlerce çocuk ve ailenin satranç sevgisi görülmeye değerdi. Hava, İzmir şartlarına göre oldukça soğuktu. Genelde sıkı bir yağmur vardı. Ve bu olumsuz şartlara rağmen, katılım üst seviyedeydi.


Bu anlamda, Türkiye Satranç Federasyonu’na ve özellikle de İzmir Şubesi’nin yönetici ve çalışanlarına teşekkür etmemek, en hafifinden nezaketsizlik olur. Kendilerini, özellikle küçük çocuklarımıza, gelecek beyinlerimize satranç sevgisini aşılamakta gösterdikleri gayretten dolayı tebrik ediyorum.


Ancak bu olumlu hissiyatım, organizasyon süresince görmüş olduğum ciddi olumsuzlukları gündeme getirme noktasında beni geri durduramadı maalesef. Umarım ve dilerim ki devam eden organizasyonlarında, bu konulara dikkat eder, daha çağdaş şartların sağlandığı çözümler bulabilirler.


Öncelikle, turnuvanın gerçekleştirildiği salon, fiziksel şartlar bakımından kesinlikle yeterli değildi. İzmir’e hiç yakışmayan görüntülere şahit oldum, bizzat yaşadım. Belki sporcu çocuklarımızın müsabakalarını yaptıkları salonlar yeterliydi ama ailelerin ve maç aralarında çocukların beklemeleri için tahsis edilmiş mekan, insanlar için tam bir işkence ortamına dönüştü.


Yüzlerce kişi, daracık salonda sabahtan akşama kadar beklemek zorunda kaldı. Oturacak yer tartışmaları yaşandı. İçerideki havasız ortamda buram buram terleyenler, salonun dışındaki buz gibi ve yağmurlu havada soğumaya çalıştılar. Eminim ki o gün orada olanların yarısından çoğu bu haftayı gribal enfeksiyonlarla geçirmekteler. Şahsen ben öyleyim.


8 Yaş gruplarına katılan tüm çocuklarımıza, federasyon kuralları gereği birincilik madalyası verildi. Bu yaş grubunda derece, sıralama, puanlama açıklanması kurallar gereği yasak. Her biri birinci sayılıyor. Amaç, sadece satranç sporunu, küçük yaşta insanlara sevdirebilmek ve o kültürü verebilmek.


Madalya töreni ise tam bir fiyasko şeklinde gerçekleşti. Organizasyonsuzluk diz boyuydu. 130 civarındaki çocuk ve bu sayıdan daha fazla veli, turnuva yetkilileri, maaile çok daha küçük bir salona sıkıştırıldı.


On civarında maç hakemi tarafından aynı anda madalyalar çocuklara takılmaya başladı ki olanlar oldu. Gerek fotoğraf çekme, gerekse o kargaşada çocuğunu kaybetme endişesi içindeki veliler çocuklara; korkan ve ürken 7-8 yaşlarındaki çocuklar da ailelerine koşunca ortalık karıştı.


Rasgele bağırarak çocuklarını çağırmaya, bulmaya çalışan insanlar gördüm. Hele birkaç anne vardı ki halleri içler acısıydı. Çocuğunu kaybetme, bulamama korkusu bir panik ve şok halini almış, ne yapacaklarını bilemez durumda haykırmaktaydılar. Tören kontrolden çıktı.


İlgili ve yetkililerin, en azından bundan sonraki turnuvalarda daha organize olmalarını, satranç sporuna ve İzmir’imize daha çok yakışan şartlarda düzenlemeler getirmelerini can-ı gönülden diliyorum.


Çünkü; İzmir’i de, satrancı da, çocuklarımızı da çok ama çok seviyorum.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..