Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

İzmir’den ancak Kuva yı-Milliye ve Efeler çıkar

İzmir’den ancak Kuva yı-Milliye ve Efeler çıkar
 

Örnek alınacak.her zaman gurur duyduğumuz atalarımız.


24.12.2010

AKP. Genel Başkan Yardımcısı Çelik “İzmir’de armoni değil kakafoni çıkıyor” diyivermiş.

Ne demek yani bu?

Gavur İzmir’den sonra KAKAFONİ?

Yanlış biliyorsunuz sayın bakan. İzmir’den ancak Kuva yı-Milliye ve Efeler çıkar.

“İzmir'i şuna benzetiyorum. Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış kir pas içinde. Yüzünü, gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkar. İzmir dört tekerine fren takılmış araba gibi. Bir şeye engel olma zihniyeti çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor”

Bu sözleri söyleyen Sn. Çelik’e şunu söylemek isterim. 15 senedir İstanbul aynı zihniyet ve iktidar ile yönetiliyor da ne oldu sanki? Ekilen laleler ile iş bitiyor mu?

Alt yapısı bir türlü yapılamayan caddelerde, sokaklarda, yağmurda araba yerine şişme botlarla gezilen bir durumda. Trafik keşmekeşi insanı çıldırtıyor.

İstanbul’un akciğerleri sayılan yeşil alanlar katledilmiş yerlerine villalar, kuleler dikilmiş. İstanbul bir rant malzemesi olmuş.

Varsın İzmir 4 tekerine fren takılmış araba oluversin sizi gözünüzde. Hiç değilse istediğiniz durakta ineceğiniz bir tramvay olmamıştır.

Evet, dediğinize şurada katılıyorum. Nur topu gibi çocuk ama kendi yağı ile kavrulan bir çocuk. Belki nezle olmuştur, sokakta oynarken eli yüzü kirlenmiştir ama hiç değilse haram lokma boğazından geçmemiş helal süt emmiş bir çocuktur.

****

Gelelim şanlı İzmir’in insanlarına, tarihteki durumuna…

İtilaf devletleri tarafından 1. Dünya Savaşı sırasında Batı Karadeniz ve Ege sahilleri İtalya’ya bırakılmış. Bu böyle olunca da, Doğu Akdeniz’deki ve boğazdaki çıkarlarının tehlikeye düştüğünü düşünen İngiltere, Fransa’nın da desteğini alarak Paris Barış Konferansında İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verilmesini sağlamış.

15 Mayıs 1919’da bir yanında İngiliz, bir yanında Fransız, ardında Amerikan donanmalarının korumaları altında Yunan ordusu İzmir’e asker çıkartarak işgale ve katliamlarına başlamış.

Rumların daha kalabalık olduğunu ve azınlıkta olan Türklerin katliamlar yaptıklarını iddia ederek Hıristiyan dünyasının da desteğini sağlamış Yunanlılar.. Bunda bir süre de başarılı olunmuş.

Yunanistan’ın ideali büyük Yunanistan ve Batı Anadolu’yu kapsayan Bizans İmparatorluğunu yeniden kurmakmış.

İzmir kolay lokma olmamış elin oğluna. Buna okyanus ötesinden gelen orduların bile güçleri yetmemiş.

İlk kurşunu gazeteci Hasan Tahsin’den yemişler.

Tarihi incelediğimiz zaman kısaca anlatı budur. Şu çılgın Türkler kitabında Turgut Özakman öylesine güzel anlatmış ki.2 kez okudum ikinci seferinde dahi bazı bölümlerde gözyaşlarıma mani olamadım.

İlk Kuva-yi Milliye birliklerimiz Batı cephesinde kurulmuştu. Düzenli bir ordu kurulana kadar o günlerdeki yokluklar içerisinde bu birlikleri gerçekleştirerek tarihimize altın harflerle yazılmışlardır.

İzmir’in İstiklal harbimizde çok büyük önemi vardır. Mustafa Kemal 1 Eylül 1922 de “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emrini verdiği zaman bağımsızlık ateşi ile yanan birliklerimiz önce İzmir’e girmek için harekete geçince, bozulmuş Yunanlar sel gibi kaçmaya başlamışlar. Kaçarken de cephanelerini, silahlarını, malzemelerini bırakarak ama her tarafı yakarak, yıkarak kaçmışlar. Denize dökülmüşlerdir.

“Türk birlikleri 1 Eylül'de Uşak ve Kütahya'ya, ertesi günde Eskişehir'e girdiler. Batı Anadolu kentleri birbiri ardına geri alınıyordu. 4 Eylül'de Alaşehir, Buldan, Kula, Söğüt, 5 Eylül'de Bilecik, Bozöyük, Simav, Demirci, Ödemiş, Salihli; 6 Eylül'de Akhisar, Balıkesir, 7 Eylül'de Aydın, 8 Eylül'de Kemalpaşa ve Manisa'ya Türk ordusu giriyordu. “

Türk ordusu İzmir önlerine geldiği zaman dile kolay, 3 yıl, 3 ay, 25 gün süren savaş sona eriyordu. . İzmir'de ulusal isyanın ilk kurşununu sıkarak işgalci Yunan Efzun Alayı'nın bayraktarını Karataş'ta yere indiren gazeteci Hasan Tahsin'in başlattığı mücadele, yine aynı kentte noktalanıyordu.

İzmir bir avuç Efesiyle, Kuvay-i Milliye ile aslanlar gibi düşmanla savaşmış, teslim olmamıştır.

Bu ruhu her zaman İzmir’de bulabilirsiniz. Bununla iftihar edin.

Sayın bakanım; söylediğiniz sözlerin insanları inciteceğini bilerek mi konuştunuz acaba merak ediyorum.

İzmir öyle bir kenttir ki içerisinde yaşayanlar özleri, sözleri bir, yürekli insanlardır. Yani onlarda döneklik asla olmaz. Eğer size oradan oy çıkmıyorsa nedenlerini kendinizde aramanız gereklidir diye düşünüyorum. Nerede eksik yapıyorsunuz bir onu düşünseniz iyi olur derim.

Son olarak şunu diyorum. Zatıâliniz bir devlet bakanısınız. Bu demektir ki devlete ait olan her kente, her toprağa ve içindekilere saygılı olmalısınız. Böyle benzetmeler hiç şık değil ve bu söylemlerle bir yere varamazsınız.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..