İzmir'den denize dökülenler kimlerdi?

16 Nİsan yaklaştıkça hayır cephesinin CHP'si, doğrudan ya da dolaylı olarak Atatürk'ten ve Kurtuluş Savaşın'dan beslenmeye, Cumhuriyet literatürünü referans vermeye başladı.

CHP her seçimde bunu yapmıştı yine yapıyor.. .Dünyadan ayrılalı doksan yıla yaklaşmışken hala Atatürk CHP'nin başındaymış gibi haraket ediyorlar.

Atatürk'ü sürekli olarak siyasete alet eden CHP, bu defa işin tadını iyice kaçırdı...K ürtuluş Savaşımızın ruhuna ve tarihine aykırı söylemlere sarılmaya başladılar.

CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal ve Antalya Milletvekili Hüsnü Bozkurt; Eğer referandum sonucu evet olursa, yeniden Samsuna çıkıp "düşmanı" denize dökmekten bahsetmişler...

Kurtuluş Savaşını kim verdi, kimler Yunan işgaline canla başla direndi, İzmire kadar kovaladığı düşmanı İzmirden denize kimler döktü... Bunları yeniden konuşmanın anlamı yok.

Denize dökülen düşman işgalci Yunan ve onun hamisi İngiliz ve öteki Batı ülkeleriydi... Onları İzmire kadar kovalayarak denize dökenler de, Müslüman Türk askerleriydi...

Bizim dedelerimizin denize döktüğü o emperyalist Batılıların istisnasız hepsi şimdi Referandumun Hayır tarafında... Yani, "evetçi"leri denize dökmekten bahseden CHP'lilerin tarafında...

Burada tuhaflık yok mu?... Nasıl oluyor da siz, bizim İzmirden denize döktüğümüz işgalci Batılılarla birlikte olup da bizi yine İzmirden denize döküyorsunuz??

Eğer, birileri denize dökecekseniz, bunlar ülkemizi yeniden işgal etmek istiyen Batılı müstevlliler ve onların işbirlikçileri olmalıdır.. Yani, 1922'de denize döktüğümüz düşman şimdi karşımıza geçmiş "hayır" diyor... Şimdi biz kimi denize dökelim!!!

Bu uçuk ve son derece sorumsuzca söylemlere karşı CHP genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun karşı çıkması ise, ülkemiz ve CHP adına sevindirici olmuştur.

Milletvekili önemli değil de Sayın Baykal gibi tecrübeli bir siyasetçinin böyle dengesiz konuşması çok düşündürücüdür... Sayın Baykala bunları kimler söyletiyor, söylemek zorunda bırakıyor, diye düşünüyor insan...

9 Eylül1922'de denize döktüğümüz düşman 15 Temmuz 2017'de yeniden istila girişiminde bulundu ve çok şükür ki bu istila girişimini de püskürttük...

Şimdi siz, bu müstevlilerle bir olup bu ülkenin insanlarını deniz dökmekten mi bahsediyorsunuz... Eğer, o darbe gerçekleşseydi sizi nerelere dökeceklerdi haberiniz var mı?

Siz kiminle işbirliği içinde ve kime karşı olduğunuzun farkında mısınız?

Referandumda evet dersiniz, hayır dersiniz ayrı bir konu... Nihayetinde bir sistem oylanıyor ve herkesin görüşü saygı değerdir...

Ne var ki, milletin kendi istiklalini kendi kararlılığıyla kazandığı zaferleri  siyasi ikbalinize alet ederek ülkenin birliğini dirliğini tehlikeye atarsanız referandumu kazanmak bir yana tüm varlığınızı da kaybedebilirsiniz...

Biz, millet olarak, vatanımızı işgal eden müstevlilerle birlik ve beraberlik içinde savaşarak istiklalimizi kazandık... İzmirden denize döktüklerimiz de Yunanlılardı, "evetçi"ler falan değildi...

Cumhuriyet ve onu getiren tüm zaferler ortak değerlerimizidir... Bu ortak değerler millet olarak varlığımızın teminatıdır..

Bunları kendi küçük siyasetlerinize alet etmeye hakkınız yok; haddiniz de yok!