İZMİR'İ DEPREM VURDU

Geçen Cuma günü( 30 Ekim 2020) güzel İzmir 30 saniyede büyük bir felaket yaşadı. Deprem olayı 6,9 büyüklüğünde meydana geldi. İzmirli birlikte bütün çevre ilçeler büyük bir sarsıntı geçirdi. Hatta İstanbul’da bu deprem hissedildi. Bazı binaların camları bile kırıldı. Ben şahsen 35 yıldır Söke’deyim böyle bir sarsıntı yaşamadım ve görmedim. Bu depremde İzmir Bayraklı ’da 7 katlı apartmanın çökme anı kameralara yansıdı. Şiddetti bir sarsıntıyla koca apartman yerle bir oldu.  Ege Deniz’inde oluşan deprem Yunanistan’ı da etkiledi. Depremin etkisiyle yükselen deniz Seferihisar sokaklarını da dereye çevirdi.  Birçok evlere su bastı. Aldığımız haberlere göre Seferihisar açıklarında meydana gelen deprem 6,9’lük depremde çok sayıda bina yıkıldı, Tsunami etkisiyle koca deniz kente taştı.

Çok sayıda evlerde hasar oluşurken vatandaşlar büyük korku ve panikle sokaklara döküldü. Kurtarma çalışması başlatan ekipler, enkaz altında çok sayıda yaralı çıkardı.  Başta İzmir,  İstanbul,  Bursa,  Balıkesir,  Aydın ve Muğla gibi Büyükşehir Belediyelerinin de gönderdikleri yardım ekipleriyle birlikte takdire değer görevler de bulundular. Bu birlik ve beraberdik ruhu alkışlanmaya değerdir… Aslında böyle günlerde bir araya gelmeli ve acıları milletçe paylaşmalıyız.

Bu arada İzmir’de yaşanan bir mucize oldu. 3 yaşındaki Elif umudumuz oldu,65 saat sonra ailesine kavuştu.  İkiz ablaları ve annesi de enkazdan sağ çıkarıldı. Milyonların sevinmesine neden oldu… Bir başka mucize de Ayda Bebeğin 91 saat sonra kurtarılması sevindirici bir olay oldu.  Elif ve Ayda bebeklere sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum… Tabi tüm aramızda çiçek gibi yaşayan tüm bebeklere de aynı dileklerimiz vardır…

Uzmanların uzun süredir yaptığı uyarılar ne yazık ki gerçek oldu. Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür 3 ay önce uyarıda bulunmuştu. Sayın Görür, Temmuz ayında deprem in yerini ve şiddetini açıklamıştı. Konusunda şöyle diyordu: Gediz ana fayı üzerinde olan depremlerin İzmir’i etkilediğini bildirmişti.  Sayın Görür sosyal medyadaki paylaşımında “ bu faylar arasında Çeşme, Gülbahçe, Tuzla ve Yenifoça faylarını saymak mümkündür. Bunların her biri de İzmir için deprem üretebilecektir.  

Bu depremler genellikle 6‘lar mertebesindedir “ diyerek açıklamalarda bulunmuştu. Değerli bilim adamlarımızdan Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan bu deprem olayından 12 gün önce ilgilileri uyarmıştı. 18 Ekim’de Ege Denizi Gökçe ada açıklarında 4,3 lük bir deprem meydana gelmişti. Bu deprem Kuzey Ege’de 6,3 ile 7 arasında bir deprem yaratmak üzere hazırlandığını gösteriyor” ifadesini kullanmıştı. Aşağı yukarı dediği gibi de oldu… Sayın büyüklerimizin zaman zaman deprem uzmanlarına kulak vermelerini dilerim.

İşte İzmir’de 6,9 büyüklüğündeki depremde çok sayıda binanın yıkılmasına sebep oldu. Onlarca insan enkaz altında kaldı.  Bu yazımı yazdığım sıralarda, bugüne kadar 114 vatandaşımız vefat etmiş, 1035’i yaralı, 135 ‘i tedavi görüyor ve 107’si taburcu vatandaşımız taburcu olmuştur. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Vefat eden vatandaşlarımızın sayısının artmamasını diliyorum. Bu arada büyük bir gayretle enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için gece- gündüz görev yapan AFAD, İstanbul ve Manisa ekiplerine unutmamak gerekir.  Cümlesine sonsuz teşekkürlerimiz vardır.    

Aslında bu yıkılan binalar ve enkazda altında kalıp ölen insanlar para hırsıyla binaların kolonu kesen vicdansız insanların eseridir. Para hırsıyla apartman yapanların çoğu yanlış malzeme kullandılar, demirini çaldılar, betonu az kullandılar, inşaata uymayan kalitesiz kumu tercih ettiler, böyle bu apartmanlar olası bir depreme direnmediler ve yıkıldı. Bunca insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olanların Türk Adaleti önünde hesap vermelidirler.

Meydana gelen bu deprem münasebetiyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı katıldığı bir canlı yayında Tunç Soyer, depremin vurduğu bölgelerdeki son çalışmaları değerlendirdi:  Yıkılan tüm binalarla ilgili tespit yatırdığını söyleyen Soyer: Tamamı 1992 ve 1999 yılları arasında ruhsatlandırılan binalar, 1975 teki yönetmeliğe göre yapılmış,   yani tamamı 1999 Marmara depremi öncesi inşa edilmiştir. Zemin katta market yapmak için, spor salonu yapmak için kolonları kesmişlerdir. Bu İzmir için büyük bir depremdir. Bu açıdan bir yasa düzenlenmeye ihtiyaç vardır  “ dedi.  

Son yıllarda Doğu’da, Erzincan’da, Bingöl, Hınıs’ta, Varto’da, Van’da, Elazığ’da, Diyarbakır’ da, 1999 yazında Gediz’de, Yalova’da, Sakarya, Adapazarı’nda ve şimdi İzmir ‘de büyük depremler oldu. Hepsinin acıları daha içimizde, binlerce insan hayatını kaybetti. Binlercesi sakat kaldı.  Hepsini rahmetle anıyorum. Bir daha böyle bir felaketin meydana gelmemesini Yüce Rabbimden diliyorum. Bu  acılarla birlikte beni sevindiren bir olay vardır:   Bu deprem günlerinde bütün Türkiye’nin tek vücut olmalarına   hayranım.  Edirne’den Van’a, İzmir’den Erzincan’a,  Kars’tan Ardahan’a kadar birlik ve beraberlik içinde olmalarına beni sevindiriyor.  Bu beraberliğin devamını diliyorum.

Bu acıların bir daha meydana gelmemesini,  hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah‘tan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyorum.  Tüm yakınlarına ve milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Hoş ve esen kalınız saygıdeğer okurlarım…  

-----------------------------------------------------------------

NOT: Eski Başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz ve

AKP Milletvekillerinden Hukukçu Burhan Kuzu’yu kaybettik.

Her ikisine de Allah’tan rahmet diler, sevenlerine başsağlığı dilerim. (  A.GÜLER )