- Kategori
- Kent Yaşamı
İzmir'in Karşıyaka'sında Ne İşin Vardı? (Yaşasın İzmir Ruhu!)
Gerçek kuşların kanatlarında, bulutların içinde, gökyüzünde, güneşte
Denizden çıkar çıkmaz karada, oradaydım, o arada yürüyordum; benden sana doğru...
Hani, sende git git, İstanbul aklıma gelmedi değil; o ruh yanımdaydı, sürekli konuşuyordu, dinliyordum; sen bilirsin, bu hayatta başardığım en iyi şey: DİNLEMEK!
Hem, dinle dinle, yorulmaz ki insan kendinde.
Bak, konuş konuş yorulur insan yaşamaktan, susmak ömrü uzatır. Uzandım sahile, uzun uzun baktım Karşıyaka'dan karşıya...Kasım güneşinden olmalı, bu sıralar nereye baksam önce seni, sonra sende beni görüyorum; yaşasın İZMİR RUHU!...
Sonra geldin yanıma. Oturdun o heykelin ayaklarının dibine.
Karşı olmalı insan önce kendine, sonra yine kendine, peşinden kentine, memleketine, kıtasına, ötesine, daha evrene, uzayın derinliklerine, onun da sonsuzluğuna....Heykelin yüzüne dokundum, içimden geldi, içine girdim, heykel oldum, baktım onun gözünden, YAKA güzeldi, yaşamak her DÜŞÜNcede.
Madem denizden geldin bana, dönüşün, vedan da denizden olsun, sakın martılarımı yanına almayı unutma, özgürlük onların kanatlarındadır, rüzgarlarından nasiplen.
1. Not: Karşıyaka'ya bu kaçıncı gelişimdi hatırlamıyorum ama, ilk defa kendimi buldum, bu defa.
2. Not:
İzmir dedin mi,
iz bırakmalı hayata
ve yanında Karşıyaka
varsa
karşı olmalı
hayatta ne varsa
ona.
Ş.Y.