Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

İzmir Şakran-Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki skandal !..

İzmir Şakran-Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki skandal !..
 

Net'ten...


Şakran Beldesi, İzmire bir saatlik yerde, Aliağa' nın burnunun dibinde, doğal güzelliklerinin yanısıra, '' dağlarından yağ; ovalarından bal akan'' kaliteli zeytinyağlarıyla ve kıraç üzümleriyle tanınan verimli ve şirin bir Ege sahil kentidir...

Evime çok yakın bir yerde bulunan bu bakir beldeye fırsat buldukça giderim; özellikle Çaltıdere denilen mahallesindeki denizinde zaman zaman kaynayan Çupra'ları avlamak bir zevktir bana...
Temiz deniziyle, bozulmamış saf halkıyla; Tavşan Adasıyla harika bir dinlenme bölgesidir.
....

Bu güzelim belde halkı, sınırları içinde, devasa bir cezaevi yapılacağını duyduklarında çok tedirgin olmuşlardı.
Yeni Şakran'lılar, doğal güzelliklerinin yanısıra, ürettikleri hormonsuz gıdalarıyla tanınmak istiyorlardı.
Dört yıl içinde cezaeviindeki olumsuz gelişmeler güzelim Şakran adını bir hayli kötü anılır hale getirmişti...

Halkın korktuğu başına gelmişti...

''  İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Evi '' adıyla anılan bu mekanda gün geçmiyordu ki tüyler ürpeten haberler gelmesin!..
İşte!.. En korkuncu da buydu  !.. Bu haber Şakran'ı daha da perişan etmişti... Ülkemiz için de kara bir lekeydi bu...

Haberi okurken tüylerimiz, diken diken oluyor...Biz bunlara layık bir toplum muyuz ?..

.....


'' Radikal. com.tr’de yer alan habere göre cezaevindeki yaşça büyük ve güçlü çocuklar, kendilerinden küçük ve güçsüz çocuklara yönelik cinsel istismarda bulundu, tecavüz etti. Kamuoyunda ‘Şakran Cezaevi’ diye bilinen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun infaz kurumu içindeki psikososyal birime gönderdiği 2 Aralık 2014 tarihli evrakta, çocukların “anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi aralarında iddiaya girip denedikleri”, “metal çay kaşığını dörde bölerek yuttukları” gibi ifadeler yer alıyor.

Çocukların “boy, kilo, yaş ve ruhsal durumları gözetilerek koğuşlara yerleştirmede sınıflandırma yapılmaya çalışılsa da” duruma engel olunamadığı kaydedilen evrakta, “Ceza infaz kurumlarında çocuk koğuş ve odalarında her türlü personel kontrolünden uzak kapalı kapılar ardında mesai saatinin sona ermesi ile” meydana gelen vakalar sıralanıyor. Evrakta, çocuk tutuklu ve hükümlülerce anlatılan olaylar şöyle sıralanıyor:

* Çocuk koğuşunda bir arada barındırılan çocuklardan ikisinin; hemen akşam yemeğinden sonra metal çay kaşığını yutup yutmayacakları konusunda iddiaya girip çay kaşığını birkaç kez bükerek dörde böldükleri ve sonra ekmek arasına ikişer parça koyarak yuttukları…

* Yatıştırıcı ilaç kullanan çocuğun ilacı kusarak çıkardığı, sonra diğer çocuklara sattığı, hatta diğer küçük ya da saf çocukların yemeklerinde bu ilaçları eriterek habersizce kattıkları, bu yemekleri tüketen çocukların şuursuz, sersem hareketlerine daha sonra beraberce güldükleri, kendinden geçen çocuğu ranzasına bağlayıp üzerine işedikleri...

* İdrarlarını kola vb. içeceklerle karıştırıp zayıf çocuklara içirdikleri...

* Hastaneye gitme adına cam ve fayans parçalarıyla vücutlarını kestikleri...

* Hekim tarafından atere alınmış, (alçı) tedavisi başlamış iken ateri hastaneye gitmek için defalarca söküp attıkları, hastaneye defalarca bu anlamda götürülüp getirildikleri, angarya için iş çıkardıkları, memuru oyaladıkları, devleti zarara uğrattıkları...

* Ring aracı ile hastaneye gitmek adına sıvı deterjan içerek intihar görüntüsü verdikleri ve idarecilerin telaşına güldükleri…

 Göz yuman da suçlu

Öte yandan Çağdaş Hukukçlar Derneği’nin (ÇHD) geçen yıl hazırladığı Şakran Çocuk Cezaevi’nde kalan çocuklara işkence raporu sonrası kurum yöneticilerine herhangi bir hukuksal yaptırım uygulanmadı. ÇHD İzmir Şube Başkanı Şule Arslan Hızal, Şakran’da yaşananları rapor ettikten sonra herhangi bir hukuksal işlem yapılmadığını, yalnızca ilerleyen günlerde cezaevi yönetiminde değişiklik yaşandığını kaydetti.

Devletin cezaevine kapattığı çocukları korumakla yükümlü olduğunu, bunun yerine cezaevinde yaşanan işkencelere göz yummanın suç olduğunu vurgulayan Hızal, “Şakran’dan kötü muamelelere ilişkin çokça başvuru aldık. Bunun üzerine çocuklarla da görüştük. Sonuçta bir rapor hazırladık. Meclis’teki Cezaevlerini İzleme Komisyonu harekete geçti. Ancak yalnızca idareciler değişti. Olaylar kendilerine intikal etmiş ve önlem almamışlarsa göz yummuşlardır. Bu da suçtur” dedi.'' ( BASIN'dan alıntı...)
......


Daha iki gün önce Ege Üniversitesinde bir fidanın canına kıyıldı...

Şimdi cezaevi skandalı...
Her iki vahşetin de altında yatan... Yöneticilerin ihmali... Tehlike geliyorum derken önlem alınmaması... Hazineden geçinmelilerin vurdumduymazlığı !..

Yazık oluyor ülkeme YAZIK !..

Ege'nin incisi, İzmirimize de çok yazık oluyor Yazık !..
Artık YETER!..

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..