Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '11

 
Kategori
İzmir
 

İzmir taciz ediliyor

İzmir taciz ediliyor
 

İzmir için neler söylenmedi, neler yazılmadı ki bugüne kadar, ne tanımlamalar yapılmadı ki. En güzel şiirler yazıldı adına, başlar koyuldu yoluna. Ege'nin incisi oldu, Anadolu’nun kraliçesi oldu. Kimi Gustave Flaubert gibi Kadifekale’den gün batımını izlerken hayran oldu, kimi Victor Hugo gibi zarif, güzel bir prenses olarak gördü ve vuruldu. 

Ancak özellikle son yıllarda tarihi geçmişinin zenginliği ve doğal güzelliklerinden çok bir simge olarak yer buldu kendine. Doğudan farklı bir yaşam anlayışının, özgürlüklerin, bir duruşun simgesi olarak. Yazarı, çizeri, siyasetçisi, sıradan vatandaşı, öğrencisi kendilerince rol dağılımı yapmaya başladılar İzmir adına. 

İzmir yalnızca Karşıyaka, Kordon değil. Gevrek, boyoz, deniz, martı değil. Bunu bu kentte yaşayanlar olarak hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunlar simgelerimiz kuşkusuz, ancak, İzmir’in anlattığı bunların ötesinde bir şeyler var. Bizim de bozulmasını, yok olmasını istemediğimiz özellikler. Alınan onca göçe karşın hala İzmir kenti kendine özgü yapısını koruyabiliyorsa, bir yaşam anlayışının simgesiyse, insanlara ‘ böyle bir kentte, bu şekilde de yaşamak mümkünmüş’ dedirtiyorsa , yitirmeyelim bu kenti. 

İzmir’in eksikleri var kuşkusuz. Biraz daha yatırım yapılsa, iş olanakları yaratılsa, kentsel dönüşüm projeleri daha hızlı uygulanarak daha önceleri oluşmuş çarpık kentleşmenin izleri silinse, çok güzel olacak. Doğru, ama bunları gerçekleştirebilmek için İzmir olmaktan vazgeçmek mi gerekiyor? 

İzmir’in üzerinde bir baskı var. İzmir taciz ediliyor. Eğer olan bitenin farkına varamıyorsak, sunulan bazı projelerin karşılığında yitireceklerimizi şimdiden göremiyorsak, vay halimize. İzmir gelişsin, kalkınsın, yeni projelerin merkezi olsun, turizmde, kültür ve sanatta, fuarcılıkta adını iyice pekiştirsin. Hepsi kabulümüz, ama bunları yaparken İzmir olmaktan vazgeçmesin. Çünkü büyüdükçe kirleniyor her şey, insanlar da, kentler de. 

Gelişmesin İzmir, kimilerine göre büyük kasaba olarak kalsın. Ama insanları mutlu, özgür olsun. Telaşsız yaşasın mümkün olduğunca, yaşamı çok da fazla ciddiye almadan. Kendileri olsunlar, kendileri olarak yaşasınlar. Ülkedeki herkes imrenerek baksın bu kentte yaşayanlara. En yoksuluyla en zengininin bu kadar çok ortak yaşam alanı olan başka kent bulamazsınız kolay kolay. Değeri bilinsin. Şimdi sahip çıkma zamanıdır kente. Kendimize, yaşam biçimlerimize. Kafa karıştıracak pek bir şey yok. Yine de tercih sizin. 

Eğer verilen ödünler karşılığında sahip olacaksam bazı şeylere, özgürlüğümün elimden alınmasına kadar varacaksa sonu, şimdi duymadığım kaygıları duyacaksam birkaç yıl sonra, İzmir adı diğer kentlerle aynı cümlenin içinde geçecekse, ben’ İzmirliyim’ diyemeyeceksem başım dik ve bu benim için gurur kaynağı olamayacaksa, ben yokum. 

 
Toplam blog
: 56
: 651
Kayıt tarihi
: 06.12.10
 
 

Bornova Anadolu Lisesi ve Sbf mezunuyum. Üniversite yıllarımda başlayan çalışma yaşamım kısa bir sür..