Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

İzmirde eğitim, sanat ve dostluk günleri...

İzmirde eğitim, sanat ve dostluk günleri...
 

Burcu Hanım...İşte kapak yıldızımız...


İzmirde yine bugün yazdan kalma günler yaşanıyordu.

Hava çok güzeldi;insanlar çok neşeliydi.

Yine planlı ve dolu bir gündemle Egenin incisini ziyaret ediyordum.

Yine elimde bir taş...Ve vuracağım üç kuşu hedeflemiştim.

Bir taşla üç kuş vurmak...Bu söz,aslında hiç sevmediğim bir deyim...

Mecazi de olsa,minik kuşları vurmak benim işim değil.

-Baltalar elimizde,uzun ip belimizde ;biz gideriz ormana-dizeleriyle başlayan eski okul şarkıları ne kadar acımasız ve düşüncesiz yazılmıştı...Değil mi ?..

Martılar, kuşlar, ağaçlar, hava, güneş...Demek ki benim İzmire geleceğimi biliyorlardı.

Binlerce çocuk ve genç de çok şendi bugün...İzmir gelinliğine bürünmüştü...

Bu gelişimde ,arabama park yeri bulmakta zorlanmadım.

Belediye otobüsünün şoförü Aziz Bey, bana yol tarif ediyordu...Şiir gibi konuşuyor adam...

İzmirde tüm otobüs şöförleri,sanki yaratıcı drama-empati-insan ilişkileri üzerinde doktora yapmışlar gibi geldi bana...

Ayrıca kibarlık ve nezaket harika...

Darısı, Ankara ve İstanbuldakilere...

Çoktandır görmediğim,TRTnin ünlü yapımcısı ve başarılı belgesel ustası: saygıdeğer hanımefendi, Ayşegül Hanımı ziyaret etmiştim.

Her zamanki nezaketi ve hanımefendiliğiyle beni konuk eden Ayşegül Hanım,tiyatro efektleri konusunda da bana yardımcı olmuştu.

Geçen haftaki gelişimde,TRT amatör ses yarışmasına katılmıştım...Benim yine geldiğimi gören TRT ekibi aniden yok olmuştu.

Belli ki yanık sesim onlara çok dokunmuştu..

EBSOdaki muhteşem çini sergisini gezmek için Konak sahillerine yönelmiştim ki yolumun üzerinde ,muhteşem bir sempozyum pankartıyla ve üniversitelerin tanıtım sergisiyle karşılaşıyorum.

İzmirde,Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü DESEM binasında,3. Psikolojik Danışman,Öğretmen Veli ve Öğrenci Bilgilendirme-Yönlendirme Sempozyumu başlamıştı.

İzmir Özel Saint- Joseph Fransız Lisesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş bu güzelim çalıştay...

Tanıtım kitapçıklarındaki ilk cümle dikkatimi çekiyor.

Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür,bağımsız,şanlı,yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da tutsaklığa ve düşkünlüğe sürükler.Atatürk.

Evet...Atamız her yerde...Rehber ve önder...Gururlanıyorum.

Herşey gençlerin ve çocuklarımızın eğitimine yönelik hazırlanmış.

Meslek seçimi, liderlik, stresle baş etme yolları,mulu ve umutlu gençlik temaları çok aktif olarak işleniyor.

İçlerinde AKUTun ve Nasuh Mahrukinin de yer aldığı sempozyumda, onlarca saygın Öğretim üyeleri tarafından ,25 ve 26 Şubat tarihlerinde ilginç konfranslar var.

-Kalp çarpar;beyin böler- Kalbinle düşün;aklınla hisset- Şiddetsiz yaşam- Öğrenmeyi öğrenmek-vb onlarca sloganları içeren 22 sunum ve 22 atölye çalışması yer alıyor.

Tüm üniversite standlarını geziyorum...Aliağadaki Ebru Sanat Evime gelen öğrencilerime vermek üzere, yüzlerce tanıtım materyali topluyorum...Onlarca genç öğretim üyesi ve görevli öğrencilerle tanışıyorum...Resimler çektiriyoruz...

İleti adreslerimizi ,telefonlarımızı paylaşıyoruz. Çok ilginç sohbetler yapıyoruz

Ve onlarca yeni dostlar...Gönül dağarcığımıza giriveriyorlar...

Zaman nasıl geçiyor anlaşılmıyor...AKUT ekibini Aliağaya davet ediyorum...

Nasuh Mahrukinin: - Herkes bilmek ister; ancak pek azı bedelini ödemeye hazırdır.- sözü çok hoşuma gidiyor.

ODTÜ Tanıtım Koordinatörü,akademisyen, Burcu Ertürkle çok uzun bir sohbete dalıyoruz...

İki Ankaralı hemşehri olarak önce, Ankaramızın panoramasını dillendiriyoruz.

Aynı zamanda seslendirme sanatçısı olan Burcu Hanımın ağzından bal damlıyor.

Burcu burcu başkent muhabbetini resimler çekerek noktalıyoruz.

Ebru sanatından ,tiyatroya; müzikten iletişime kadar konuşurken zamanın su gibi akıp gittiğini anlayamıyoruz.

Yine eğitimin ve sanatın içinde buluyorum kendimi...

İkinci kuşu da vurmanın keyfitle EBSO ya doğru yürüyorum...Karşı kıyıdan martıların sesi geliyor...

Muhteşem bir çini sergisi izliyorum...

EBSOnun idari işler müdürü,nezaket ve insanlık abidesi Sevgili Bülent Beyin ofisinde çay içerek dinleniyorum.

Bülent Beyin de ağzından bal akıyor...

Bu ülkede üst katlardan gelen tangırtılara rağmen, zemin katlardaki halkımızın huzur ve barış aşığı insanlarıyla bir araya gelmek beni daha da gençleştiriyor.

Çok güzel insanlarımız var...

Güzel şeyler oluyor...

Sanattan nasiplenememiş insancıkların ne kadar okurlarsa okusunlar bir türlü adam olamayacaklarına tanık oluyoruz.

Bir taşla yine üç kuş vurmanın keyfiyle yuvaya dönüş operasyonum başlıyor...

Karşıyaka vapuru beni bekliyor...Martılar safta dizilmişler...

Simit ve çay...İşte mutluluk....

Bir dahaki sefere dostlarımla buluşmak istiyorum...

Çok planlı geliş-gidişlere artık son vermeliyim...

Radyom güzel çalıyor...

Yanıyor mu yeşil köşkün lambası yar...

Yol akıyor...

Burcu burcu bahar kokuyor...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..