Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '10

 
Kategori
Güncel
 

İzmirli yazar, şair ve sanatçıların "hayır" toplantısı

İzmirli yazar, şair ve sanatçıların "hayır" toplantısı
 

İZMİRLİ YAZARLAR, SANATÇILAR ve ŞAİRLERİN "HAYIR" ÇIKARMASI…

İzmir Kültürpark Ada Gazinosunda dün İzmirli yazar ve sanatçılardan bir bölümü toplandılar. Referanduma kısa bir süre kala duygularını, düşüncelerini basının önünde açıkladılar. Gülmece Yazınının büyük ustası Muzaffer İzgü basın toplantısında grup adına hazırlanan bildiriyi okudu. İzgü, hazırlanan Anayasa değişikliğinin bir sivil darbe Anayasa'sı olduğunu savundu.

“Bu Anayasa'ya 'evet' demek, irtica faşizminin karanlık uçurumuna 'evet' demekle eş anlamlıdır.”
diye devam etti. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), PEN, Edebiyatçılar Derneği gibi örgütlerin halk oylamasına ilişkin suskun kalmalarını eleştirdi.“Biz yazar ve sanatçılar, AKP'ye de Anayasa'sına da 'hayır' diyor, bütün yurtseverleri, uçurumdan önce son çıkışa yönelmeye, henüz vakit varken 'hayır' demeye çağırıyoruz” diyerek tüm aydınlanmadan, çağdaşlıktan, onurlu ve erdemli duruştan yana olanları bu çağrıya kulak vermelerini vurguladı. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Muzaffer İzgü, 'suskun' kalan örgütlerin ve sanatçıların Anayasa değişikliğini okumadıkları, düşünemedikleri için böyle bir tavrın içinde olduklarını savunarak, “Düşünce yoksunu olduklarını düşünüyorum. Bunlar zaten hiçbir şeye karşı çıkmıyorlar” diye konuştu.

Şair ve Yazar Hüseyin Yurttaş ise halk oylamasında 'evet' diyenlerin kendilerine '12 Eylül Anayasa'sının değişmesine mi karşısınız diye sorduklarını belirterek, 'Bu, cehaletin sonucu bir cümledir' dedi. Şair, romancı ve yazar Hidayet Karakuş “Sanatçılar, yazarlar ülke sorunlarına sahip çıkmada taraf olacak, sorumluluk alacak, toplumsal duyarlığın gereğini yerine getireceklerdir. Onun için AKP Anayasasına da hayrı demenin bir yurttaşlık görevidir. dedi.

Tiyatro Yazarı Haluk Işık da “Birbirimizi arayacağımız günlerin gelmemesi için 'hayır' demeliyiz” in altını çizdi. Basına daha önceden verilen bildirin altında imzaları olan İzmirli sanatçı ve yazarlar şu isimlerden oluşuyordu: Hidayet Karakuş, Muzaffer İzgü, Hüseyin Yurttaş, Tuğrul Keskin, Oğuz Tümbaş, Mehmet Sadık Kırımlı, Lütfü Dağtaş, Avram Ventura, Haluk Işık, Veysel Çolak, Ümit Yaşar Işıkhan, Atilla Er, Mavisel Yener, Misket Dikmen, Sadettin Öztürk, Savaş Ünlü, Necati Yıldırım, Çınar Çığ, Ekin Erman, Cengiz Koyuncu, Efdal Sevinçli, Mete Sezgin, Bahri Karaduman, Halim Yazıcı, Bekir Özgen, Okan Yüksel, Yaşar Aksoy, Hasan Tahsin Kocabaş. Bildiriyi imzalayanların dışında basın toplantısında Zeki Büyüktanır, Zeynep Uzunbay, Erdoğan Aytekin, Selçuk Oğuz, Fatma Aras, Dilek Özkan, Neslihan Perşembe, Nesrin İnankul gibi sanatçı, yazar dostların da orada olduğunu gördüm. İzmir'de yaşayan yazarlar, sanatçılar çeşitli nedenlerle bu toplantıya katılamamış olmalılar. İzmir dışında olanlar, sağlık durumu el vermeyenler, özel durumu dolayısıyle katılamayanların gönülleri, akılları bu toplantıdaydı mutlaka.
Yazımı bitirip Milliyet Blog'a aktarmayı düşünürken, sanal ortamda yayımlanan Ege’de Son Söz Haber Portalında gazeteci Halit Tunç’unHayır’cı Muzaffer İzgü’ye mektubumdur” yazısına takıldım. (4 Eylül 2010) Tunç, 12 Eylül 1980 sonrasında İzgü’yle ortak anıları ve acılardan söz ettiği yazısında, dünkü toplantıda İzgü’nün “hayır”cı yazar ve sanatçıların sözcülüğünü yapmasından rahatsız olmuş. 1984 yılında Diyarbakır’da bir imza günü İzgü’ye kitap imzalatan çocukların dövüldüğünü, Sıkıyönetim Mahkemesine götürüldüklerini anlatmış Halit Tunç. Muzaffer Ağbisine (!)sitem ve kırılmalarını sıraladıktan sonra da yazısını şöyle bağlamış: “Üstadım. Anlaşılan İzmir’deki CHP’li belediyeler sizler için fazlaca “imza günleri” düzenliyor. Biz EVET çileri. “düşünce yoksunu” olarak suçluyorsun. Açıklamalarına hiç üzülmedim. Sadece Diyarbakırlı çocuklara üzüldüm. Nasıl da takılmıştık peşine.. Nasıl da inanmıştık ‘demokrasi ve özgürlük, hak ve eşitlik, sevgi ve dürüstlük’ masallarına.”

Bu yazıyı kaleme alan Tunç kardeşimiz, Muzaffer İzgü’nün bugüne dek 12 Eylül faşizmine karşı yayımladığı yapıtlarını okumadı mı acaba? Bir partinin kanatları altında imza günleri yapmaya gereksinimi var mı İzgü’nün? Ağbi dediği bir yazarı nasıl böyle suçlamaya, karalamaya girişmiş anlayamadım. Bu konuda elbette polemiğe girmek gibi bir düşüncem yok. Ancak bu yazıdan okuyamayanların da bilgisi, haberi olsun istedim. Muzaffer İzgü mutlaka bir biçimde bu yazıya bir yanıt ulaştıracaktır. Belki yazıyla, belki sözle, belki bilgisunar ortamında.

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..