İznik

Kardeşim Yasemin'in hazırladığı sevgili arkadaşımız Ümit'in eşsiz tarih bilgisi ile bize rehberlik yaptığı

harika bir organizasyondu..

Sabah erkenden yola çıktık.Grubumuz harikaydı. Emine'nin küçük kızı Esin gezinin maskotu oldu, bize müthiş bir gün yaşattı. Sabah kahvaltımızı İzniğin içindeki Yeşil cami yakınlarında bir kahvenin bahçesinde yaptık. Çok keyifliydi.

Daha sonra kalktık yeşil camii gezdik Nilüfer Hatun imarethanesi ve müzesini, Çandarlı türbesini,

İznik'in Bizanslılardan kalma muhteşem surları ve kapıları çok etkileyici.

Lefke kapısı, İstanbul kapısı, Yenişehir kapısı bu üç kapı günümüze kadar korunabilmişler ancak

Göl kapısı, Hotos kapısı ve bazı küçük kapılar varmış onlar malesef korunamamış.

Resimlerde görmüş olduğunuz(galerimde) tiyatrolarda bulunan maske Figürleri İznik Antik Tiyatro'dan alınarak sur kapılarına konmuş, amacı kenti kötülüklerden düşmanlardan korumakmış. (gerçekten korkutucular)

Hıristiyan alemi için çok önemli yeri olan İznik Konseyinin yapıldığı Ayasofya katedralini gezdik..

Geriye kalanlar bile mimarinin güzelliğini anlatabiliyor..

(Öylesine önemli bir olaya tanıklık etmesine rağmen nasıl bir harabeye dönmesine izin verilmiş anlamakta zorluk çekiyorum)

Roma dönemimden kalma büyük bir tiyatro kalıntısı var. Tiyatro yıkılarak oradan alınan taşlar surların ve

çeşitli binaların yenilenmesi için kullanılmış...

İznikte bir tarih yatıyor burda tek sayfaya o tarihi sığdıramam anlatmak yetmez görmek lazım ancak oradaki

bu zenginliğin kıymeti hiç bilinmemiş. Günümüzde yeni yeni farkına varılarak yenilenmelere ve bakıma başlanmış.

Bu bile geç dahi olsa mükemmel yapanlara buradan teşşekürler.

İznik anlatmakla bitmez gidip görmeli. Tarih, doğa hepsi iç içe geçmiş yurdumuzun harika yerlerinden sadece birtanesi..

İznik gölü; gün batımı bu kadarmı güzel olur. Dünyanın en güzel gün batımının yaşandığı 5. yer olduğu söyleniyor.

Saatlerce bakmak o mavilikte yok olmak istiyor insan.

Çevresi meyve ağaçları, zeytin ağaçları, telli söğütlerler çevrili. Akşam yürüyüşü yapmanın keyfini çıkartmalısının

birgün iznik gölünün kıyısında. Sonra o güzel gün batımında oturup balıklarınızı afiyetle yemelisiniz.

Ve İznik çinisi..

Eşsiz, dünyanın tanıdığı.Muhteşem kırmızısı ile iznik çinisi.Müzelerde karşınıza çok çıkmıştır.İznikte Atölyeleri birbir

ziyaret edip günümüzde verilen emeği alın terinide görmenizi isterim.Hepsini almak istiyor insan.El emeği göz nuru.

Ve İzniğin içindeki başka bir tarih 700 yıllık çınar ağacı..Üzerinde yazdığı gibi ANIT AĞAÇ.

12 kişi ellerimizi birleştirerek etrafında halka olduk gövdesi de yaşı kadar büyük:)Muhteşem doğa harikası.

En azından bu yaşlı çınarın değerini bilmişler. İzmitin tarihinin yaşayan yaşatılması gereken tarihinin belkide tek şahidi.

Unutmadan birde üç ağacının içi içe geçtiği birlikte sarmaş dolaş yetiştiği tek gövde tek bir ağaçmışcasına büyüdüğü

bir kahvenin bahçesinde bulunan çok hoş görülmeye değer bir harikalık daha.Yolunuz düşerse görmeden
dönmeyin..

Unutmadan fotoğraf makinenizi muhakkak yanınıza alın...

Güzel yurdumuzun dört bir yanını keşfedebilmemiz dileğiyle..

Sevgilerimle.