Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

24 Ocak '13

 
Kategori
Öykü
 

Japon balığı - (Hayatın Gerçekleri)

Japon balığı - (Hayatın Gerçekleri)
 

Uzun uzun yazdığınız zaman kimse anlamak istemiyor, bundan sonra anlatacaklarımı yazacaklarımı küçük öykülerle besleme kararını aldım. İşte kısacık bir öykü…

Küçük bir kız tanıyorum...

Evinde küçük bir cam kavanozun içinde beslediği bir Japon balığı vardı.

Minik, turuncu bir Japon balığı...

Ne yazık ki Japon balıkları uzun ömürlü değiller...

Bu küçük ama gerçekten çok sevimli balık fazla yaşamaz, bir sabah suyun içinde yan dönmüş olarak bulabilirsiniz onu. Öyle de oldu…

Babası kızının çok üzüleceğini bildiği için, balığın öldüğünü söylemekten çekinirdi. Kızına balığın hastalandığını ve iyileşmesi için doktora götüreceğini söylerdi...

Gider yeni bir Japon balığı alır, kızına getirir ve onun balığı iyileştiği için duyduğu mutluluğu izlerdi.

Bu küçük Japon balığı pek çok kez hastalanmış ve "iyileşerek" geri dönmüştü...

...

Bu küçük kızın hikâyesinin bir benzeri yıllar önce başka bir evde yaşanmıştı. Ama farklı bir sonla... Anne ve baba sabah uyandıklarında henüz beş yaşında olan kızlarının Japon balığının öldüğünü gördüler...

Üzüldüler çünkü bu kızlarının gözyaşlarına boğulacağı anlamına geliyordu. Üstelik ona ölüm kavramının ne olduğunu da anlatmak zorunda kalacaklardı.

Baba hemen giderek yeni bir Japon balığı almayı ve ölenle değiştirmeyi önerdi. Böylece kızını "sevdiğini kaybetme" gerçeğinden koruyabilecekti ama izin vermedi anne ve şöyle dedi:

“Hayır, bunu yaparsak hayatta gerçeklerle yüzleşmeyi asla öğrenemez. Sevdiği bir şeyi kaybetmeyi ve bununla baş edebilmeyi öğrenmeli. Hayatta her şeyin insanlar için olduğunu öğretmeliyiz kızımıza..."

...

Kızları uyandığında balığının öldüğünü söylediler ona. Balık küçük bir karton kutuya konuldu ve bahçede uygun bir yere gömüldü...

Küçük kız balığının ölümünden dolayı duyduğu üzüntüyü çoktan unuttu ama annesinden aldığı dersi hâlâ unutmadı: ”Hayatta her şey insanlar içindir"...

Hayatta her şeyin insanlar için olduğunu bilirseniz, başınıza gelen kötü olayları, acıları, üzüntüleri olgunlukla karşılayabilirsiniz...

Hayatın size karşı adaletsiz davrandığını düşünmeden, kendinize acımadan...

Olduğu haliyle kucaklayabilirsiniz hayatı...

Acısıyla tatlısıyla...

Böyle yaptığınız zaman ilerleyebilirsiniz ancak...

"Hem hayatın cennet gibi olacağını kim söyledi ki"

Kısacık ama öğreti dolu bir öykü değil mi? Çoğumuz hayatın gerçekleri ile karşılaşmayı hatta hesaplaşmayı bir türlü beceremeyiz, doğanın hayatın içinde olan başımıza gelen yaşanan hemen her şeyin insanlar için olduğunu kabullenemeyiz…

“Yaşamın içinde aklınıza gelen ne varsa hepsi var ve hayat her zaman cennet gibi değil kimi zaman da cehennem gibidir.”

Yüreğinizin hak ettiği tüm güzellikler ve doyamayacağınız kadar çok sevgi sizlerin olsun efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

  

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..