Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '14

 
Kategori
Güncel
 

Japon Kale Orji ve / Ya Kaos-Kozmos Denklemleri

Japon Kale Orji ve / Ya Kaos-Kozmos Denklemleri
 

Google


Ortadoğu’da durum şu an karman çorman.

IŞİD kaç öğeden oluşuyor?:

Saddam’ın eski askerleri var, Çeçenyalılar var, G-7 eğitmenleri var ve küçük bölgelerde bunlar birbirinden habersiz ve birbirine karşı planlar uyguluyor olabilir, Suudi olmayan Selefiler var hesapça ama bundan emin değiliz, çünkü Suudi Selefiler ile bunlar birbirine hiç benzemiyor, oradan para almaları durumu değiştirmez, çünkü öyle yerlerden para alıyorlar ki kimin eli kimin cebinde, iş karman çorman oldu çoktan. Asıl önemlisi: Görünenler var, bir de arkadaki kukla ustaları.

Kürtler kaç öğeden oluşuyor?:

Talabani, Barzani, Öcalan, HDP x BDP, Burkay’ın Barzani’ci denileni, Suriye kadroları (bir bölümü PKK’ci, bir bölümü değil).

Irak kaç öğden oluşuyor?:

Sünni ve Şii Araplar, Kürtler (Musevi, Alevi, Sünni).

Suriye kaç öğeden oluşuyor?:

Sünni ve Şii, Arap ve Kürt.

Fiili alan ne kadar?

Yarım TC bile değil.

Nüfus ne kadar?

Eh, yarım TC.

‘Ceteris paribus’ anımsatma:

Burası birkaç yüzyıldır böyle ve aşiret düzeyindeki savaşlar, örneğin Barzani-Talabani ailelerinin savaşı, yüzyıldan eski ama birkaç yüzyıllık değil (en eski terör kan davası İRA olgusu 150 yılıl geçti ve 5-10 kez iç ve dış başkalaşım yaşadı, örneğin kimse Michael Collins’i anımsamıyor bile artık).

Batı’nın buradan çıkarı ne?:

Petrol sayılıyor ama ABD Irak’ta 1991’den beridir 4 trilyon dolar harcadı ve oradaki petrol etse etse bu kadar eder, bilindiği kadarıyla yani.

Yani:

Batı, Doğu yumurtasını çekiçle kırıyor yani. Bu bir.

Savaş kapitalizmin son kozudur ama tüm kapitalistler de (hatta tüm büyük devletler de) savaşla bitti. Bu iki.

İki: Kaos-kozmos denklemi birleştirilince, şuna benzer bir çıkarsama olmakta:

ABD, son Arap Baharı ile sonunu 2100’den 2075’e aldı ama bu da 10 milyon göçmen ve 3 milyon ölü Arap demek oldu. Bu bir.

Azalan girdiler yasasının eksi toplamı giderek artıyor, yani hem Yeni Orta Çağ var, hem 2029 global ekonomik krizi de giderek öne çekilmekte, 2016 bile olabilir gibi.

Ki bu da olası bir devrimi öne çekmekte ama başarısızlık olasılığını da arttırmakta.

Çünkü, 1905-1917 Rusya-SSCB devrim sürecindeki başarı ve başarısızlıkların potansiyelleri, şu an tüm Dünya’da bile yok.

Yani: Olay daha çok, 39 Harami fıkrasının 13.-20. Harami arasındaki bölümüne benziyor.

Sonul çıkarsama açısından burada 2 panoramik görüntü mevcut:

Bir: Hem ABD’nin bitişi, hem de mümkün devrim olgusu, tüm makro-makro 2000-2100 krizleri (su, gıda, enerji) yaşandıktan sonra gerçekleşecek ki bu tüm ara dönemi tarih, önümüzdeki yaklaşık 1 yüzyılı gereksiz yinelemelerle dolduracak demek olmakta.

İki: Hem insanlık, hem de halk(çık)lar, mıyıl mıyıl mızıldanmak yerine, global savaşları sonul olarak bitirme potansiyeline gelmişken, onu önlemek istiyormuş gibi yapıp, onun yangınına benzin döker duruma geldiler.

Üç: Bunların metahümanizm (trans-, post-) metamorfozlarına katkısı henüz belirsiz kalmakta, çünkü tüm bunlar 2. Sanayileşme’nin 9 avangard altkültürüne izdüşmüyor henüz. Bir tek beyin protezleri yoluyla organ naklinin gelişmesi var, bu savaşlar sırasında.

Şerh: Görünmezlik yeleği dahil tüm yeni savaş oyuncakları, taa 1980 öncesine, yani bu vahşi neo-globalist neo-liberalizmin yürürlükte tutulduğu son 34 yıldan öncesine aitler. Şu an uygulanan yeni askeri stratejilerin hepsi, Vietnam bozgunu ertesiki 1970’leri kuramsal dönüşümleridir ve onun ABD yayın yılı tam da 1980’dir.

Son:

Bu durumda yeni olarak öğrendiğimiz kesinlikle şunlar var:

3. Dünya Savaşı olmayacak. Bu yeni 3. Dünya savaşçıkları, 2. (gerçek) Dünya Savaşı’nın yıkımından daha çok yıkım yapacak, hatta yaptı bile gibi.

Bu da, kırınımlı geometri ve puslu / muğlak mantık demek ki bu da kaos-kozmos denklemlerinde, belirsizlik-belirlilik açısından fiilen % 50-50 ortada olduğumuz ama kuramsal açıdan bunun gerçek sayısal değerini ölçemediğimiz anlamına geliyor. Ki bu da kaos denklemlerinin giderek belirlileştiği ama tam haritalanmadığı anlamına geliyor.

O kadar ölü ve göçmen, bize bunu öğretiyor yalnızca.

En son soru şu:

On binlercesini gördüğüm paralı Suriyeli göçmenlerin genç ve eğitimli olanlarından en az biri, yaşadıklarını bu denklemlere tamamlamak için tüm yaşamını hasreder mi?

Bence hasretmez. Ya dilenci olur, ya savaşçı, ya sürgün.

Demek ki insanlar hala öğrenmiyorlar yeterince.

Çetele tutmak da, geçmişbilimcilere değil de, gelecekbilimcelere düşüyor ironik olarak. Ne de olsa geçmiş, geleceğin kuburu ve kabiridir aynı zamanda.

Ve tersi de: Vice versa.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..