Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Japonların Bedenleri Hiç Kokmazmış

Apokrin ter bezleri her insana kendine özgü bir koku verirlermiş.
Köpekler insanı bu kokudan tanırlarmış.
Sarı ırktan olanlarda Apokrin ter bezleri yokmuş.
Kuzey Avrupalılar vücudu en çok kokanlar arasındalarmış.
Japonların vücutları hemen hemen hiç kokmazmış.

Benim en çok rahatsız olduğum haldir terlemek, terleyen birinin yakınımda olması ve ter kokması.
Tahammülüm yoktur. Daralırım, bunalırım. Karşımdaki adeta farklı biri olur, beğenmem.

Eskilerde insanlar belki temizlik adına çok zorlanıyorlardı ve elbette yıkanmak ve temiz çamaşırları kullanmak külfetliydi. Şimdilerde bu oldukça kolay.

Evinizde her daim sıcak su yoksa bile bir kova su ile yıkanabilirsiniz.
Çok mu terlediniz ıslak havlularla temizlenebilirsiniz.
Çamaşırlarınızı sıkça değiştirebilirsiniz.

Çamaşır makinesi olmayan ev yoktur gibi geliyor bana.
Diyelim ki yok ve elinizde yıkamaktan zorlanıyorsunuz.
Akşamdan deterjanlı suya bastırın, sabah ayaklarınızla çiğneyin, birde durulayın. Yine temiz olacaklardır.

Temiz olmamak, ter kokmak için hiçbir bahane yok artık. Deodorantlar var ve ancak onlar temiz tende ferahlık verirler. Temiz tene sıkılan parfüm güzel koku salar, tersi tam bir faciadır.

Vücudumuzu temiz tutmak görevimizdir.
Bunu sadece başkalarının da adına yapmamamız gerek, ter kokusu veya kötü koku kendimizi de oldukça rahatsız eden bir durumdur.

Yaz aylarında daha bir facia durumlarla karşılaşabiliyorsunuz.
Biri yanınızdan geçtiğinizde gününüz kararıyor.
Hele de hassas bir yapıya sahipseniz o gün bitti gibi gelir, yemek yiyemezsiniz ve bütün gün o koku burnunuzun ucundadır.

Temiz olmak şart ta neden ter kokar bunu biliyor muyuz?
Ter aslında kokmayan bir sıvıymış.
Örneğin ellerimiz çok terler lakin kokmaz.
Oysa koltuk altımız terlediği zaman kokar.
Sebebi ter değil derimizdeki bakterilerin faaliyetleriymiş.

Terin vücudumuza çok faydası varmış.
Vücut sıcaklığını dengeli tutuyormuş.
Üre ve karbondioksit gibi bazı zararlı maddeleri dışarı atıyormuş.
Ter yapımı saatte ortalama 40 gram, günde 1 litreymiş.
Havadaki nem oranı da terin buharlaşmasını etkilermiş.
Terlemeye neden olan etkenler kasların çalışmalarıymış.
Sıcak hava, ateş yükselmesi gibi nedenlerle beden ısısının artması, stres veya heyecanda etkiliymiş.
Terleme olayını yaratan ter bezleri derinin altındaymış.
Deri yüzeyindeki minik deliklerden dışarıya ter adı verilen sıvıyı boşaltırlarmış.
Vücudumuzun farklı yerlerinde farklı türde ter bezleri varmış.
İnsanda sayısı 2-3 milyon olan ter bezlerinden ekrin (eccrine) denilen küçük yumak bezler, başta, tüm bedende, avuç içi ve ayak tabanlarında bulunurlarmış.
Bu bezler insanın doğumundan itibaren faaliyete geçerlermiş.
Sinir, gerilim, yüksek ateş, acı yemek sonucundaki terlemeler bu bezlerde oluşurlarmış.
Ekrin bezlerinden çıkan ter, vücuttan atılması gereken çeşitli kimyasal maddeleri içeren berrak, tuzlu bir sıvıymış.
En fazla alın ve avuç içlerinde bulunduklarından şiddetli terlemeler önce buralarda başlarlarmış.
Apokrin (apocrine) adı verilen büyük yumak bezler ise koltuk altlarında, üreme organları ve göğüs çevresinde yoğunlarmış.
Bu bezler insanda ergenlik yaşlarında ortaya çıkarlarmış.
Bunların salgıladıkları ter, kokunun nedeni olan bakterilerin çok sevdikleri yağ ve proteinleri içeren, yapışkan ve bulanık bir sıvıymış.
Deride uzun süre kalırsa bakteriler tarafından kullanılır ve hoş olmayan vücut kokusu meydana gelirmiş.

Elbette ter kokuları karşı cinsin de dikkatini çekenlerden.

Apokrin ter bezleri her insana kendine özgü bir koku verirlermiş.
Köpekler insanı bu kokudan tanırlarmış.
Sarı ırktan olanlarda Apokrin ter bezleri yokmuş.
Kuzey Avrupalılar vücudu en çok kokanlar arasındalarmış.
Japonların vücutları hemen hemen hiç kokmazmış.

Ter kokmamak sağlıklı olmaktır.


Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....