Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '10

 
Kategori
Yurtdışından Bildiriyorum
 

Japonya'da lezbiyen yok...

Japonya'da lezbiyen yok...
 

http://www.mepix


Burnumun dibinde muhteşem film festivali var.

Berlin’e yıldız yağıyor.

Ben evdeki festivalden başımı alamadığımdan ötürü olanı biteni vakit buldukça ekrandan izledim.

Altın Ayının ödül olduğunu biliyordum da iş “Teddy Ayı”ya gelince akan sular durur benim için çünkü onun “doğuş öyküsü” başlangıçta oldukça hazin…

1902 Amerika/ Başkan Theodore Roosevelt katıldığı bir av partisinde ağaca bağlanmış bir yavru ayıya ateş etmeyi reddedince; Louisiana Valisi kalleş John M. Parker Av bıçağıyla savunmasız bebişi öldürür.

Olanı biteni anında karakalemle kâğıda döken karikatürist Cliffford K. Berrymann bundan böyle yavru ayıyı her fırsatta repertuarına alır.(Washington Post gazetesinde)

Sevimli ayıcığın resimlerinden oldukça etkilenen Rus asıllı Morris Michgtom karısı Rose’nin iş yerinin vitrinini süslemek amacıyla kahverengi pelüşten minyatür bir ayıcık yapar.

Çok ilgi çeken vitrindeki süslü ayıcık: Taleplerin çoğalması neticesinde Morris için gelir kaynağı olur.

Morris: Başkan Roosevelt’ten ismini kullanma iznini de koparınca…

“Teddy Ayı” doğmuş olur…

Bizim başkanımız izin verir miydi? Onu lütfen bana sormayın!

Konumuz:“Teddy Ayı” Kategorisinin iyisi…

Birinci seçilen en iyi film…

Özgün adıyla: The Kids are all Right

Başrollerde: Julliane Moore, Annette Bening, Mark Ruffalo

Konu özeti: Lezbiyen çift; biri doktor diğeri mimar…

Çocuk sahibi olmak isterler…

Doğal yoldan hamile kalmak kitaplarına uymaz…

Aynı erkekten alınan spermler her iki kadına verilir…

Aynı anda hamile kalırlar.

Aynı babanın aynı anda iki kadından biri erkek biri kız iki çocuğu olur lâkin lezbiyen çift çocuklarını kendileri büyütür.

Büyüyen çocuklardan biri; bir gün gider babayı bulur… Nasıl bulduysa… İşte bundan sonra yolunda giden her şey dalgalanmaya başlar.

Lisa Chokolodenko 5.Haziran 1964 Los Angeles/ California doğumlu yönetmen: Ödülünü eline aldıktan sonra yaptığı konuşmasında: “ Biri bana ne dedi biliyor musunuz? Lezbiyenlerle ilgili yaptığınız bu film Japonya’da tutmaz çünkü Japonya’da lezbiyen yoktur”

Düşündüm de Altın Ayı ödülünü dağıtanlar ayırım yapıyorlar mı?

Yapmıyorlar mı?

Eğer yapmıyorlarsa: Neden ekstra bir kategoriye ihtiyaç duyuluyor?

Homoseksüeller lezbiyenler…

Maksat: “Onların da ödülü olsun” mu?

Yoksa maksat onlara sahip çıkmak mı?

Kafamda beliren soru işaretleri belki de yersiz…

İşin ticari boyutları başrolde belki de…

Belki “Teddy’nin” amacı çok daha farklı…

Ben anlayamamış olabilirim.

Şu özgün alt yazılı filmlerden pek hoşlanmıyorum…

Takibi zor geliyor…

Okumak ve izlemek aynı anda; pür dikkat gerektiriyor.

Şimdi Japonya diğer ülkelerden daha mı iyice…

Japonya’da balina avcıları yok; demiş olsaydı o vatandaş…

Çok daha sevinirdim Allah biliyor.

22.Şubat 2010 Pazartesi

Alev Meisel Berlin’den

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..