Jeotermal unutuldu mu?

İzmir'de doğalgaz hemen hemen bütün semtlere ulaştı. Nedense jeotermal enerji üretiminde ve dağıtımında aynı çabayı göremiyoruz. Benzerlerine göre kıyaslanamayacak kadar temiz bir enerji türünden gerektiği kadar yararlanamamak üzücü olduğu kadar düşündürücü de.

Jeotermal enerji, yer altından çıkan ve yer altına geri verilen bir enerjidir. Dışa bağımlı değildir, ulusaldır. Konutların değerini artırır. Güvenlidir; yangın, patlama ve zehirlenme riski taşımadığından son derece güvenlidir. Çevreyi kirletmez. Tüketildiği ortamın oksijenini tüketmez. Çevrecidir; atmosferi kirletecek atık gazlar üretmez.

Yıllar önce sadece Balçova'da birkaç jeotermal kuyusu vardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir İl Özel İdaresi, jeotermal enerjiyi yönetmek için ortaklaşa şirket kurdular. İzmir Jeotermal AŞ adlı bu şirket, kuruluşundan itibaren yeni kuyular açarak özlenilen enerjiyi geniş kitlelere yaymayı hedefledi.

Nedense birden durgunluk dönemine girildi. Sanki jeotermal enerji kaderine terkedildi.

Daha önce bilgilerine başvurduğum yetkililer kuyu açmanın güçlüğünden söz ettiler. Jeotermalin yaygınlaşmasının umulandan daha çok zaman alacağını söylediler.

Bu söylenenler bana pek inandırıcı gelmedi. Doğalgaz birkaç yıl içinde neredeyse İzmir'in tamamına yakın konuta ulaştı. Sanıyorum bir takım çıkar çevreleri, jeotermal enerjinin yaygınlaşmasını istemiyor. Dışa bağımlı olan doğalgaza mahkum olmamızı istiyorlar.

Çevreci özelliklerini yukarıda belirttiğim kendi öz enerjimiz dururken, İran'dan, Rusya'dan doğalgaz ithal etmeyi akıl ve mantıkla bağdaştıramıyorum.

Kuyu açmak zor ve masraflı olabilir. İzmir Jeotermal AŞ'nin gücü yetmeyebilir. Peki Enerji Bakanlığı ne güne duruyor? Destek alınarak jeotermale hız verilemez mi?

Jeotermali yönetenlerin bu konuda çaba sarfetmelerini bekliyoruz.