Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Jigolo ve sübyancı hastaları

Jigolo ve sübyancı hastaları
 

saf ve temiz


Son zamanlarda, bazı hanımların çocukları yaşındaki gençlerle yaşama furyası yaşanıyor ve-ya bu tür şeyler daha önce yaşanıyordu da yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Bunun ortaya çık masını sağlayan da bazı tv ünlüleri oldu. Bir dalda kalmayı beceremeyen ve çeşit peşinde ko-şan bazı kadınlar şimdi de çok genç, deneyimsiz ve henüz kadının ne olduğunu bilmeyen me - raklı çocukları sözde sevgili olarak seçip bir de tv lerde boy göstererek hemcinslerine mesaj veriyorlar, erkekler yapıyor da biz neden yapmayalım diye. Nitekim bu konuyu tartıştığım bazı kadınlar da artık çekinmeden, siz yapıyorsunuz iyi de biz yapınca mı kötü? diye kedilerini savunuyorlar.

Peki doğrusu ne bunun? Bir ata sözümüz var.Davul bile dengi dengine çalar diye.Bir dede ile bir genç kız birlikte yaşayabilir mi?Mümkün mü?Yaşayanlar var diyeceksiniz.Evet yaşa- yanlar var ama istisnalar hariç çoğu ekonomik nedenli.Kız çaresizdir ve yaşlı adam da onun için sadece sığınılacak bir liman veya korumalık bir şemsiyedir.Yani daha açıkçası karnı aç ve açıkta kalan kız karnını doyuracak ve yaşamını sürdürebilecek bir kapı aramıştır sadece. Gerisi o an için hiç önemli değildir.Peki hiç mi sevgi yok bu ilişkide? Tek tük istisnalar hariç çoğunlukla cevaplar hayırdır.

Son zamanlarda özellikle bazı ünlü kadınlar tarafından iyice arttırılan ve sapıklığa dönüşen bazı olaylara şahit oluyoruz. Cinsel doyumsuzluk veya başa bir nedenle sürdürülen böyle ilişki ler sevgi değil sadece jigolo kullanmaktır ve bu durumu yaşayan bir erkek de sadece bir jigolo dur.Yani basit bir nesnedir. Onursuz, kişiliksiz.....Erkek için de torunu veya kızı yaşında bir kız ile yaşama güdüsü sadece sübyancı sapıklığıdır.Onla cinsellikten başka neyi paylaşabilir ki?

Bence kendisinden yaşça küçük biriyle beraber olmak veya evlenmek isteyen biri öncelikle Reşit Yaman’ın DAĞLARIM DAHA GÜZEL adlı romanını okusun ondan sonra kararını versin. Orada öyle çarpıcı olaylar yaşanıyor ki ...O kitap bu konuda tam bir belgesel veya bilimsel bir rapor niteliğindedir.

Eşitlik konusuna gelince.Peki erkekle kadın bu konuda eşit mi, ikisin de aynı şeyi yaşama hakkı var mı? Cevabım asla hayır! Neden eşit değil?Çünkü erkek otorite ve evin güç odağı demektir, kadının piyonu değildir olan da erkek değildir.Bu şu demektir.Bir erkek bir kadına yaşı ne olursa olsun bakabilir, bunun örnekleri çoktur ama bir kadın asla bir erkeğe bakamaz, bakmak da istemez çünkü kadının doğasında erkeğe para yedirmek yoktur.O hep erkeğin ken disine bakmasını ve parasını yemek ister.Ayrıca kadın erkeğin her yönden kendisinden üstün olmasını ister.Zayıf ve aciz bir erkek kadının ne ilgisini çekebilir nede sevgisini kazanabilir.O yüzden bir kadın eğer bir erkeğe bakmayı göze almışsa bu çok sürmez ve erkeğin onun sırtın- dan geçinmesini hazmedemez.Yani kadın ile erkek kendisinden çok genç olan biriyle evlenme veya aşk yaşama hakkı konusunda eşit değil ve olamaz da.Tarihte bunu hiç örneği yoktur.Çün kü erkeğin gururu ve otoriter yapısı da bunu engeller.Elbette jigolo ve jigolo ruhluları bunun dışımda bırakıyorum.

Sübyancı erkekleri savunduğum da sanılmasın sadece o hak konusunun neden eşit olamaya. cağını söylemeye çalıştım.

Sonuç olarak en doğrusu herkes kendi dengiyle mutlu olabilir.Bu denklik hem yaş, hem kül- tür ve hem de beyin anlamındadır.

Kerem BARANLAR

07.01.08-İstanbul

 
Toplam blog
: 5
: 1080
Kayıt tarihi
: 03.01.08
 
 

Ellili yaşlarda İstanbuL'da oturan ve güzel sanatlara ilgi duyan, üniversite mezunu ve emekli bir be..