Jinekoloğun heykeli

Öğretim üyesi tıb doktorları, doçentliği onaylanmış arkadaşları için fakültede mütevazı bir kutlama düzenlemişler. Kahramanımızın ihtisas alanı Kulak-Burun-Boğaz.

Kürsünün yanında ayaklı bir sehpa üzerinde, alçıdan yapılmış kocaman bir kulak...

Hani şu eğitim amaçlı olan... Kulak uzvunun tüm ayrıntılarını, kapaklar açıldıkça iç yapısını gösteren... üzerinde her organın ya da bölgenin tıbbi isimleri olan... kocaman bir kulak heykeli.

Dekan, bölüm başkanları... konuşmalar yaptılar.

Sözü fakültenin maskotu aldı. Daha kürsüye gelmeden kıkırdamalar başlamıştı bile. Herkes bir esprisini yada fıkrasını hatırlamış olmalıydı. Bizimki söze başladı:

“Sevgili arkadaşımı kutluyorum. Bu mütevazı ortamı hazırlayanları da kutluyorum. Ama en çok, şu Kulağı buraya getirmeyi akıl edenleri kutluyorum. Ne iyi etmişler... (Gülüşmeler...)

<ı>Bence bir geleneği de başlatmış oldular. Ne güzel... Herkes uzmanı olduğu uzvun renkli ve detaylı heykelini böylesi birlikteliklere taşısa... (Kahkahalar...)

<ı>Hadiiii.... ben bir Ürolog olarak... <ı>heykelimi bulup getirdim diyelim... (koro halinde kahkahalar...)<ı>

<ı>

<ı>Jinekolog arkadaşım neyin heykelini getirecek? Düşünsenize bir... şuracıkta... kocaman, alçıdan bir şey...” (Yerlerde debelenmeler...)

"Umarım... ikmiz için aynı günede bir kutlama düzenlemezsiniz..."