Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '09

 
Kategori
Öykü
 

John ve Hearly- 1

John ve Hearly- 1
 

Otobüs durağında çok az kişi vardı. Saat 18:43'ü gösterirken, 16-B San Fransisco otobüsü nihayet gelebilmişti. Yerde çok az da olsa iki parmak kalınlıkta kar vardı. Kafamda o sırada değişik fikirler cereyan etmekteydi. Dalmışım... Otobüs şoförünün kornasıyla sarsıldım aniden. Önümdeki sıra ne çabuk erimişti. Hemen hızlı hızlı basamakları çıktım ve otobüsteki boş koltuğa oturdum. Orta kapıya yakın bir yere oturmuştum. Daha rahat inebilmek için. O sırada en arkadaki koltuğa siyah bir erkek oturdu. Belli ki sokaklarda yatıp kalkıyordu. Üzerindeki yırtık kıyafetler benim uzun süre hakkında bilgi edinmem için zaman kaybettirmemişti bana. Ayakları o kadar üşümüş ki oturduğu yerde tir tir titriyordu adamcağız. Ellerini birleştirmiş ve nefesiyle onları ısıtmaya çalışıyordu. Benim ona baktığımı farketmişti sanki. Hemen oturduğu yerde doğruldu ve başını dikerek arkasına yaslandı. Yaklaşık 45-50 yaşlarında vardı. Bu havada üşümekle haklıydı. Kim olsa onun yaşında ve sokaklarda yatıp kalkan elbette üşürdü. Başında hasırdan yapılmış ve dikişleri seyrekleşmiş kirli bir şapka vardı. Dedim ya ona baktığımı anlamış olmalı ki düzgünce oturmaya çalışırken bana başındaki şapkasını hafifçe yukarı kaldırarak baş selamı verdi. Ben de kibarca onun selamını karşıladım. O cesaretle yanına giderek önündeki boş koltuğa oturdum.

_ Merhaba. Nasılsınız ben John. Elein John.

Yüzüme anlamsız ve boş bakışlarla baktı öylece...

_ Baktım otobüste kimse yok sizden başka, canım sıkıldı biraz laflarız diye düşündüm. Tanıştığımıza memnun oldum bayım.

Titrek ve çatallı bir ses tonu ile : _ Daha tanışmadık ki. Neden memnun oluyorsun ? Aptal adam !

_ Ahh. Pardon bayım çok kabayım. E o zaman tanışalım bayım.

__Tamam oldu . Bana Hearly derler. Pislik Hearly. Öhö öhhööö öhhöö !**** Çok üşüyorum sokaklarda bana ekmek ver dostum.

_Ooo demek karnınız aç bayım. O zaman sizinle bir çorbacıya gidelim. Hem yakından tanımış olurum sizi de. Bildiğim bir işkembeci var. Harika çorbası vardır. Türk'tür kendisi.

__Hayır demem dostum. Öhhöhööö öhhöööhhh ****

_Bayım çok hastasınız siz. Baksanıza öksürüyorsunuz.

Derken, yerlere kadar değen uzun paltosunun cebinden bir küçük içki şişesi çıkardı ve bir yudum içtikten sonra;

_ Almaz mısın ? Çek bir fırt. İçini ısıtır John.

_Bakıyorum da hemen ısındın ortama Hearly. Şöför bey inecek var durdurun dünyayı :))) dermişim :)) Şaka şaka müsait biryerde inebilir miyiz ?

Der demez şöför hızla frene asılır ve el frenini de çekerek koltuğundan kalkar ve John'un yanına gelir sinirli bir şekilde.

Şöför : Bana bak dostum. Çok şakacı gördüm seni. Kafana bu elimdeki levyeyi bi korum dünyaya başka gözle bakarsın bundan böyle. Tamam mı !** Anladın mı beni aşşalık adam! Şimdi çabuk otobüsten inin. Şu pis herifi de götür giderken...

ARKASI BÖLÜM 2'DE...

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..