Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '10

 
Kategori
Uzay
 

Jüpiter’in Dünyaya Yaptığı İyilik

Jüpiter’in Dünyaya Yaptığı İyilik
 

Net'ten...



Jüpiter’in dünyamıza ve insanlığa yaptığı “iyilik”i anlayabilmek için, öncelikle Güneş Sistemi’ni biraz daha yakından tanımalı ve bu sayede belleğimize yerleşip kalacak bir model oluşturmalıyız. Bunu da bazı benzetmelerle kolayca yapabiliriz:
.
Birkaç yıl öncesine kadar 9 gezegenli bir Güneş Sistemi’miz vardı; ama Uluslararası Astronomi Birliği, Plüton’u bir gezegen olamayacak kadar küçük buldu ve düzensiz hareket ettiği için de çok “yaramaz” bulup bizi fakirleştirdi gezegen sayısını 8’e indirerek!
.
Yandaki resimde gördüğünüz gibi, Güneş’in cüssesi yanında gezegenlerin en büyüğü dahi cüce kalıyor. Güneş’i orta büyüklükte bir karpuza veya futbol topuna benzetirsek, yakınlık sırasına göre gezegenleri şunlara benzetebiliriz:
.
1- Merkür: Topluiğne başı
2- Venüs: Karabiber tanesi
3- Dünya: Karabiber tanesi
4- Mars: Topluiğne başı
5- Jüpiter: Ceviz
6- Satürn: Fındık
7- Uranüs: Nohut
8- Neptün: Nohut
(9-Plüton: Zavallı gezegenin bütün suçu topluiğne başından biraz daha küçük olmaktı...)
.
Gördüğünüz gibi Jüpiter gezegenler ailesinin en büyüğü... Ağabey -veya abla- olarak da görevini yerine getirmek istiyor doğal olarak. Hangi görevi?.. Kozmik saldırılara göğsünü siper etme görevi elbette. Şöyle:
.
Güneş Sistemi sadece gezegenlerden ve onların uydularından oluşmamış; aradaki muazzam boşluklarda serserice dolaşan milyarlarca göktaşı/meteor ve devasa miktarlarda göktozu var. Bunların bazıları Satürn’ün çekim alanına girmiş ve çevresinde dönen bir kuşak oluşturmuşlar; ama iş bununla bitmiyor... Samanyolu’ndan Güneş’e ve gezegenlere doğru hızla gelen ve çoğunlukla gezegenleri ıskalayan; ama bazen de onlara şiddetle çarpan kocaman göktaşları da var.
.
Bunlardan biri 1908 yılında Sibirya'daki Tunguska bölgesine düşmüş, dünyada bir deprem olarak algılanmış, en yakın yerleşim bölgesindeki insanları/ağaçları/eşyaları birkaç kilometre uzağa fırlatacak şiddette bir patlama yaratmış ve 2 bin km. karelik bir ormanı yok etmişti! (O göktaşı Eyfel Kulesine düşmüş olsaydı, Paris’te yaşayan 10 milyon kişinin yok olmasına neden olabilirdi!)
.
Aslında her yıl 10 milyon tondan daha fazla göktaşı dünyamıza isabet ediyor; ama atmosfere girdiklerinde, sürtünmenin etkisiyle birçoğu yanıp kül veya toz oluyor. Yani atmosferin koruyucu etkisi sayesinde her gün başımıza taş yağmasından kurtuluyoruz. Peki, neredeyse bir gezegen büyüklüğündeki meteorlara n’oluyor acaba?..
.
Onlar da bizim ceviz cüsseli Jüpiter’in yerçekimine incir çekirdeği kadar minik ve hafif geldiği için ve onları çok sevdiğinden olsa gerek, “Sen gel bakalım teyzenin kucağına!” deyip, bağrına basıyor ve rotası üzerindeki başka bir gezegene çarpmalarını engelliyor! Tabii -sağ olsun- fındık büyüklüğündeki Satürn’de çok seviyor o devasa göktaşlarını...
.
Son söz NASA’nın: Jüpiter Teyze’nin yakalayamadığı göktaşlarından birini, 4 Temmuz 2007, Çarşamba günü -deneme ve kutlama amaçlı olarak- şafaktan önce fırlattığımız güdümlü bir füze ile vurup paramparça ettik!
.
.
.
.
.
.
Günün sözü: "Dünya gezegeninin bize ait bir uzay gemisi ve yazgımızın da ortak olduğunu göremediğimiz sürece; onu uzun süre yaşatmamız mümkün değildir. Dünya ya herkesin ortak malı olacaktır ya da hiç kimsenin."

 
Toplam blog
: 147
: 2923
Kayıt tarihi
: 05.05.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim, çevirmenim, dilmaçım, araştırmacıyım. / Beş kitabım var: Beynin Kimliği, ..