Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '19

 
Kategori
Futbol
 

Kâbus

Galatasaray için büyük ümitlerle başlayan sezon adeta kâbusa döndü. Ligde bir türlü istediği ritmi tutturamayan sarı- kırmızılılar, Şampiyonlar Ligi’nde de başarılı olamadılar. Real Madrid karşısında oynanan kötü futbol ve alınan ağır mağlubiyet, Galatasaray’a çok büyük bir darbe vurdu. Gaziantep deplasmanından alınan galibiyetle bir anlamda yara saran sarı- kırmızılılar, bu sefer de art arda gelen sakatlıklarla sarsıldılar. Dün gece Medipol Başakşehir karşısındaki mağlubiyetle bir darbe daha alan Galatasaray, iç sahadaki 41 maçlık yenilmezlik serisini de sona erdirmiş oldu.

Fatih Terim’in Medipol Başakşehir karşısındaki kadro tercihinde eksik futbolcular etkili oldu. Ancak Terim, Gaziantep maçındaki 3-5-2 dizilişinden vazgeçmedi. Gelgelelim benim açımdan daha çok dikkat çeken,  eksik Galatasaray karşısında Okan Buruk’un savunma ağırlıklı bir orta sahayı tercih etmesi oldu. Medipol Başakşehir’in 60. dakikaya kadar vasatı aşamamasının temel nedeni de bu tercihti. 60. dakikada sakatlanan Mahmut’un yerine Gulbrandsen’in oyuna girmesi Başakşehir’e hücumda ivme kazandırdı. Nitekim genç Berkay Özcan hamlesinden kısa bir süre sonra konuk takıma golü getiren isim de Gulbrandsen oldu. Bu golde aslan payına sahip olan İrfan Can Kahveci’ nin, Gulbrandsen’in oyuna girmesinden sonra orta sahaya geçmesinin yarattığı pozitif etkiyi de belirtmeden geçmemek gerekir.

Galatasaray’a gelirsek, sarı- kırmızılılar belki çok iyi bir futbol ortaya koyamadılar ama ikinci yarının ortalarına kadar iyi mücadele ettiler. Esasen bu mücadele, bahsettiğim zaman diliminde sarı- kırmızılıların oyunda daha ağır basan taraf olmasını sağladı. Bununla birlikte Galatasaray, özellikle ileriye çıkışlarda ve son topları kullanmada sıkıntılar yaşadı. Nitekim Lemina’nın çıkarken kaptırdığı top, Medipol Başakşehir’in golüyle sonuçlandı. Bu arada Gulbrandsen’in oyuna girmesinden sonra Başakşehir’in gittikçe ivme kazandığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Fatih Terim’in 74’de maç 0-0 iken yaptığı Emre Mor hamlesinden olumlu sonuç alamadığını vurgulamak gerekiyor. Dağınık görüntüsünü sürdüren Emre Mor, kredisini tüketmeye devam ediyor. Fatih Terim’in hâlâ ona umut bağlaması da ayrı bir soru işareti.

Esasen bu karşılaşmada Fatih Terim’in performansının da çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Tecrübeli teknik adamın, ilk yarıdaki iyi mücadelenin ardından ikinci yarının başında ya da en geç 60’da dörtlü savunmaya geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak Terim bunu ancak geriye düştükten sonra ve 86.dakikada gerçekleştirdi. O saatten sonra da bir işe yaramadı.

Galatasaray’ın işi gerçekten çok zor. Formsuzluk, kötü sonuçlar, moral çöküntüsü ve sakatlıkların dışında başka problemler de var. Maç 1-0 iken 86’da kurtarıcı olarak sahaya sürülen Belhanda oyuna girerken ıslıklanıyor. Öte yandan üç gün sonra Club Brugge ile hayati bir maç var. Zaten sakatlıklardan dolayı kadro sorunu yaşayan Galatasaray, kredisi bitmiş oyuncularla bu maça nasıl çıkacak? Diğer taraftan Fatih Terim sürekli olarak Ocak ayını işaret ediyor. Kulübün mevcut ekonomik şartlarında Ocak ayında köklü bir kadro revizyonu yapılabilir mi? Pek mümkün gözükmüyor. Kısacası Galatasaray’da oldukça fazla bilinmez var. Zamanın ne getireceğini bekleyip göreceğiz.

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu her zamanki gibi kötü bir maç yönetti. Kötü performanslarını istikrarlı bir şekilde sürdüren hakemlerin hâlâ ön planda yer almaları futbolumuzdaki tezatların en başında geliyor.

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari/

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..