Kabadayı: Şener Şen, Rasim Öztekin ve diğerleri

Sevmediğim dünyaların sevmediğin insanlarını anlatan bir filme gittim bu akşam...

Bir mafya tanımı yaptı eski kabadayı Ali Osman, kendisinin mafya olmadığını öfkeyle anlatırken. Burada yazmayacağım, sinemada izleyin, bu tanımı hiçbir zaman unutamayacaksınız.

Sevmediğim dünyaları anlatan filme gitmek için iki nedenim vardı. Biri Şener Şen diğeri de Yavuz Turgul... Gitmemem için de bir nedenim: Kenan İmirzalıoğlu... O oynuyorsa sevmediğim insanların olacağı kesindi.

Filmden ayrılırken en kısa rolden en uzununa kadar her oyuncunun güzel oyununu izlediğim için mutluydum. Ancak Şener Şen ve Rasim Öztekin filme damgalarını vurmuşlardı. Kamera Şener Şen’in yüzüne zoomladığında sanki bir hata yapacakmış gibi ben korktum, Şener Şen ise hep bildiğimiz Şener Şen’di, sinemamızın mükemmel oyuncusu... Önce Rasim Öztekin’e hiç yakıştıramadığımız rolü, ünlü modacıya benzetilmiş bıyıklarıyla öyle oynamış ki, ancak bu kadar iyi olabilirdi.

Filmde sinemadan tanıdığımız ünlü ve yaşlı oyuncular vardı. Yeşilçam’a vefa vardı bu yüzlerde. En genç oyuncular, İsmail Hacıoğlu, Aslı Tandoğan’ın rollerinin gereğini yaptıklarını düşünüyorum. İkisi de çok iyi seçimdi. Kenan İmirzalıoğlu’nu Yazı Tura’da izlemiştim 3 yıl önce. Bu tip rollerin klişe oyuncusu oldu. Bu filmde de çok iyiydi.

Bu akşam sevmediğim dünyaların sevmediğim insanlarını anlatan bir film izledim, güzel bir film izledim.

FİLM HAKKINDA

Kabadayı
Yönetmen: Ömer Vargı
Senaryo: Yavuz Turgul
Oyuncular
Şener Şen
Rasim Öztekin
İsmail Hacıoğlu
Kenan İmirzalıoğlu
Aslı Tandoğan
2007, Türkiye

BU AKŞAM

Bahçelievler Büyülüfener Sineması’ndan çıktığımızda Ankara’nın buz gibi havasını soluduğumuzda içimiz titriyordu. Sinemaya Aysel (Kızkardeşim) ve Mehmet (eşi) ile gitmiştik. Evlerimize yürüyerek döndük, önce onların sokağından geçtik. Onlardan ayrıldıktan sonra soğuk havada gecenin onbirinde sessiz ve ıssız sokaklardan geçerken filmin havasından kurtulamadığımı anladım. Sokakta yolun ortasında farlarını söndürmüş bekleyen arabanın yanından hızlı adımlarla geçtim ve eve ulaştığımda derin bir nefes aldım, artık sıcak bir nefesti.

Ankara, 26 Aralık 2007