Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '17

 
Kategori
Şiir
 

Kabağın sahibi

Kabağın sahibi
 

Kabağın Sahibi / Salih Erdem


Nefisle mücâdele aşamasından kelli
Kalenderîlik katı: Rindin, en üst makamı!
İşte, böyle bir derviş vaziyetinden belli
Her varlıktan arınıp, tenden kesecek kâmı.
 
*
 
Koşar ale’lacele: “Saç, sakal, bıyık ve kaş
N’olur berber efendi usturayı vur derhâl.”
Usta, kılağılarken yülgüsünü pürtelâş
Çırağına seslenir: “Evlâdım, örtüyü al.”
 
*
 
Saçları kazınırken derviş dalar, aynada
Dökülen süslerini, suretini seyreyler.
İçeri dalıp girer bir bıçkın o esnada
Dervişin kafasına birden tokat aşk eyler!
 
*
 
Yamalı hırkasından tutup kükrer âdeta:
“Kalk da tıraş olalım, hadi uza! Kabak…” der.
Gönül koymak yakışmaz derviş denilen zata
Tevazuyla yer verip biraz öteye gider.
 
*
 
Berber mahcup, tedirgin ve oturur beynamaz!
Tıraş boyunca sürer: tehdit, küfür, horlama.
Küstah kasıp kavurur; dervişte kıl oynamaz!
Gel kabak, git kabakla devam eder zorlama.
 
*
 
Yülümenin sonunda dayı cakayla çıkar
O an gemden boşanmış hızla yokuş aşağı
At arabası gelir… oku karnına çakar:
Külhanbeyi cavlarken titrer kolu, bacağı.
 
*
 
Berber şaşkın: “Efendi! Öyle cezalar var ki
Bu ağır olmadı mı?” Derviş mahzun, imalı:
“Vallâhi gücenmedim, hakkım helâl! Gel gör ki
Kabağın sahibi var. O gücenmiş olmalı!”
 
*
 
Girilen günâhların kefareti nedir? Ah!
Eğer zulüm, iftira etmişsen vah, vah ki vah!
 
*
 
04.05.2012/ AYDIN
 
Salih ERDEM 
 
Toplam blog
: 153
: 88
Kayıt tarihi
: 26.11.13
 
 

Öyle bir yanmalısın ki; önce çehren, sonra çevren aydınlanmalı. Acıpayam / Denizli ..