26 Nisan '08
- Kategori
- İlişkiler
Kabullenilme çabası içindeki üstün insandan''Gerçek İnsana''doğru..
Eskilerde arkadaşlığın tanımı süreklilik, anlayış ve yardımlaşmaydı..
'Şimdilerde' ise'ye lüzum görmeden süreklilik denilip kaderi baltalayan durum;
Yaşanmış örneklere dayandırarak 'Al burda yaşanmışı var!'deyip,
ilişkiye gelişebilecek hiçbir içtenliği layık görmeden, zararlı önyargılar koyan,
üstünlük yarışı içindeki düşüncesiz insanların veballeri de gerçekten çok büyük..
Ne kadar kolay değil mi bu giderek mekanikleşen
sözde 'üstün'lerin ruhsuzlaştırılmış yaklaşım çabaları..
Süreklilik tecrübe birikimi ve devamlılığı için verilen alın teridir.
Tecrübe ise ruhun ilişkilerde sorumluluk duygularıyla olgunlaşması.
Aç gözlü isteklerin; Yetinmeye hırs ve ihtiras gazıyla açtığı savaş tüm insanları zehirlemeye devam ediyor..
Zehirlenen her insan hayattan biraz daha umudunu yitiriyor.
Durumu çözüp yalnızca kendi hayatının değerini bilen,
'Gereklileri'hayatında herşeyden öncelikli tutan,
bunları ruhu için zamanla mecbur kılabilen insanlar,
kimsenin hakkını sahiplenmeden yaşayabilen gerçek insanlar'dır.