Kabus

Yatağından telaşla fırladı soğuk, soğuk terliyordu; lanet olsun geç kaldım dedi ;

Hızla giyinmeye başladı postallarının bağcıklarını bağlamamıştı çeketinin düğmelerini koşar adım caddeye doğru giderken iliklememeye çalışıyordu .
Durağa geldiğinde servis otobüsünün uzaklaşmakta olduğunu gördü; Umutsuzca koşması, ıslık çalması kar etmedi

Taksiye binecek parası olmadığını hatırladı , geriye döndü mahalle bakkalına birsuçlu bir ezik Ahmet bey geç kaldım cüzdanımı da unutmuşum akşama iade etmek üzere yirmi lira rica edebilirmiyim? dedi. Bakkal hiç konuşmadan yirmi lirayı verdi; Bakkal da pek ala ayın 25 nde başçavuşun cebinde yirmi liranın kalmadığını biliyordu. Hızla sokağa çıktı taksi diye bağırdı bindiği takside nelerle karşılaşabileceğini düşünmeye başladı ;

-Nerede kaldın başçavuşum

-Komutanım özür dilerim

-Dilemen gerekiyor , erken yatacaksın erken kalkacaksın kardeşim

Rezilliğe bak 40 yaşında dünki çocuk tarafından azarlanıyorum, ulan şu emeklilik bir gelse, istermisin şimdi birde 10 gün hapis alalım? Yok daha neler 10 dakika için 10 gün hapis;

On liraya kıyıp iyi bir saat alsaydım bunlar başıma gelmiyecekti, dedi bu arada Çin’lilere de yaptıkları dandik saat için bir küfür savurdu . Dikiz aynasından şöförün kendisine şaşkın , şaşkın baktığını görünce kusura bakma kardeşim dedi saat kendiliğinden durmuş oysa kurmuştum bu Çin malları ..der demez şöför Çin mallarından şikayete başladı ; Dinlemiyordu bile, kafasında olabileceklerin senaryolarını yazdı; Gözü taksimetre de idi ya yirmi lirayı aşarsa? Rezil olacağım diye geçirdi içinden, nihayet kışlaya gelmişlerdi; Taksimetre 18.70 yazıyordu , 20 YTL yi ön koltuğa attı bölüğe doğru koşarak gitti; Odasına girerken kendisini karşılayan yazıcıya komutan beni sordumu? dedi. Evet komutanım hemde iki kez yanıtını alınca traş olmadığını fark etti; İstermisin birde bunun için hesap verelim ? Askere oğlum bana acele kantinden bir permatik alırmısın dedi . Permatik gelince aynanın karşısına geçti susuz , sabunsuz telaşla traş oldu, içindeki huzursuzluk devam ediyordu

Bir müddet sonra o meşhur sarı zarfı almıştı ne olduğunu bilmesine rağmen telaşla açtı okudu Mesaiye geç gelmenizin nedenlerini belirten savunmanızı saat 16.00 kadar vermenizi rica ederim Komutan.

Oturdu, düşündü ne yazacaktı? hiçbir yasal mazeret bulamadı; Zaten bu savunmalar genelde göstermelikti . Ne olabilir diye düşündü İHTAR – TENBİH- ŞİDDETLİ TENBİH- MAAŞ KESİM CEZASI- GÖZ HAPSİ- ODA HAPSİ?

Kısaca kırk katırmı kırk satırmı beğen beğen al ; Yok canım bir uyarı alırım diye düşündü en onur kırıcı olanı Hapis cezası idi ; AİHM oda hapsi cezasının sadece mahkemelerce verilemesi gerektiğine hükmetmişti disiplin amirleri bu cezayı veremezdi; Bu konuda bir assubayın açtığı dava üzerine Türkiye’yi tazminata hükmetmişti hükmetmesine de ceza henuz kaldırılmamış ve verilmeye devam ediyordu.

Eline kalemi aldı “Elimde olmayan nedenle geç kaldım üzgünüm arzederim diye yazdı imzaladı .

Bir saat sonra gelen zarfı açıp okuduğunda “Savunmanız yeterli görülmediği için on gün hapis cezası ile tecziye edildiniz” yazını görünce Kölemiyiz yahu ben de AİHM dava açacağım , açmazsam şerefsizim diye bağırmaya başladı.

Uyan hayatım ne davası kabus mu gördün? ter içinde kalmışın uyan mesaiye geç kalacaksın; Eşinin sesi ile uyandı. Çok şükür rüya imiş dedi, eşine sevgi ile sarıldı; Dudaklarından tekrar ayni kelime döküldü Çok şükür rüya imiş.