Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '10

     
    Kategori
    İlişkiler
     

    Kaç defa aşık olunur?

    Aşk denilen o mucize duygu, insanın hayatına kaç defa girer? Gerçekten bir kere mi aşık olunur? Aşık olduğumuzda onun gerçek aşk olup olmadığını nasıl anlarız?

    Hep tartışılır ya, insan hayatta bir kere mi aşık olur diye. Ben , Birkaç kere sevdim ama gerçekten aşık olduğum mu…. Bundan sonra yaşam bana ne sürprizler hazırlıyor, onu bilemiyorum…

    Aşkın herkese göre bir tanımı var. Bana göre aşk, mantığını kaybettiğin yerdir. Akılla çözülemeyecek bir histir. Normal şartlarda asla yapmayacağın şeyleri yaptıran, iyiyi kötüyü ayıramadığın, karşındaki insanı objektif olarak gözlemleyemediğin, yargılarının olmadığı yerde geldiğinde, aşkın ortasında duruyorsundur.

    Sevginin ise farklı bir olgunluğu vardır. Doğruyu yanlışı bilerek, günahı sevabıyla kabullenerek teslim olmak, sevgidir.

    Aşk dediğin kaybolmaktır. Büyülü bir ormanın içinde, en sevdiğin düşler arasında yürümek gibidir. Aşkın kör yanı, kayboluşunu fark etmemektir. Sen olmayan bir sen yaratır. Kalple ruh arasında bir yerde durur aşk ve asla aklın hükmüne izin vermez.

    Çoğu insan aşkla gençlik yıllarında tanışır. Gençliğin o hoyrat ve deli dolu tarafına da çok yakışır. Kavak yelleri eserken başında, aşkın pembe bulutları dahil olur ve hiçbir söz gönülde etki yaratmaz. Güzel zamanlardır aslında, geriye dönüp baktığında gülümsetir insanı.

    Aşk kendini hayatın telaşına kapılanlardan sakınıyor diye düşünüyorum. Ne zaman okulu bitirip, yaşamın gerçek yüzüyle tanışsak, dertler de başlıyor. Koşuşturma, gelecek kaygısı kolumuza giriyor. Mantığımız bir yol çizmemizi söylüyor. Ayaklar üzerinde durabilmek, geçim sıkıntısı, evlenmek isteği, belki bir çocuk beklentisi, hepsi bizi akılı düşünmeye zorluyor. O yaşlarda aşktan çok, sevip güvenebileceğimiz birisini tercih ediyoruz. Aşkın ilgi alanına girmiyoruz.:(

    İLİŞKİ UZMANLARANA GÖRE AŞK

    İlişki uzmanlarına göre aşk, öyle aniden oluşuveren bir duygu değil... Aşık olan herkesin kıskanç olması da gerekmiyor! İşte sizlere gerçek aşkın ne olduğuyla ilgili bilimsel açıklamalar!.

    * Gerçek aşk aniden olmaz: Yıldırım aşkı diye bir şey yoktur; görür görmez hissedilen aşk değil, karşılıklı çekim olabilir. Pek çoğumuz bu tip yargıları kendimiz yaratıyoruz. Gerçekte görünüşü, davranışları ve konuşmalarıyla tam aradığımız gibi birini bulmak yalnızca çekim duymak anlamına gelir. Bu çekim aşka dönüşebilir, ancak bunun için zaman şarttır.

    * Kıskançlık gerçek aşkın göstergesi değildir: Özellikle gençlerin sıklıkla düştüğü bir yanılgı, ne kadar çok kıskanılırsa o kadar çok aşık olunduğudur. Birbirini gerçekten seven iki insan arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır. Öte yandan sahiplenme duygusunun aşkla ilgisi yoktur. Uzmanlar, kronik kıskançlık çeken kişilerin bilinçaltında güvensizlik duygusu yaşadıklarını ve sevilme açlığı çektiklerini söylüyor.

    MESAFE ÖNEMSİZ

    * Hayallere dalmak sevgi değil, karasevda belirtisidir: Gerçek aşk karşıdaki kişiye yönlendirilir; bütün davranışlar sevilen kişinin iyiliği ve mutluluğunu sağlamak içindir. Karasevda ise ben-merkezcidir. Kişi karşısındakini düşünmez, kendi mutluluğuna veya mutsuzluğuna odaklanır. Bu durumda aşık olunan sevgili değil, aşkın kendisidir.

    * Aşk uzaklıkla azalmaz: Bir kimseyi birlikteyken daha fazla seviyorsanız, onun cazibesinden ve heyecanından etkilendiğiniz anlamına gelir. Başınızı döndürmek için yanınızda olmadığı zaman bazı şüpheler baş gösterir. Bir başka deyişle; bu suni bir aşktır.

    * Aşk, sevilen kişinin kusurlarını görememek değildir: Aşık kişi, sevdiğinin kusurlarını bilip anlamasına karşın sevmeye devam eder. Karşısındaki kişiyi kusursuz olarak görmek, karasevdanın habercisidir.

    YANILAN ÇOKTUR

    * Mutsuz bir ev yaşamı kişiyi yanılgıya sürükleyebilir: Evlilik danışmanları, pek çok kişinin dayanılmaz bulduğu evinden ve ailesinden kaçmak için evlendiğini belirtiyor. Pek çok genç kız, sevgilisini, kendisini sıkıntılardan kurtaracak beyaz atlı prens olarak görüp aşık olduğunu sanıyor. Oysa tek istediği kurtulmak, aşk değil.

    * Aşk her zaman bulutların üzerinde olmak değildir: Ayakların yere basması da gerekir. Bir evlilikteki en temel noktalardan ikisi para ve çocuklardır. Evlenmeyi düşünen genç insanlar, birbirlerinin bu konulardaki görüşlerini bilmelidir. Şayet bu konular henüz gündeme gelmemişse, romantizm seviyesinden aşk mertebesine geçilememiş demektir.

    ÖZEL BİR DUYGU

    * Aşk, sıkıntı çekmek anlamına gelmez: Karşınızdaki kişiyi etkileme kaygınız bu derece yoğunsa gerçek aşktan söz etmek mümkün değildir. Gerçekte olduğunuz kimsenin sevildiğini bildiğinizde, karşınızdaki kişinin varlığından huzur duyarsınız.

    * Kader ortakları olmakla, bir aşkın kahramanları olmak arasında büyük fark vardır: Eşler ortak sıkıntıları paylaşabilir, ancak bu paylaşım, aşkın kendisi değildir. Genç çiftlerin bu noktayı sık sık gözden kaçırdığını ifade eden uzmanlar, evlilik kararının aşktan değil, ortak acılardan kaynaklanmasının hata olduğunu vurguluyor.

    * Aşk, iki kişi arasındaki çok özel bir bağdır: Uzmanlar, bu mahremiyetin gözler önüne serilmesinin gerçek aşk olamayacağı üzerinde birleşiyor. Bu durum, grup içinde prestij kazanma arzusu olarak anlaşılabilir, ancak aşk değildir.

    Sesini duyduğunuz anda avuçlarınız terlemeye kalbiniz deli gibi çarpmaya başlıyorsa bu aşk değil hoşlanmaktır.

    Ellerinizi ondan çekemiyor sürekli dokunmak ve sarılmak istiyorsanız bu aşk değil arzulamaktır..

    Yanınızda bir tek o olduğu için onu istiyorsanız bu aşk değil yalnızlıktır.

    Herkes onunla olmanızı beklediğin için onunlaysanız bu aşk değil sadakattir.

    Size sıcak ve yakın davrandığı için onunlaysanız bu aşk değil kendine güvensizliktir..

    Üzülmesini istemediğiniz için onunlaysanız bu aşk değil acımaktır.

    Ona değer verdiğiniz için hataları hosgörüyorsanız bu aşk değil arkadaşlıktır.

    Bütün gün ondan başka hiç bir şey düşünmediğinizi söylüyorsanız bu aşk değil koca bir yalandır.

    Onun iyiliği için kendinizden çok şey feda edebiliyorsanız bu aşk değil yardımseverliktir.


    .............KARISTIRMAYIN.....................

    O üzgünken sizinde kalbiniz acıyorsa iste bu aşktır.

    tarif edemediğiniz bir çekim yüzünden ondan bir türlü kopamadığınızı düşünüyorsanız işte bu aşktır.

    O herkese güçlü görünmesine rağmen içindeki zayıflığı hissedebiliyorsanız işte bu aşktır.

    Başkalarını da çekici bulmanıza rağmen hiç pişmanlık duymadan onunla kalmaya devam edebiliyorsanız işte bu aşktır.....

    Dilerim siz, o şanslı kişilerden olun. Tüm ömrünüzü aşık ve mutlu geçirin.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 66088
    Kayıt tarihi
    : 18.10.10
     
     

    Gezgin :) ..