Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '09

 
Kategori
Deneme
 

Kaç yaşındasınız?

Kaç yaşındasınız?
 

Bu soru soru sorulduğunda çok ilginç cevaplar geliyor. Kimi bayanlar “aaaaa hanımların yaşı sorulur mu” diyorlar. Kimimiz yüzümüzü buruşturarak, kimimiz gülerek, kimimiz sanki ayıpmış gibi sessizce söylüyoruz. Kimimizde sanki mecburmuş gibi “efendim benim yaşım iki yaş büyük yazılmış, aslında daha gencim” gibi kimseyi ilgilendirmeyen açıklamaları yapıyoruz.

İnsanlar yılın en soğuk günlerinden biri olan 1 ocak gününü başlangıç kabul edip, dört mevsim geçip aynı güne dönene kadar olan süreye bir yıl demişler. Ona göre yaşımızı hesaplıyoruz. Örneğin ben doğduğumdan beri 64 defa yılbaşı olmuş. Ben de 64 yaşında olmuşum. Eğer insanlar dört mevsimin tamamına değilde yarısına bir yıl deselerdi şimdi 128 yaşında olacaktım. Yok her mevsime bir yıl deselerdi, o zamanda 254 yaşında olacaktım.

Bütün bunların ne önemi var ki? Birileri böyle kural koymuş diye ben o kadar yaşında mı olmalıyım. Kabul etmiyorum.

Bu sabah yol kenarına bırakılmış en az elli yıllık kocaman bir radyoyu görünce çocukluk yıllarıma gittim. Televizyon falan yoktu. Yaz akşamları insanlar sokakta olurdu. Kadınlar bir kapının önünde, erkekler bir kapının önünde toplanır, sohbet ederken bir yandan çiğdem (ayçiçeği) çitlenirdi. Çocukların neşeli çığlıkları geç saatlere kadar ortalığı çınlatırdı. O kocaman radyolar hayatımıza girince, akşam haberleri özellikle erkekler tarafından dikkatle dinlenmeye başlandı. Hanımların favorisi ise bütün gün şarkı türkü çalan polis radyosu idi.

Ardından sırada gibi, çamaşır makinesi, buz dolabı gibi ev aletleri gelmeye başladı. Sonra telefon, televizyon. Artık ne kapı önlerinde doyumsuz sohbetler ne de çocukların neşeli çığlıkları kalmışdı.

İnsanlar git gide evlerine kapanmaya yanlızlaşmaya başlamışdı. Teknoloji, önüne çıkan her engeli deviren, gittikçe güçlenen bir sel gibi hayatımızın üzerinden geçiyordu.

Sadece teknoloji mi? Sosyal olaylarda geri kalmadı tabii. Grevler, lokavtlar, On yılda bir gelen askeri darbeler.

Kaç yaşınızdasınız sorusunun bence gerçek yanıtı, “biriktirdiğim anılar kadarım” olmalı.

Yaşadığımız mutlu anlar, attığımız kahkahalar bu sürece eksi olarak yazılmalı. Değilse keyifle şarkı söyleyerek koyunlarını otlatan 70 yaşında biri, omuzları çökmüş, sıkıntıdan ruhu kararmış, yüzünden düşen bin parça 40 yaşında birinden yaşlı olabilir mi.

Böyle bakış açısı yanlış mı dersiniz? Doğru ise,

Siz kaç yaşınızdasınız?

Cumartesi, 10/10/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..