Kaçak kazılar

Anadolu zengin bir hazine.Yer altı ve yer üstü tarih zenginlikleriyle dolu.Her tepe görünümlü tümülüs bir mezar. Her tarla bir yıkıntı. Yirmi binden fazla höyük olduğu biliniyor. Höyüklerde Anadolu’da yaşamış uygarlıklar kat kat dizili.

Bizler Türk ulusu olarak çoğumuz tarih bilincinden yoksunuz. Öyle olduğu için, kültürel ve tarihi yapılarımıza sahip çıkmasını bilmiyoruz. Yıllardır, arkeolojik buluntular yurt dışında çeşitli ülkelere kaçırılmakta. Yine yıllarca bu buluntuların tesbit edilenlerin, mahkeme kararları ve uluslar arası antlaşmalarla bir sürü para vererek ülkemize iadesi sağlanıyor. Bir yandan kaçırılıyor, bir yandan iadeleri için çalışılıyor. Sonuçta iadesi sağlananlar devede kulak.

“Soma tümülüslerinde dozerli kazı… Müze yetkilileri, “Ödenek yok, takip edemiyoruz” diyorlar. Milliyet gazetesi haberi.

Haber ilginç, aynı zamanda Türkiye’nin başka bir gerçeği.

Birkaç yıl önce Kapadokya Bölgesinde, “Avanos Göynük” sınırında da aynı şekilde bir tümülüsün, gece iş makinesi ile tepesi açılırken, bölgede devriye görevi yapan jandarma tarafından failler suçüstü yakalanmıştı.

İzinli ve resmi kazı yapılmış höyükleri her ziyaret edişimde bir yerlerinin kaçak olarak kazıldığını görür kendi kendime kahrolurum. bir şeyler bulsunlar, bulamasınlar en azından tarihi yapıyı bozuyorlar. Kerpiç duvarlar, ateş yakılan şömüne benzeri duvar arasındaki ocaklar, tuğlalar, taşlar her şey uygarlığın kendisi. Ama bunlar yıkılıyor bir hiç uğruna ve elimiz kolumuz bağlı seyrediyoruz.

Köydeki çiftçi bile tarlasını sürerken bir küp buluyor, çıkaracağım derken kırıyor. Aslında tarihi kırdığının farkında değil. O sanıyor ki, bir küp altın çıkacak. Oysa çıkan genelde tahıl veya şarap koymak için kullanılan eşyalar.Bunlar herkesin bildiği şeyler olmasına rağmen yeterli önlem yok.

Sonuç ; bilinçli güvenlik, bilinçli vatandaş.