Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

Kaçakçılık üzerine kaymaklı siyaset

Kaçakçılık üzerine kaymaklı siyaset
 

Acaba...?


Hafta sonu yapılan iktidar partisi  İzmir il kongresinde mevcut  atanmış başkan delegelerden 397 oy alarak en yakın rakibine  300 oydan fazla fark  yaparak seçilmişti. Ancak diğer adayın seçim kuruluna başvurarak bu kişinin kesinleşmiş kaçakçılık suçu bulunduğu gerkeçesiyle yaptığı itirazı Seçim Kurulu haklı bularak delegelerin seçtiği adayın başkanlığını düşürdü. 

Başkanlığı düşürülen aday 14 yıl önceki bu olaydan sonra yapılan yasal düzenlemelerle sabıka kaydının silindiğini iddia ederek itirazda bulunacağını söyledi.  Ve iddia edildiği gibi bu suçun kaçakçılıktan değil İrtica ile ilgili faaliyetlerden kaynaklandığını iddia ederek bu ceza benim şeref madalyamdır demişti. Yani mevcut kanunlara karşı gelmek ona göre şeref madalyası olmuştu. Üstelik Yargıtay da görülen bu davadan sonra yapılan ititraz ile yeniden görüldüğü ancak kararın değişmediğini öğreniyoruz.

Bu konuda bir çok düşünce bir çok çelişki ortaya çıkıyor. 

Birincisi önemli konu  daha önce atanarak il başkanlığı yapan bu kişi geçmişteki davayı ve suçunu bilmekte iken bu kişiyi göreve atayanlarında bildiği yada mutlaka bilmesi gerektiğidir. Kaçak ithalat yapmak hem devleti hemde insanlarını dolandırmak anlamında değil midir? Haksız menfaat sağlarken devleti vergi kaybına uğratmak ve kaçakçılık yolu ile  ithal ettiği maları satarken  haksız rekabet yaratarak diğer ticari firma ve çalışanlarını da kayba uğratmak değil midir. İzmir de  ve diğer bir çok belediyede onlarca müfettiş görevlendirerek suç unsuru bulmaya çalışan iktidar en önemli illerden birinde il başkanı olarak atadığı adayın kaçakçılık suçundan sabıkası olması durumunu nasıl izah edebilir. Siyaset gerçekten böyle bir şey mi?  

İkincisi bu adayı seçen delegelerin adayın geçmişiyle pek ilgili olmadıkları ya da temiz siyasete pek ilgi duymadıkları anlaşılıyor. Yoksa bu kadar oy farkı olmazdı.  Emir büyük yerden gelince kara ak olabiliyor veya ışığa göre değişebiliyor. Siyasi Partiler Kanunu yıllardan beri bu yöndeki sonuçları  doğurması ile bir çok antidemoktarik maddelerle dolu olmasına rağmen parti  üst yönetiminin işine geldiği içinde yıllardır değiştirilmiyor. 

Üçüncü konu ise adayın  istifa etmesi gerekirken bunu övünç kaynağı gibi göstermeye çalışması ve bu ceza benim şeref madalyam diyebilmesi. Bir çok yönü ile incelenmesi gereken bir konu. Gerçekte İzmir'e hizmet için yola çıkan bir ekip var ise bunun  dürüst çalışkan ve  yozlaşmayan gerçek ahlaki değerlere bağlı insanlardan oluşması gerekiyor. Geçmişinde kaçakçılık gibi olumsuz  bir sicili bulunan bir aday üstelik  iktidar partisi adayı  bu kadar oy farkı ile seçiliyorsa önümüzdeki günler için pek olumlu işaretler gibi görünmüyor. Bu aday ve onu seçenlerin daha iyi ve daha adil bir yönetim ve hizmet için İzmire talip olduklarına da inanmak çok zor. 

Yarın bir gün çıkıp İzmir seninle gurur duyuyor seslerini duyarsak pek şaşırmamak gerek. Yozlaşan siyaset ve hızla yükselen köşe dönmecilik anlayışına yol vermemek gerekiyor. Uluderede yaşanan kaçakçılık olayı, suç aynı iken bakış açımızın kişilere göre nasıl değiştiğini göstermiyor mu? Yoksa ülke insanları olarak bu kadar mı ferdi düşünüyoruz, yada bu kadar mı ahlaki değerlerimizi geri plana itiyoruz.

Burada eleştirdiğimiz konu kişilerle ilgili değil olayların ortaya çıkardığı gerçekler ve uygulamalardır. Bu nedenle kişi isimlerini yazmaktan çok dikkatleri olayın çelişkilerle dolu olmasına çekmek istedim. Elbette ki olayları ve çelişkileri de ortaya koyan insanlardır bunuda biliyoruz.

 
Toplam blog
: 96
: 648
Kayıt tarihi
: 12.08.08
 
 

Karadenizliyim. İzmir' de yaşıyorum.  Dünyanın tek bir ülke  olduğuna inanarak  bütün insanların ..