Kaçamadılar

Yaşanan bütün problemlerin, çekilen bütün sıkıntıların, karşılaştığımız bütün olayların arka planındaki temel aksaklık, insan kalitesidir. Çünkü her iş, insan unsuruyla ayakta durmaktadır. Bu yüzden “iyi insan” toplumu ayakta tutan en sağlam ve en önemli direktir.

Türkiye ile ilgili kâh iyiniyetli düşlerimiz oluyor. Muasır medeniyet seviyesini yakalayacağız diye bir gayretin içindeyiz. 21. yüzyılı bir Türk asrı olarak görmek istiyoruz. Kâh da kötümser ve karamsar düşüncelere kapılıp, mesela bizden adam olmaz demek zorunda kalabiliyoruz.

Bunun sebebi ne? Becerikli, iyiniyetli, başarılı insanları ve onların yaptığı güzel şeyleri görünce ümidimiz artıyor, kötü niyetli, beceriksiz, bilgisiz ve başarısız insanları görünce de her şeyden ümidimizi kesiyoruz.

Bireyin sokakta yürürken yaptığı yere çöp atmak gibi basit bir yanlıştan, devlet kademesinde görevli üst düzey bir bürokratın yaptığı hataya kadar, kural olarak hepsi aynı kategoriye sokulabilir.

İyilikler birleştiğinde nasıl bir iyilik denizi oluşturursa, kötülükler birleştiğinde de kötülük deryası oluşuyor.

Bugünkü gazetelerde yer alan bir haberi görünce bunları söylemek ihtiyacı hissettim. Biliyorsunuz deprem sonrasında riskli oan şehirlerde bina denetimi yapmak üzere özel firmaların çalışma yapmasına izin verildi.

Kurulan 752 firmadan maalesef 205’inin faaliyetleri ruhsatsız bina yapımına göz yummaktan sahteciliğe kadar birçok nedenle yasaklanmış. Milliyet gazetesinin “Depremden Beter Sahtekârlık” manşetiyle duyurduğu bu haber gerçekten tüyler ürpertici.

*****

Kötü haberle başladık, öyle devam edelim isterseniz.

Bir iki gündür polisin adı karıştığı cinayetlerle meşgulüz biliyorsunuz. Öncelikle polisin çok zor bir iş yaptığını, vatandaşın birinci derecede görevinin polise yardımcı olmak olduğunu vurgulayalım. Hata herkesin yapabileceği bir fiil. Ama adalet, eninde sonunda haklıyı haksızı ayırdedecek güce sahiptir.

Bu arada herkesin görevini tam olarak yerine getirmesini de yadırgamamak lazım.

Dünyada en önemli hak yaşama hakkı, en üzücü olay da bir insanın haksız yere öldürülmesidir. Bu açıdan acııyı yaşayan ailelerin duygularına saygı gösteriyorum. Şunu da en azından bundan sonraki hayatımıza örnek olması için hatırlatmak istiyorum ki, vatandaşın görevi polise zorluk çıkartmak değil, kolaylık göstermektir.

Birinci olayda hatırlayacağınız üzere kimlik soran polise “biz bu mahallenin çocuğuyuz” cevabı verilmişti. İkincisinde de polisin dur ihtarına uyulmamıştı. Gerçi Radikal gazetesinin bugünkü manşetinde “Polis Uyarmadan Vurdu” denilmektedir ama, polisin hiç uyarı yapmadan ateş açması ihtimali insanı düşündürmektedir.

Sürücünün, alkollü olduğu, ehliyeti olmadığı gibi iddiaların yanında Yeni Şafak gazetesinde yer alan bir habere göre “Gece Sakın Durma Oğlum” şeklinde babasının bir tavsiyesinden bahsedilmektedir.

İşin bir başka ilginç yanı ise bu ailenin yıllar önce terörden kaçmak için Diyarbakır’dan İzmir’e göç etmiş olmasıdır. Vatan gazetesinde “Terörden Kaçtık, Polise Vurulduk” başlıklı haberinde gencin babası, “Oğlumu burada polis kurşununun bulacağını düşünemedim” demektedir. Posta gazetesi de aynı konuyu “Kaçamadılar” başlığıyla manşet yapmıştır.

Sabah gazetesinin “Blanço Ağır: 2 Yılda 34 Ölü” haberinde, İzmir’deki son olayın tartışmalı ölümleri gündeme getirdiği, Polislerin karıştığı ölümlerde sayının son iki yılda 34’ü bulduğu belirtilmektedir.

Polisin suçlandığı ölüm olayları artınca İçişleri Bakanı Beşir Atalay polisi uyardı. Bugün gazetesinin “Polise Muhtıra” başlığıyla verdiği habere göre, Atalay, “Muhataplarınıza insani tavır gösterin. Bunu önemsiyoruz. Hatası olan cezasını çeker” dedi.

*****

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Uzanlar'ın Türkiye aleyhine Dünya Bankası ve BM nezdinde 40 milyar dolarlık tahkim davası açtığını söyledi. Ertürk, 'Bu sadece TMSF'nin değil bütün ülkenin konusu. Çünkü orada olacak herhangi bir kayıp, ödeme, Hazine hesaplarından çıkacak' dedi. Güneş gazetesi haberi “40 Milyar Alarmı” manşetiyle verdi.

*****

Cumhuriyet gazetesi “AKP Susturuyor” manşetiyle, iktidar Partisinin muhalefetin ve Basın’ın sesini kısmak için Meclis içtüzüğünü değiştireceğini iddia etti.

*****

Terör örgütü PKK’nın nereden nasıl beslendiği gibi sorular yıllardır hep soruluyor, ama doyurucu bir cevap alınamıyor. Belki bu bilgiye ulaşılamadığı, belki ulaşıldığı halde söylenemediği için…

Akşam gazetesinin manşeti “PKK’yı Yemleyen Patron Kim?” Haberde “Oceans 11” filmindeki gibi inanılmaz soygunlar yapan çeteden PKK bağlantısı çıktığı, İngiliz Polisinin soygun paralarını terör örgütüne aktaran patronun peşinde olduğu anlatılıyor.

Güneş gazetesinde de bu konuyla ilgili olarak “PKK’nın Arsen Lüpen’i” başlıklı bir haber var. Burada da Kanadalı mücevher hırsızının itirafları uluslar arası soygun çetelerinin PKK’ya para akıttığını ortaya çıkardı. İngiliz polisi örgütü besleyen patronun peşinde, deniyor.

*****

Öte yandan PKK kesiminde, son gelişmelerden dolayı meydana gelen panik ve korku devam ediyor. Star gazetesinin “Kandil Paniği” başlıklı haberinde, Terör örgütünün elebaşısı Zübeyir Aydar’ın, peşmergelerin tavır alması nedeniyle Kandil’de kuşatıldıklarını söylediği ve Kuzey Irak yönetimini Türkiye’ye boyun eğmekle suçladığı belirtiliyor.

Türkiye gazetesi ise, Ankara’nın diplomatik çabaları ile köşeye sıkışan PKK’nın yöneticileri, teslim edilme endişesi içinde olduklarını ve bu yüzden örgütü “Korku Sardı”ğını yazıyor.

Öte yandan Milliyet gazetesindeki bir haber de şöyle: “Amerika’dan PKK’ya Gözdağı” ABD askerleri Irak’ın Türkiye sınırına yakın bölgelerinde Hummer marka araçlarla devriye görevi yapıyor.

*****

Takvim gazetesi “Yüzyılın Gafı” başlıklı haberinde, Halk Bankası hukukçularının 2 yıl önce YTL’ye geçildiğini unutarak, eski genel müdür aleyhine Türkiye Bütçesinin iki katı olan 468 katrilyonluk dava açtığı belirtiliyor.

*****

İyi haberler de var bugün.

Zaman gazetesinin haberine göre, “Gül Pakistan’da Arabulucuk Yapacak.” Cumhurbaşkanı Gül, Müşerref’in özel daveti üzerine Pakistan’a giderek ülkenin siyasi krizden çıkması için iktidar ve muhalefet liderleri ile görüşecek. Gül Pakistan’ın demokrasiye geçmesini isterken üniformasız Müşerref’i ziyaret eden ilk yabancı lider olacak.

Bir güzel haber de Yeni Şafak gazetesinden: “Kara Kuşaklı sefir Ağlayarak Gitti” Yunan Sefiresi Athena Yennimatas, Ankara’ya veda ederken hem ağladı, hem de konuklarını ağlattı. “Çok ülke gezdim Türkler kadar sözüne sadık kimseyi tanımadım”, dedi.

Hürriyet gazetesinin manşeti ise şöyle: “20 Milyar Dolarlık Expo Savaşı” 2015 yılında düzenlenecek Expo Fuarı için, İzmir ve İtalya’nın Milano şehri arasındaki yarış, altyapı yatırımlarına harcanacak 20 milyon dolar yüzünden kızıştı. Sabah gazetesi haberi “İzmir İçin tarihi Bir fırsat” manşetiyle verdi.

Ve bir diğer haberimiz Bugün gazetesinden….“Türkiye’ye Para Akacak” Ekonomide kaydedilen müthiş gelişmeyi gören yabancı yatırımcı, Türkiye’ye 4 yılda en az 120 milyar dolar getirecek.

*****

Son günlerde Barzani ile ilgili birbirine taban tabana zıt haberler yer alıyor Basın’da… Henüz doğrulanamayan bu haberlere göre Cumhuriyet gazetesi, “Barzani’den Haber Yok” derken, Vatan gazetesi, “Barzani Milano’da Alışveriş yapıyor” iddiasında. İsrail istihbaratına yakın internet sitesi Debka’nın Barzai yaralı, Telaviv’de tedavi altında iddiasını ortaya attığı saatlerde, Kürt liderin Milano’da alışveriş yaparken görüntülendiği söyleniyor. Hangisinin doğru olduğu önümüzdeki günlerde meydana çıkacak.

*****

Gazetelerde ikinci derecede verilen manşetlerin başında, İnter-Fenerbahçe karşılaşmasıyla, Dünya Kupası eleme gurubu’nda Ermenistan’la aynı gurupta oynayacak olmamız meselesi tartışılıyor.

Hürriyet gazetesi, Türk yetkililerin, “Ermenistan’la Vize Sorunu Yaşamayız” dediklerini belirtirken, Akşam gazetesi “Ermeniler Kuraya, Tarihi Fırsat, Dedi” başlığını manşet yaptı.

Şampiyonlar Ligi’nde bugün Fenerbahçe İnter’le oynuyor. İtalya’daki maç için, bütün Basın Fener’in arkasında. Hürriyet, “Sana Zirve Yakışır,” Milliyet, “Fenerbahçe Turun Kapısında,” Sabah, “Kanarya İçin tarih Gecesi”, Takvim “Bayrakları Hazırlayın”, Star gazetesi, “Fener’in Rekor Günü” manşetlerini kullanmışlar.

Spor gazetelerini de verelim hazır bu konuyu açmışken.

Fanatik gazetesi “Haydi CSKA; Haydi Fener”; Fotomaç gazetesi, “Adriano’yu Verin” ve

Fotospor gazetesi, “Son Yalancı Zico” manşetiyle yayına çıkmış bugün.

*****

Diğer gazete manşetleri:

Sabah gazetesi “Albay’ın Silahı Hırsızda” Susurluk’a adı karışan emekli albay Hatipoğlu’nun kayıp silahı hırsızın üzerinde bulundu.

Akşam gazetesi: “Gay Başkana AKP’den Vize.” Hürriyet gazetesinde Murathun Mungan’la ilgili bir haberin devamı olarak gündeme gelen bir konu.

Radikal gazetesi: “Kaide Yalanlaması” Erdoğan kendisine atfedilen “biz de Kaide’ye terörist değil isyancı deriz” ifadesini yalanlarken, bunları size fısıldayanlara âlet oluyorsunuz, dedi.

Takvim gazetesi: “Pil Paralarına İade” Ankara’da doğalgaz abonelerinden tahsil edilen 12 YTL’lik sayaç pili ücretleri geri ödenecek.

Yeni Şafak gazetesinde, başı kapalı olduğu için kazandığı ödülü alamadan kürsüden indirilen öğrenciyle ilgili bir haber var. “Ne Olur Çocukları Karıştırmayın” diyen kadın yazarlar, böyle siyasi bir olaya öğrencileri bulaştırmanın, onların ileride psikolojik olarak daha büyük sorunlarla karşılaşacağının altını çizdiler.

İngiltere veliahtı Pres Charles ülkemize geldi. 2007 Mevlânâ yılı dolayısıyla 800. yıl kutlamaları için Konya’ya gelen Prens Charles ve eşi Camilla, izledikleri sema gösterisinden etkilendiler ve Türkiye büyüleyici bir ülke dediler. Star gazetesi haberi “Semazenle Birlikte Döndü” başlığıyla verdi.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…