Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '06

 
Kategori
İlişkiler
 

Kaçan kovalanır(mışş)!.. Polis miyim ben yani?.

Kaçan kovalanır(mışş)!.. Polis miyim ben yani?.
 

‘<ı>’Abartıyorsun kızım sen de’’ dedi arkadaşı…<ı>’’Şımartma şu adamı bu kadar! Aptal olma bu kadar yaa! Bırak, o seni arasın, o sana yazsın, o seni merak etsin! Hak ediyor mu sence bu ilgiyi de, kalkmış arayıp duruyorsun bir de!?? Dıt dıt dıt mesaj göndermeler, vır vır aramalar!.. Valla bu kadar ilgilenirsen hayatta senin kıymetini bilmez bu adam haberin olsun! Sen üstüne düştükçe kendini bişey zanneder! Hatta kesin, bi tarafları kalkıyordur senin ilginden! Aramayacaksın, sormayacaksın, ilgilenmeyeceksin ki o seni arasın, o sorsun, o ilgilensin!’’

Arkadaşının bu söylediklerini daha önce de çok duymuştu zaten. Ama katılmıyordu, katılmak istemiyordu. Çok saçma geliyordu bu şekilde bir ilişki beklemek ve yürütmek.

‘<ı>’Pekiiiii?!!’’ dedi arkadaşına:
‘<ı>’Sana da mantıklı geliyor mu söylediklerin? Seviyorsam ve düşünüyorsam, neden aramayayım ki!? Üzgünsem veya mutluysam, o anda onu düşünüyorsam bunu ona neden söylemeyeyim, neden bilmesin ki? Ona sevgimi sürekli hissettirmek istiyorum. Bunu anlasın, bunu duysun ve o da aynı şeyleri beklediğimi bilsin istiyorum!

<ı>

Bilmiş bir bakış fırlattı arkadaşı yüzüne:

<ı>

<ı> ‘’Tamam, istiyorsun da, bu şekilde değerli olamazsın ki kızım! Erkekler ilgini belli etiğin zaman seni çantada keklik görür, hiç çabalamak istemez, hatta bıkar bir gün! İlgisini hep çekmek istiyorsan uzak kalacaksın! Her aradığında elinin altında bulamamalı seni, her zaman ulaşamamalı ki merak etsin! Hatta süründüreceksin biraz ki; bak o zaman nasıl o senin üstüne düşecek?! Erkekler süründürülmeyi sever, o zaman bağlanırlar bir kadına! Hem, her zaman KAÇAN KOVALANIR kızım, unutma! Kaçacaksın ki, o kovalasın seni eşekler gibi! Çaktın köfteyi?!!’’

Haksız da sayılmaz aslında. Bakıyorum da, kaçan kovalanıyor her zaman.

Düşünüyorum, düşünüyorum sebebini anlamakta zorlanıyorum.
Neden acaba?

Acaba çocukluk dönemlerimizde hepimiz polislerin ciddiyet ve güç ifade eden, hatta bazen içimize ufak korkular salan resmi kıyafetlerinden çok fazla etkilendik de, hepimizin içine fark edemediğimiz gizli bir ‘’Polis olma sendromu’’ falan mı yerleşti?


Kaçan neden kaçıyor?

Hadi onun canı kaçmak istedi, kaçtı!

Biz kaçanı neden kovalıyoruz? Hoş! Ben buna katılmıyorum ve kaçanı kovalamadım hiç bir zaman ama bunu yapan bir sürü insan var neticede.
Ben neden mi kovalamıyorum? Hadi hep birlikte tahlil etmeye çalışalım!

(Hani ben polis olma merakımızla bağdaştırmıştım ya? Sizi bilmem ama ben kendi tahlilimde aynı tezim üzerinden gideceğim.)

Polis kimleri kovalar? Tabii ki kaçanı!

Peki kaçan kişi kimdir? Suçlu olan!

Neden kaçmaktadır peki? İşlediği suçu bildiğinden, yakalanmamak için.
Çünkü biliyordur ki yakalandığı zaman işlediği suçun cezai müeyyidesine, yani yaptırımına da katlanmak durumunda kalacak ve belki uzun, hatta çok uzun yıllar tutsak olarak yaşamak zorunda kalacak!

Pekii.. Bu durumda, biz de kaçanı kovalıyor isek (hani içimizdeki gizli kalmış polislik sendromu ile)..Karşımızdaki insanı potansiyel suçlu yerine koymuş olmuyor muyuz o zaman? Bu adamın/kadının aslında suçlu olduğunu ve bize istediklerimizi veremeyeceğini göremiyor muyuz baştan?
O zaman neden bize gönül rızasıyla verilmek isteneni görmeye çalışmıyoruz da, canımızı acıtabilecek, bizi incitebilecek, kıymetimizi bilmeyeceğini hissettiğimiz potansiyel bir suçlunun ardı sıra koşup duruyoruz?!!


Suçlu adayının cephesinden baktığımızda karşıma çıkan manzara ise tam olarak şu değil mi o zaman?

Bu insan suçunu bile bile kaçıyorsa ve yakalandığında(!) yaşamak durumunda kalacağı ilişkiyi istemiyorsa..Yani, bu ona tutsaklığı getirecek bir durumsa ve tutsaklığı süresince yaşamına eşlik etme ihtimali olan kişi, ona işlediği suçun cezai müeyyidesi gibi geliyorsa, neden kaçmasın?

Hadi o kaçıyor? Bana yaşamının cezai müeyyidesi gözüyle bakan/bakacak birini ben neden kovalayayım o zaman?!!


Ben kimseye bir ceza olmak istemiyorum ve kimseyi tutsaklığa mahkûm edip, duygularımı bir cezai müeyyideymiş gibi sunmak istemiyorum ki!


Ben aksine, karşımdaki insanın bir ödülü olmayı ve kendi kendine, yüreğinden kopup gelen bir sesle ‘’Ben Sende Tutuklu Kaldım’’ diye şarkılar söylemesini tercih ediyorum!

İşte o yüzden kaçanı kovalamıyorum!
Siz isterseniz hala kovalayın. yakalarsınız belki bir gün.


Asıl şimdi siz ÇAKTINIZ MI KÖFTEYİ?!!

 
Toplam blog
: 117
: 2206
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1969 İstanbul'unda açmışım gözlerimi bu dünyaya... Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu, şimd..