Kaçın "yağmur geliyor"

Temel dere kenarına uzanmış dinleniyormuş. Yanına  yaklaşan biri sormuş bizimkine;

-Hemşerim arabayla bu dereden karşıya geçilir mi ?

Temel gayet sakin…  

-Tabi tabi keçersiniz kardaşum... 

Temel'den okey alan gariplerim sürmüşler arabayı dereye... Daha derenin ortasına gelmeden sular yutmuş arabayı. Neyse ki zar zor kurtarmışlar canlarını. Kıyıda yan gelip yatan Temel'e çıkışmışlar hiddetle.

-Hani arabayla karşıya geçilirdi kardeşim? Az daha boğuluyorduk!

Temel hiç istifini bozmadan yanıtlamış onları...

-Haçan ne bileyim da! Temin bir ördek keçti karşıya; sular karnına geliydi anca!!!

Kıssadan hisse;

Samsun’u vuran sel felaketinden sonra şehirde incelemeler yapan ilgili üç bakan, halkın tepkisi ve yoğun sorular karşısında “yağmur geliyor” diye apar topar olay yerinden uzaklaşmışlar.

Bakanlar sandı ki halk, Temele inanıp dereye dalan alıklar gibi “inşaatlarda hata yok”  lafına inanıp yandaş medya yaklaşımı ile kendilerine hak verecek…Bilinmelidir ki halkımız artık her şeyi sorguluyor. Temel’e kanıp kendini suya atmıyor. Mevkisi ne olursa olsun kimse halkı ördek yerine koyup hafife alamaz. Alanlarda illaki boynunun ölçüsünü alır.

Ya medyamız?

Pek çok gazete kendi duruşunu ve hükümetle olan ilişkisini gözeterek sayfalara yansıtmış. (*)

Haberden yola çıkarak hükümete yüklenenler, olayın bir doğa olayı olduğunu anlatmaya gayret ederek TOKİ’yi eleştirmekten kaçınanlar ve bir de TOKİ’yi utangaç, yarım ağızla eleştirmeye çalışanlar. Bunlar geceleri rahat uyuyabiliyor mu sahiden merak ediyorum.

“Dere taşmış ve yanındaki konutları su basmış! Bu kadar basit…

Ya böyle bir olay Avrupa’nın her hangi bir kentinde olsaydı…???.....

(*) yavuz Semerci