Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kaçkarlar güncesi - 2

Kaçkarlar güncesi - 2
 

Küçük buzuldan usulca yol alıyoruz ve içimden bu yol bitmez nidalarıyla cebelleşiyorum kara battıkça. Tırmanış öncesindeki yağan iki günlük kar yürüyüşümüzü oldukça zorlaştırıyor. Elimi uzatsam boğazdaymışım gibi hissediyorum fakat bir türlü yol bitmek bilmiyor. Artık adımlarımızı sayarak yürüme haline geçtik. Düşün ki 7 adım sayıyorum 8. adımı atamıyorum ki ben sağlam diyodum kendime ama sağlamlığımızın kolpalığını dağ vuruyor yüzümüze. Boğaza vardığımızda öğleni buluyordu saat.sabah 09.00 da çıktığımızı düşünürsek ummuduğumuzdan daha uzun sürdü.

Küçük buzulun yanından çıkılan kuzey rotasında boğaza gelince artık sizi kırmızı oklar karşılıyor. Gideceğiniz yönü gösterek :) Biraz garip karşılamadım değil açıkçası , rotayı bu kadar basite indirgeyip herkesin çıkmasını sağlamak bence biraz kolayına kaçmak gibi. Artık önümüzde sarp kayalıklar ve dikkat etmemiz gereken kar ve yer yer buzlaşmış kütleler var. Yalan yok biraz tırstım. Çok fazla malzememiz olmadan devam etmelimiydik. Yasin devam deyince söyleyecek fazla söz yoktu. Yukarıya dogru sırtın arkasından okları takip ederek adım adım yükseldik.İlerledikçe geri bu yoldan dönemeyiz düşüncesi aldı götürdü bizi.Rota öyle bir yerde tıkandı ki inanın elimizi uzatsak zirvede olacaktık. 3700 m irtifadan geri dönmek :( Ama maalesef bir yerde karar vermek zorundasın. Kendimce jerzy lik messner lik oynamanın sınırına varmıştım sanırım. Dağda doğru ve çabuk karar vermek o kadar önemli ki inerken arkamızdan patlayan havaya bakarak yasine dua ettim devam etmediğimiz için. Geldiğimiz yolun inişi buzlu olduğundan farklı bir rotadan dilberdüzü yönünde iniş yaparak tekrar boğaza yöneldik .Büyük bir hüsran vardı içimde boğaza vardığımda. O kadar yaklaşmıştıkki zirve sırtına. Şimdi kara bulutlarla kaplı zirveye seneye görüşmek üzere diyerek küçük buzula doğru inişe başlıyoruz. Kampa vardığımızda saat 16.00 buluyordu. Hızlıca aşağıya Y.Kavron a inmeye başlıyoruz. İstanbulun gündelik değişen hava koşulları burda dakikalara ayaralı sanki. Bir anda bir bulut kümülüsünün içindesin bri bakmışşın 10.dakika sonra pırıl pırıl parlıyor güneş. Sisler ülkesi diyorlar buraya gerçekten de sisin ne zaman geleceği belli değil. Aşağıya indikçe yaylanın tek tük ışıkları gözükmeye başladı. Akşam olmak üzere ve yeniden yalçın abinin şahin kafesine doğru yol alıyoruz. İşte özlenen ses

Ulaa neettunuz uşaklarr. Yaptunuz zirve ?

Yok abi zirve sırtından geri döndük.

Dedum size olmaz diye. Siz delimisinuz habuu havada çıkaysunuz.Kardır hep houralar şimdi.

Aynen öyle abi.Çok kar vardı yer yerde buzdu.

Hadi gelin sofraya..

Yasin le bakışıyoruz . İşte en güzel haber bu. O akşam dönüş yolunda Yalçın abinin kafesinde kalıyoruz.

Akşam bayağı bi sohbetten sonra erkenden uyumaya ve sabah havanın durumuna göre Krater göllerine gitmeye karar veriyoruz. Y.kavron üzerinden yaklaşık 1-1, 30 saatlik yavaş bir yürüyüş temposuyla çıkılabiliyor göllere.Hemen yukarısı Naletleme geçidi ve Olgunlar yaylasına iniş parkuru bulunuyor.

Sabah havanın güzelliğiyle erkenden göllere doğru kahvaltı için hareket ediyoruz.1 saat içinde göllere varıyoruz ve inanılmaz bir manzara karşılıyor bizi. 3500 m yükseklikte ki bu gölleri mutlaka dünya gözüyle görmek ve hatta suyuna girip çıkmak gerekiyor :)

Hoş bir sürpriz var göllerde yanlız değiliz. Yanlarına yaklaşıp günaydın demek gerek koca dağda görmeden geçemezsin birbirini.

Anlıyoruzki İsrailliler. 5 kişiler ve Olgunlara geçecekler. Kaçkar zirveden geldiğimizi ve şartların iyi olmadığını anlatıyoruz. Ülkemizde yabancıyız be kaptan. Şu topraklara geldiğimizden beri gördüğümüz tek bir türk turist olmadı. Üstüne inerken ve çıkarken toplam 30 kişiye denk geldik ki, iki kişi hariç hepsi de İsrailliydi. İnsan bu kadar İsrailliyi burada görünce şüphelenmeden edsemiyor açıkçası. Kutsal toprakları buralara kadar uzandıysa başımıza iş verir ilerde bunlar diyerek gülüyoruz yüzlerine :)

İki kişi hariç demiştik. O iki kişi İsveç ten gelme Karı koca. Amcam Ornitolog yani hususiyeti kuşlarla. Biz inerken onlar çıkıyorlar.

Ve başlıyor muhabbetimiz Kaçkarlar güncesi - 3 için..

 
Toplam blog
: 8
: 530
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

28 yaşındayım. Hayata ve siyasete dair olacaktır yazılarım. Belki en keyifli anımda, belki de hüznün..