Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Kaçmak

Kaçmak
 

Bazen yazılacaklar birikir içimde bazense bilerek ertelerim yazmayı. Biriktirmekle ertelemek farklı şeydir. Biriktirmek beslemektir içindeki özü , ertelemekse kaçmaktan başka bir şey değildir aslında. Kaçmak…Yazmaktan, anlatmaktan, konuşmaktan , düşünmekten kaçmak… Uzaklara gitmek gibi değil, kendini soyutlamak, inzivaya çekilmek hiç değil. Kaçmak başka bir şey, bambaşka. İnsanı gittikçe derinlere sürükleyen koca bir kara deliğe hapseden karanlık bir şey… Işık yok, ses yok. Bunları bildiği halde neden kaçar insan, neden kendini bu büyük boşlukta asılı bırakır? Kabullenemez çünkü. Kaçmak yerinde saymaktır. Ne bir adım öteye geçebilmek ne de bir adım geriye atabilmek kendini. Öylece yerinde saymak… Olduğun yerde durup insanları seyredersin. Onların hatalarını görür, onları yargılar; onların zaferlerine şahit olup, onlarla gurur duyarsın. Peki ya sen? 

Kaçmak kendini unutmaktır. Sen yoksundur artık! Olduğun yerde kendinle yüzleşemezsin insanlara bakmaktan. Aynalar hayallerinle birlikte kırılmıştır. Benine yabancılaşır, yedi kat elleri aşiyan edersin kendine. El ayak çekilir, gece çöker şehre. Sen, yalnız kalırsın…Ve hızla kaçmaya başlarsın kendinden. Bir film ya da bir kitap ya da saçma sapan bir oyun koşar yardımına, kurtarır seni kendinden. Film biter, cinayet çözülür; kitap biter, iki aşık kavuşur; oyun biter, prenses kurtulur, insanlar uyumuştur. Yattığın yerden tavana bakan, uykunun bu aralar hiç uğramadığı gözlerin tavanda seninle mücadele eder, sen kaçtığın yerden geri dönüp de görünemezsin gözlerine. Gözlerin kızar sana, sen benine gaddar olursun… 

Kaçmak iyi bir şey değildir aslında bilirsin. Günden güne bitirir seni ve tükenir seni sen yapan her ne varsa. Fark etmeden de değil hem de, her anını sindire sindire yaşayarak ve an be an seni acıtarak. Kaçmanın da bir sonu vardır. Olanca gücünle kaçarken sen, bir gün hiç ummadığın anda hem de tökezleyip duvara çarparsın! Kaçtığın o yoldan geri dönüşün başlamıştır artık. Bu kabullenmek demektir! Olan biten ne varsa seni kaçmaya zorlayan onlarla yüzleşmenin zamanı gelmiştir artık ve bir kere yüzleştin mi kendinle bir daha kaçamazsın. Artık bir bir dökülecektir ertelediğin her şey kaleminden… 

Kaçtım… Ardıma bakmadan kaçtım ben de… Önce yaşadığım şehirden sonra yaşadıklarımdan kaçtım. Erteledim yazacaklarımı, anlatacaklarımı… O kara deliğe sürükledim kendimi. Ne zamandır yerimde sayıyorum bilmiyorum. Yabancı oldum kendime ve hiç acımadım, gaddarıydım kendimim. Yüzlerce film, yüzlerce kitap … Sonra tökezledim ve bir duvara çarptım. Şimdi geri dönüyorum kaçtığım yerlerden… Adına kabullenmek diyorlar ben de kabul ediyorum… Ve onca ertelediğim şey bir bir dökülecek kalemimden. Onlar döküldükçe ben bana biraz daha yaklaşacak , beni biraz daha tanıyacağım. Yazmak biraz da keşfetmek değil midir kendini? O zaman kaldırıyorum kalemimi keşfedileceklere… 

 
Toplam blog
: 32
: 570
Kayıt tarihi
: 23.09.08
 
 

İstanbul Ünüversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunuyum. 6  yıldır özel bir dershanede edebiyat öğ..