Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '09

 
Kategori
Felsefe
 

Kader 3. Bölüm

KADER

3. Bölüm

Şimdi de tüm bu oluşumların oluşturulmasını sağlayan kavramalar üzerinde biraz durmak istiyorum.

Her varlığa her hali yaşatma özelliğinden dolayı bu ışıksal enerjiye doğanın ruhu, ruh bünyesinde oluşturulmuş olan ilahi iletişimle tüm oluşumların oluşmasını sağlayan yetiye de, şuur (doğanın şuuru) yada doğal akıl diyebiliriz.

Onun için tüm varlıklarda ortak temel yapı taşı olarak bulunan bu ışıksal enerji, Tanrı’nın buyruğu ile doğadaki tüm oluşumların oluşmasını sağlarken aynı zamanda da doğanın kaderi ile birlikte bizim kaderimizi de ona bağlı olarak ana hatlarıyla belirlemektedir.

Ancak yaşadığımız bu hayatın, doğal hayata uygunluğunu akıl ile biz projelendirir biz yaşarız.

Oluşturduğunuz hayatın sonucuna da siz, ister hayatın yaşam projesi deyin. İsterseniz kader deyin. Ne derseniz deyin. Sonunda da yaşadığınız bu hayatın sonucuna katlanmak zorundasınız. Çünkü sonradan oluşacak keşkelerinizin yaşadığınız bu hayata hiçbir etkisi, hiçbir yararı olmayacaktır. Çünkü artık, yaşadığınız mekandaki zaman akıp gitmiştir. Aynı zamanı geriye alıp, yapılan hatayı düzeltme adına, tekrar doğru olanı yeniden yaşayarak yapılan hataların telafisi mümkün olmadığı için kendi aklınızla oluşturup, ellerinizle yapıp ettiğiniz hatalı yada hatasız oluşacak olan bu hayat projesine kader denilmiştir.


Dıştan (Arş-ı Ala’dan başlayan) içe doğru, gölet olmuş durgun bir suya atılan taşın oluşturduğu dalga dalga yayılan halkaların tersine bir oluşumla, her küçülen halkadaki dalgadan yayılan bu ışıksal enerjilerin oluşturduğu tüm ışıksal enerjiler, irademiz dışında da olsa. İlahi kader hükmünce oluşup yayıldığından doğa içindeki tüm varlıkları dönüştürüp değiştirmek için doğal hayat içinde varlığını sürdüren her zerredeki varlığı etkilemek için onları sıkıştırarak kuşatıp kapsamı altına alır.

Doğal hayatta zaten böyle değil mi?

Doğal hayatın akışı içerisinde oluşan bu değişik boylardaki her enerjik dalgalanma faaliyetleri zaten bizlerin hayat akışına ait akli (akla dayalı ilmi) kararlarımızı irademiz yönünde dönüştürüp değiştireceğinden doğal olarak kaderimizde bu tür oluşumlardan ister istemez etkilenir.

O halde kader denilen cüzi akıl ve ilme dayalı kulun oluşturduğu cüzi hayat projesi, İlahi güç tarafından, doğal hayatın sürekliliğine bağlı oluşan yaratılıp var edilme (yok edilme) akışı içerisinde sürekli tashihe muhtaç olduğundan, kul da (İlah tarafından yapılan) bu tashihe uygun olarak, sürekli cüzi hayat projesini, akli ve ilmi iradesiyle tüm uzuvlarına ait yeteneklerinin de yardımıyla ilahi kader prensibi içerisinde cereyan edecek olan doğal (genel) hayat projesine uygunluğunu, sürekli takip ederek adapte edilmesi yönünde uyanık olmak zorundadır.

Burada biraz da şans devreye girmektedir. Şans, kıvrak zeka işi olduğundan, arada sırada oluşacak olan yada yakalanan fırsatları da elbette başkalarına zarar vermeden kaçırmamaya özen göstermek gerekir.

Aksi takdirde hayatının akışını belirleyen kader denilen cüzi hayat projesine akli ve ilmi iradeyle hiçbir katkı sağlayamayacağımız için kontrolden çıkarız.

Doğal hayatın akışı içerisinde oluşacak olan enerji akımlarında rotasız kalır.

Bu sefer de kendi ellerimizle oluşturup yazmış olduğumuz kader denilen kötü yazgı, bizi kuru bir yaprak gibi oradan oraya savurarak felaketimize sebep olabilir.

Korunmak için verilen aklı, elimizden geldiğince en iyi derecede, en doğru biçimde kullanmalıyız ki, yaşadığımız hayata doğru yön verebilelim.

Yaşadığımız hayat içerisinde de oluşup esen tüm rüzgarlara karşı en azından bir yerlere tutunabilme becerisini gösterebilelim. Çünkü en dıştan başlayarak bizleri de etkisi altına alan ilahî kader de denilen bu ilahi enerji, bizim dışımızdaki tüm oluşumları da etki ve tesiri altına alarak en dıştan en içteki, en küçük enerjik (varlığa) oluşuma ulaşıncaya kadar etki ve tesiri azalsa da yinede o, her zerredeki her varlığa, sürekli etki edip, tesirini üzerinde göstermek için karşılıklı iletişime dayalı oluşumunun devamını sağlar.

Dolayısıyla kişiler, kendileri dışındaki (kainatla ilgili oluşumların oluşmasına yönelik, arş-ı ala’dan itibaren başlayan oluşum) büyük enerji halkalarında cereyan eden tüm ışıksal enerji faaliyetlerinden etkilenebilecekleri gibi. Bunların oluşturacağı bütün alt guruplardaki her türlü halkalarda oluşacak olan daha küçük ışıksal enerji faaliyetlerinden de olumlu – olumsuz yönde etkilenirler.

Tıpkı varlıkların güneşten kendilerince nasiplenmelerinde olduğu gibi. Bu genel hayat içerisinde oluşacak olan ilahi kader hükmünden olan tüm oluşumların oluşmasını sağlayacak olan tüm enerjik faaliyetlerin oluşturacağı doğal hayat serüvenlerinden kaçınılamayacağı için bu tür enerjilerin de oluşturacağı iletişim tepkisi derecesinde kişilerin kaderlerinde bir sapma, bir değişiklik ister istemez söz konusu olacaktır.

Dolayısıyla tüm dış halkalardan başlayarak oluşacak olan her türden büyük enerjik çalkantılar, doğal olarak kişilerin kaderini etkileyip tesir altına alır. Bundan dolayı da kişinin doğal hayat akışı içerisinde kendi akıl ve iradesiyle önceden oluşturmuş olduğu bir önceki zamana ait kaderi de ister istemez bu şekilde değişen bir enerji iletişimi ile değiştirilmiş olur.

O halde doğal hayat içerisinde oluşan büyük oluşumlara ait oluşmuş olan büyük enerjiler, doğal olarak elbette doğal hayat içindeki büyük dönüşüm ve değişiklikleri de sağlarlar. Sağlanan bu yeni oluşumlar içinde oluşan bu dönüşüm ve değişikliklere uyum sağlayabilenler doğal hayatın akışı içerisinde yeniden varlıklarını sürdürebilmek için kendi dışlarında oluşturulan bu yeni hayata uygun oluşturacakları yeni hayat hikayelerini yeniden oluşturarak, oluşan yeni hayat içerisinde bir yerlere tutunarak yeniden bir hayatı yaşamaya çalışırlar.

Çünkü büyük hayat hikayeleri, küçüklerin oluşturduğu hayat hikayelerini sürekli değişikliğe uğratır.

Çünkü doğadaki varlıkların her biri bir diğeri ile kıyaslanarak denenip test edilirler.

Onun için de varlıkları oluşturan doğadaki tüm enerji birikimleri birbirinden farklı farklı büyüklükte güç ve kuvvet oluştururlar.

Oluşturdukları güç ve kuvvet derecesinde de doğal hayat içerisinde dönüşüm ve değişikliler yaparlar.

Sevgi ve saygılarımla arz ederim. ./...

Cahit KARAÇ
 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..