Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '09

 
Kategori
İnançlar
 

Kader 5. bölüm

5. Bölüm

Akıl da ise; mutlak tedbir vardır. Çünkü yapılacak işin sorumluluğu akıl sahibinin kendisine aittir. Yapamadığı zaman geçerli sebebi yoksa, mutlak cezaya çarptırılır.

Çünkü Allah kullarını dünyada yaşatırken ara sıra onları; canları, malları, evlatları yada sevdikleri vs. şeylerle ara sıra sınayıp, deneyerek test (imtihan) eder. Test ederek onları pekiştirip olgunlaştırır. Verilen ömür içinde insanca yaşamaları için onları bu şekilde hayata hazırlar. Bu nedenle de yapacağı imtihandan önce her kulunu kötülüğe yönlendirecek olan şeytani nefsine karşı onu, önceden uyarıp koruyup kollayacak, muhafaza edip, kötülüklerden uzak tutacak olan cüzi de olsa; doğruyu, iyiyi, güzeli akledip (düşünüp) bulması için (her kula) yeteri derecede akıl verilmiştir.

Kul, kendisine verilen aklın sınırları içerisinde oluşacak olan görev ve sorumluluklarını yerine getirirken, Aynı zamanda da elde ettiği bilgiler yardımıyla doğru bir hayatı yaşamaya çalışırken, hayatta karşılaştığı tüm zorlukların aşılmasında kendisine, düşünüp muhakeme ederek alacağı kararda yardımcı olup güç katacak olan bir diğer güç kaynağı da kulun kendi akli iradesidir.

Özgür iradeyle oluşturulup yaşanılan bir hayatın sorumluluğu da doğal olarak elbette kulun kendisine aittir. Kul, kendi akli iradesiyle oluşturduğu kararların arkasında durup neticesine katlanmak zorundadır.

Bu sebeple Allah, kullarına yaşadıklara hayata sabır gösterip, sebat içinde tahammüllü olmalarını sağlamaya yönelik onların zamanla içsel olarak oluşturup geliştirecekleri dayanıp mukavemet etme gücü vermiştir.

Uyarmak için de demiştir ki; “Siz başı boş mu? bırakıldığınızı sanırsınız.” Hayatı doğru yaşamanız için size bahşedilen aklınızı sürekli çalıştırıp, ilim, irfanla donatırsanız şayet, o da size yeri zamanı geldiğinde hizmet etmekte kusur etmeyecektir. Sizler bunun böyle olacağından emin olabilirsiniz.

Ancak sizlerde üzerinize düşen tüm görev ve sorumluluklarınızı mutlaka vakti zamanında yerine getiriniz ki size vaat edildiği şekilde olaylar cereyan etsin. Şayet bu şekilde doğru bir hayatı yaşamaya çalışırsanız. Şeytani nefsinize uymazsanız. O size daima Hak’tan yana doğruyu bulmanız için, doğru yolu gösterecektir. Çünkü Hak, her zaman doğrudan yanadır.

Ancak bazen başkalarının aldığı kararlar (Devlet Başkanı veya diğer Anayasal Devlet Kuruluş yada Organlarının alacakları yasal kararlar) elbette kararı alanın kaderini etkileyeceği gibi, elbette insanların sosyal birer varlık olmalarından dolayı o kararların alındığı toplumlarda yaşayan tüm insanları da oluşum sebebine bağlı olarak etkileyip tesiri altına alacağından doğal olarak oluşacak kaderlerimize de bu şekilde etkisi olur.

Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün, bir ulusun makus talihini değiştirmesinde olduğu gibi. Oluşturduğu enerji akımı bu gün hala diğer uluslara örnek olma adına yayılmaktadır.

Ancak kimisini yakından, kimisini de has bel kader uzaktan ilgilendirip etkiler. Ama sonuçta her kesin kaderi etkilenmiş olur. Bunların hepsi de bir insan hayatında olabilecek şeylerdir. Onun için bu türden kaderlerin oluşumunda da kaderlerimizin yeniden oluşmasını sağlayanların akli iradelerinin güçü önemlidir. Çünkü o aklın alacağı karar güçünde bir kader oluşur. Her şeyin ilahî takdirdeki oluş sebebini bir tek Allah bilir.

Bir de kulun kendi akıl ve iradesiyle oluşturduğu kendi kaderi var ki; bu kader de kula verilen cüzi aklın elde edebileceği bilgi ışığında kendi aklî iradesiyle hayatın akışı içerisinde kazanıp elde edilen tüm içsel duygu ve hislere bağlı zaman içinde oluşan ferasetinizi, aklınızı, ilminizi, iradenizi, tefekküre dayalı sabır ve sebatınızı da katarak oluşturup geliştirdiğiniz bu kader çizgisi sizin için kesindir.

Oluşturulan bu kaderde akli özgürlüğünüze dayalı kesin bir irade kullanmanızdan dolayı olumlu- olumsuz çıkacak olan her türlü sorumluluk elbette size ait olacaktır. Onun için hayatta aldığınız bu tür kararların sonucu da zamana bırakarak sabırla beklemelisiniz.

Aldığınız karar gereği sonuç; doğru yada yanlış olabilir. Çünkü “Tavuğun ufku kümesi kadar, insanın ufku da aklı kadardır.” Bu nedenle de Yapılan seçim yanlış yada doğru olabilir. Aklî irade kullanarak yapmış olduğumuz seçimin sonucu, elbette bizim kendi ellerimizle yazdığımız alın yazısı da denilen kaderimiz olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla arz ederim.

Cahit KARAÇ

14.07.2009

 
Toplam blog
: 322
: 1004
Kayıt tarihi
: 08.03.08
 
 

1953 Elbistan doğumluyum. Lise mezunuyum. Kamuda çalışıyorum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Ken..